4

214 44 30
                                    

Selammm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selammm

O kadar bölüm yazmama rağmen hâlen daha kendimi yazım konusunda yetersiz hissediyorum😭 Başta düzyazı var ne kadar paslansam da elimden geldiği kadar güzel yazmaya çalıştım beğenin lütfen😔💜

"Henüz bulamadık efendim." Ellerini göğüsünün altında hizalamış ve önündeki bedene bakmamak için ekstra bir çaba sarf ediyordu. Sanki o keskin gözlere baksa tüm günahları gözleri önüne serilecekmiş gibi hissetmeden edemiyordu. Bundandır ki olabildiğince başını eğiyor ve bunca saattir hiçbir şey bulamamanın verdiği o korkuyu iliklerine kadar hissediyordu. Korktuğu şey başına gelecek olanlar mıydı, yoksa buna sebep olacak olan adam mıydı, bilmiyordu.

Ancak beklemediği bir diğer şey ise sakin ses tonuyla "Sana bir saat daha veriyorum. Önüme beni tatmin edecek bir cevapla gelmezsen olacakları biliyorsun." Diyen esmer adamdı. Bu sakin hâli, birazdan oluşacak fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Kim Taehyung'u yıllardır tanıyan biri olarak söyleyebilirdi ki, onun sakin hâli, sinirli hâlinden çok daha korkunçtu.

Başını eğdiğinden dolayı yüzünü göremediği adama bakarak başını sallamış ve hızla işe koyulmak için odadan çıkmıştı. Taehyung ise çok daha başka bir şeye odaklanmıştı. Sakince alıp verdiği nefes seslerini sayıyordu. Bu da onun karakolda büyük bir kaos çıkarmamasına yardımcı olan en büyük etkendi belki de.

Yanı başında sakince duran Seojun patronuna göz ucuyla bakarken aynı zamanda içinden dualar etmeyi de kesmiyordu. Kim Taehyung, tanrıya inanmayan Seojun'un bile dua etmesine yol açan biriydi. Çünkü onun sinirlenince ne yaptığını en çok o bilirdi. Bundan dolayıdır ki inanmayan tanrısına bile dua etmeye başlamıştı. Esmer olanın arkasında olmasına rağmen, sanki bakışlarını görebilecekmiş gibi göz ucuyla bakıyordu ona. Oysa ki gördüğü tek şey sandalyeye yaslanmış geniş bir sırttı.

"Vien iyi mi?" Uzun zamandır duymadığı kalın ses ile ufak bir irkilme yaşasa da, bu sessizliğe uyum sağladığını kanıtlayan kırık bir sesle cevap verdi. "O iyi Bay Kim. Odasında resim çizmekle meşgulmüş." Ara sıra odadan çıkıp evde duran çalışanlardan haberi almıştı.

Tekrar başlayan sessizlik ile buna uyum sağlamaya başlamıştı. Uyum sağlamak dışında yapacak başka bir seçeneği yoktu zaten. Sanki ağzını açsa önündeki adam sinirle kendisini yumruklayacakmış gibi hissetmeden edemiyordu.

Odaya giren polis memuru ile uzun zamandır eğik duran başını kaldırmıştı esmer adam. Önünde ne kadar dik durmaya çalışsa da gergin duran polis memuruna baktı. Bu onun konuşması için bir nevi izin gibiydi, bakışları ile her şeyi anlatıyordu. "Avukatlarınız hakkınızda atılan iftiraları temizlemek için canla başla çalışıyor efendim. En az akşama kadar çıkacağınızı söylediler." Başını salladı usulca. "Avukat" kelimesi kendisini tek bir yöne sürüklemişti. Bunun verdiği farkındalıkla yüzünde küçük bir gülümseme yer almıştı. Dıştan biri bu ifadeyi görse onun mutlu olduğunu düşünürdü, ancak onun içi tamamen buna zıttı.

ʙʀᴀᴠᴇ ʟᴀᴡʏᴇʀ •ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin