Herkese merhaba cümleye nasıl başlanılır bilmiyorum ama ben minel,senelerdir kitap okuruyum normalde çok uzun zamandır kitap yazmak istiyorum ama hiçbir zaman o cesareti kendimde bulamadım.Kitap yazmak için özgüvenli olmak ,insanların kendi fikri düşüncesini umursanmaması ve kendine güvenilmesi gerektiğini düşünüyorum ,kendimde bunların hepsi tamamen olmasada yapabilirim , en azından yapabileceğimi inancım tam,bana bu şekilde düşündüren ve bu cesareti veren herkese teşekkür ederim.Kitabım bi şansı hak ediyor.İyi okumalar dilerim,çokça sevgi.
1. Yasa
Sevmek yada güvenmek terimlerini nasıl tanımlarsınız.Çoğu kişi güvenmek birine bağlıdır,ona güvenmemiz için çabalamalı,istek göstermeli ve bunu bize hissettirmelidir der, çoğu kişi de güvenmek insana bağlıdır ben istesem bi vazoya bile güvenebilirim yada herhangi bi kaleme,oyuncak arabaya,yoldan geçen tanımadığım bi insana bile güven duygusu besleyebilirim.İnsan güvenmek isteyince herşeye güvenir canlı cansız farketmez yeterki güvenmek istesin ,bu şekilde düşünüyor.
İnsanlara bu soruyu sorduğumda her seferinde iki tür düşünen insanlarla karşılaşıyorum ve buda arada kalmama sebep oluyor.
Ben hala güvenmek terimini tanımlayamadım çünkü şu zamana kadar neye güvendiysem gitti.İnsanlar hep giderler,kimse sonsuza kadar yanınızda kalmaz,kalamaz bu kişiden kişiye değişir kimi kendi isteğiyle gider kimi ölümüyle ölümle gidene bişey yapılmaz,kendi isteğiyle gidene de ağız açıp iki laf edilmez.
Peki sevmek terimi,öylece bi insanı sevebilir misiniz? Yoldan geçen bi insanı veya sabit duran bi oyuncak arabayı yada beyaz bi vazonun üstünde yıldırım gibi inen mavi çizgiler çoğu kişinin hoşuna gider ama onu sevmek için de bi insan gerekli. Sevmek bi insana da bağlı değildir sırf sevmek istiyor diye sevemez.Sevmek aslında çok kolay ama çok zor bi duygudur.Herkes gerçekten sevemez. Sevmek için sebep lazım bi insanı gözleri güzel diye seversin, hayatındaki başka bi insanı sana güzel sözler söylüyor diye seversin,aileni ailen olduğun için seversin başka bi neden olmasına gerek yok.
Hastalarıma güvenmek duygusunu sorunca iki çeşit düşünen onlarca insan,sevmek duygusunu sorunca tek bi şekilde düşüncen onlarla insan.
Peki beni seviyorlar mıydı?Olmadı.
Beni kim seviyordu?
Bu hiç olmadı.
Beni kim ne için seviyordu?
İşte bu tam oldu.
Bunları düşünürken alarmın çalmasını bekliyordum kaç dakika geçti bilmiyorum ama sonunda alarm çaldı yatakta ters dönerek alarmı kapatıp,tavana gözlerimi diktim,içimdeki sıkıntıyla ve isteksizlikle battaniyeyi diğer tarafa atarken yatakta oturur pozisyona geldim.Yatağımın karşısında bulunan aynayla kendimi süzerken dağılmış saçlar,şişmiş dudak ve gözlerle karşılaştım.Karşılaşılmayacak gibi değildi ki zaten.Kalkıp hazırlanmam gerekiyordu ama kendimi daha önce bu kadar yorgun ve isteksiz hissetmemiştim. Aynada kendime bakarken "hadi kızım kalk ve ilk iş gününe profesyonel,bakımlı ve kendinin farkında olan bi kadın olarak git." Diyerek mırıldandım.Yataktan kalkıp hızlıca banyodaki işlerimi halledip çıktım.Merdivenlerden aşağıya inerken bu günün nasıl geçiceğini düşünüyordum mutfağa girdim kahvaltı yapasım yoktu o yüzden bi kahve yapıp hızlıca yukarı çıkıp hazırlanmaya başladım.Makyaja ihtiyacım yoktu ama yüzüme azıcık renk gelmesi iyi olurdu.Yüzüme biraz kapatıcı ve maskara sürmem yeterliydi ilk gün için,sonradan giysi dolabıma yaklaşıp İspanyol paça siyah bi kot pantolon ve beyaz crobu uzanıp aldım yatağın üzerine atıp üstümdekileri çıkardım ve çekmeceden yeni iç çamaşırları alıp üstüme geçirdim sonrada yatağa elimi uzatıp pantolonu ve crobu aldım onları da giyip rastgele bi siyah çanta alıp içine telefonumu,cüzdanımı ve arabanın anahtarını koydum ve aşağıya indim,evde ölüm sessizliği vardı tek yaşamanın dezavantajları diyebiliriz en azından başım şişmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dalga
General FictionHerkesin korktuğu bi mahkum ve yaşadığı şeylerden sonra kimseden korkmayan bi adli psikolog tanışsaydı nasıl olurdu? Mahkumun hapishaneden kaçmasından sonra işe yeni başlayan bi adli psikolog bi rica sonucunda hem onu tanımak ve beynindeki düşünce...