37-İhanet

787 170 238
                                    

Oy sınırı 130, yorum sınırı 200. İyi okumalar.

Violet

İnsanların istekleri şey olmadığı zaman çıldırmalarına alışıktım. Babam istediği bir şey olmadığı zaman çıldırır, hıncını da benden çıkarırdı. Abim de istediği bir şey olmadığı zaman çıldırıp hıncını benden çıkarırdı. James bile zamanında istediği şey olmadığı için çıldırıp hıncını benden çıkartmıştı.

Şimdiyse Yoldaşlıktakilerin istediği şey olmamıştı ve onlar da çıldırıp bize saldırıyorlardı. Asıl sinirli oldukları Voldemort'tu ama ona zarar veremedikleri için bizim canımızı yakmaya çalışarak rahatlıyorlardı.

Daha birkaç gün öncesine kadar James'in arkadaşı olanlar şimdi sırf kehanetin gerçekleşmesi için Lily'yle evlenmedi diye ona sırt çevirmişlerdi. İstedikleri şey olmamıştı çünkü. Hiçbir şey yapmalarına gerek kalmadan Voldemort'u yenebilmek için bir bebekten medet umamayacaklardı artık.

Normal şartlarda kimse bir bebeğin Voldemort'u yenebileceğini düşünmezdi tabii. Ama biz uzunca bir süredir normal şartlarda yaşamıyorduk. Bu yüzden insanlar en saçma görünen ihtimale bile sıkı sıkıya tutunuyorlardı.

Dumbledore, Voldemort'u yenmenin yolunu James ve Lily'nin bebek yapmasına mı bağlamıştı? Kimse sorgulamadan ona inanıyordu.

Biri de çıkıp kehanetin tamamını dinlemek istemiyordu. Kehanette bahsi geçenlerin gerçekten de James ve Lily mi olduğunu biri bile sormuyordu. Kimse Dumbledore'un bile başa çıkamadığı Voldemort'u bir bebeğin nasıl yeneceğini sorgulamıyordu.

Aslında Yoldaşlıktakilerle Ölüm Yiyenlerin çok da büyük bir farkları yoktu benim gözümde. Ölüm Yiyenler sorgulamadan Voldemort'a inanıyorlardı, Yoldaşlıktakilerse sorgulamadan Dumbledore'a.

"Ne düşünüyorsun?"

James'in sorusuyla birlikte bakışlarımı ona çevirdiğimde, "Yoldaşlıktakilerle Ölüm Yiyenlerin çok da büyük bir farklarının olmadığını." dedim. "Ölüm Yiyenler sorgulamadan Voldemort'a inanıyor, Yoldaşlıktakilerse sorgulamadan Dumbledore'a."

James sözlerime karşılık sessiz kalırken elindeki Ateş Viskisi'nden büyük bir yudum aldı. Son günlerde çok mutsuz görünüyordu ve eski neşeli hâlini özlüyordum.

"Gerçekten Yoldaşlıktan ayrılacak mısın?"

"Evet. Senin hakkında bu şekilde konuşmaya devam ederlerse katil olacağım ve kocanın bir katil olmasını istemiyorum. Ya da kızımın babasının bir katil olmasını."

Sözlerini uzun bir sessizlik takip ettiğinde, "James." diye mırıldandım. "Bugünlük her şeyi unutalım mı? Geçmişte olanları, babamla olanları, Yoldaşlığı, Evans'ı, her şeyi. Hiçbir şey düşünmeden üçümüz birlikte güzel bir gün geçirelim. Üçümüzün de buna ihtiyacı var. Ama en çok Rose'un ihtiyacı var. Kendisiyle oyunlar oynayan babasını özlüyor."

James bir şey söylemeden önce içini çekerken, "Onu çok ihmal ettim değil mi?" diye sordu suçlulukla. "Doğum gününde bile onunla yeterince ilgilenemedim. Senin doğum gününde de seninle yeterince ilgilenemedim. Ben sadece-" Duraksadığında sertçe yutkundu. "Sadece arkadaşım olduklarını düşündüğüm insanların bana bu şekilde davranmalarını hazmedemiyorum. Kuyruk bile bana sırt çevirdi Violet. Diğerlerinin yaptıklarını bir şekilde hazmedebilirim ama o - o benim en iyi arkaşımlarımdan biriydi."

İSTENMEYEN 【James Potter】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin