Bölüm öncesi bir açıklama yapmak istiyorum. Karakterlerin bazıları farklı ülkeden olduğu için hepsi ingilizce konuşuyor
İyi okumalar__
Derin bir nefes verdim ve başımı kaldırıp şirkete baktım.
AURORA
Bir parfüm markası. Evet.. Bu şirkette CEO Asistanlığı yapacaktım.. Bugün Görüşmem vardı.Lowell Brown ile.
Kendi kendime söylendim.
"Evet.. başlasın bakalım yeni hayat."
Üstümde siyah uzun kollu devrik yaka gömlek, Altımda siyah palazzo pantolon vardı. Saçım üstten bağlı, perçemlerim salık,Çantam kolumda, topuklu ayakkabılarımın sesiyle şirkete doğru yürümeye başladım.
Kapıda iki koruma vardı. Kapıya geldiğimde konuştum.
"Noa Wizard"
Koruma 2 saniye durup başını salladı ve içeri geçmem için bana yol verdi.İçeri geçtiğimde içeride ayakta duran kadının yanına gittim.
"Siz Noa Wizard olmalısınız. Lowell Brown sizi bekliyor. 3. Katta sağ odada. Buyrun asansör şu tarafta.."
Kadınla beraber yürümeye başladık. Asansöre yürürken etrafı inceledim. Çok lüks bir şirketti. Asansöre geldik ve konuştum
"Teşekkürler.."
Asansörün düğmesine bastım ve asansör açılınca bindim. 3 yazılı düğmeye bastım ve beklemeye başladım. Çok heyecanlıydım. Kalbim küt küt atıyordu. Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım. Sonunda kata vardığımda asansörün kapısı açıldı ve asansörden indim. Odaya doğru yürüdüm. Ve odanın kapısını çaldım.. içeriden soğuk, kalın bir ses konuştu
"Gir"
Kapıyı açıp yavaşça içeri girdim. Altında Siyah pantolonu, üstünde beyaz gömleği, gömleğinin üzerinde siyah ceketi ile çok çekici gözüküyordu.
"Merhaba.. Ben Noa Wizard"
Yanına doğru ilerledim. Ayağa kalkıp elini uzattı
"Merhaba. Hoşgeldin."
Elini sıkıp bıraktım.
"Buyur otur"
Masasının karşısındaki tekli siyah koltuğa oturdum. Kısa bir sohbetin ardından konuşmaya başladı
"Bana biraz kendinden bahseder misin?"
Başımı salladım"Tabii.. Ben Noa Wizard. 22 Yaşındayım. Fransızım ve buraya-" sözümü yarıda kesti
"Ne? Fransız mısın?"
"Evet. Neden sordunuz ki?"
"Bende fransızım."
Gözlerim büyüdü. Şaşırmıştım
"Ah.. Gerçekten mi?"
"Evet.. ve ingilizce konuşmamıza gerek yok. Fransızca konuşabiliriz."
"Olur" dedim Fransızca dilinde.
Fransızca konuşmaya başladık. Bir saatlik konuşma ardından son sorumu sordum"İşe ne zaman başlayabilirim?"
"Ne zaman istersen."
"İyi o zaman.. yarın başlayabilirim."
"Tamamdır. Yarın seni bekliyorum."
"Tamam.." çantamı elime aldım ve ayağa kalktım. Çantamı koluma taktım ve elimi uzattım. Yeniden el sıkıştık.
"Tekrardan tanıştığımıza memnun oldum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Gözler
RomanceCEO Adam ve Onun Asistanının şirkette bir yanlış anlaşılma yüzünden büyük ilgi kaybetmesiyle birlikte Şirkette CEO'ya takıntılı kadının CEO'yu kandırması ile Asistanına karşı kin ve nefreti oluşur. Zamanla nefreti kaybolarak ondan hoşlanmaya başlar...