0.5

526 54 74
                                    

Felix'ten...

Tüm hocalar sahile sıfır olan bir restoranda oturmuş sohbet ederken öğrenciler sahilde oturmayı tercih etmişti.

Sahile geleli beş dakika falan oluyordu. Gözlerim arkadaşlarımı ararken gördüğüm üç kişi ile gülümseyip hızla yanlarına koştum.

Yanlarına geldiğimde Jeongin'in elinde kocaman bir kutu vardı.

Hızla diğerlerine dönüp,

"Bu ne?"

dedim. Seungmin iki parmağı ile burnumu sıktı.

"Dün gece sözümüzü dinlediğin için sana bir hediye sözü vermiştik ya. O bebeğim."

Hızla yerimde zıpladım ve ellerimi heyecanla çırptım. Ellerimi uzattım ve,

"Açabilir miyim?"

dedim.

Hepsi bu heyecanlı halime gülmüş ve kutuyu ellerim arasına vermişlerdi.

Hızla yere oturdum daha sonra onlar da benim gibi hemen yanıma oturdular.

Kutu oldukça büyük ve pembeydi. Üstündeki beyaz kurdeleyi çözüp kapağı yukarı doğru kaldırdım.

İçine baktığımda zemin beyaz kağıtlar ile kaplanmış, beyaz kağıtların üstünde ise beş tane büyük kutu vardı.

Kutuların üçünün üstünde küçük bir etek resmi, birinde emzik ve diğerinde de biberon resmi vardı.

Yanımdan gelen sesle o tarafa döndüm.

"İstersen sadece etek olanları aç diğerlerini odaya gidince açarsın."

Bu en doğru olanıydı. Çünkü sınıf benim little olduğumu bilmiyordu.

Hızla, tavsiyeyi veren Jisung'a kafa sallayıp ilk kutuyu aldım ve açtım.

İçinden; mavi, fırfırlı bir mini kot etek çıktı.

Çok ama çok güzeldi. Bunu beyaz bir gömlek ile kombinleyebilirdim.

Diğer kutuyu açtığımda, bu sefer daha spor tarzda bir etek vardı. Etek; siyahtı ve eşofman kumaşını andırıyordu. Birazcık kısaydı ama güzeldi.

En son kutuyu açtığımda ise Calvin Klein'den Beyaz ilkine benzer ama yüksek bel bir kot etek vardı.

Bunları görünce hepsine teker teker sarıldım. Etekler gerçekten çok güzeldi.

Hepsini tekrar yerine koydum ve kutuyu geri kapattım.

🍼🧸🐣

Hyunjin hoca duş alırken bende pijamalarımı giymeye başladım.

Üstüme düz beyaz sadece ortasında minik pembe bir kalp olan bir tişört, altıma ise aynı renk sol bölümünde yine aynı renk bir kalp olan paçaları fırfırlı mini bir şort giydim.

Bezimi takamayacak olmak hem beni rahatsız hemde tedirgin etse de bir şey olmayacağını düşünmek istiyordum.

Hyunjin hoca hala duştan çıkmadığı için fırsat bu fırsat deyip açamadığım kutuları elime alıp yatağa geçtim.

yavaşça üstünde ilk emzik olan kutuyu açtım. İçinden üç tane birisi pembe, birisi mavi, birisi de sarı olan tatlı emzik çıktı. İçimden çok çok çok sevindim. Daha sonra Hyunjin Hocanın duşta olmasının verdiği rahatlık ile pembe olanı ağzıma aldım.

Kutuyu kapayıp ağzımdaki emziği emerken içinde biberon olan kutuyu açtım.

Bu sefer emzikler ile uyumlu üç tane biberon çıktı.

Ben biberonları incelerken beni izleyen bir çift gözden habersizdim.

Daha sonra adımın seslenişi ile donup kaldım.

"Felix."

Hyunjin hoca pijamaları ile çok havalıydı ama şu an düşünmem gereken şey bu değildi.

Hyunjin'den...

Duştan çıkınca gördüğüm tatlı görüntü ile dondum.

Felix karşımda tatlı pijamalarıyla emzik emip biberon inceliyordu.

Benden habersiz olduğunu görünce biraz onu izledim ve daha sonra adını seslendim.

"Felix."

Benim olduğum tarafa dönünce ilk beni süzmüş daha sonra ise donup kalmıştı.

Bir kaç saniye öylece bana baktıktan sonra hemen elindeki biberonları arkasına saklamaya çalışmıştı ama hem biberonlar çok net görünüyordu hem de ağzındaki emziği unutmuştu.

Ona sırıttım ve yanına doğru yaklaştım.

Yatakta biraz geri gitmeye çalıştı ama başaramadı.

Bende yatağa çıktım ve önüne oturup üstüne doğru eğildim.

O bana masum bakışlar atarken ben arkasından sakladığı biberonu aldım ve ona uzattım.

"Benden utanmana gerek yok bebeğim."

Ve ekledim.

"Süt ister misin?"

Felix'ten...

Duyduğum sözler ile aklım bulanmaya başlamıştı bile.

Başım bilinçsizce aşağı yukarı doğru sallandı ve onayladı.

Küçük alanıma girmeye başlamıştım bile.

Onaylamam ile bu sefer dişleri gözükecek şekilde sırıtmış ve biraz daha yaklaşmıştı.

"Aferin küçük bebeğime. Benden utanmamalı."

Daha sonra aniden üstümden kalkmış ve mini dolaba yönelip içinden çilekli süt çıkarmıştı.

Hangi mini dolaba çilekli süt koyarlardı ki. Bunları es geçerek. Tekrar yanıma yaklaşan Hyunjin hocaya baktım.

Ben aynı konumda dururken o elimde tuttuğum biberonu aldı ve dolaptan aldığı çilekli sütü biberonuma koydu.

Daha sonra bana tekrar yatağa geldi. Sırtını yatak başlığına yasladı ve beni de aniden kucağına çekti.

Beklemediğim bir şey olduğu için korktum ve boynuna sarılıp gözlerimi kapadım. Hyunjin Hoca ise bu duruma güldü.

Ağzımda emdiğim emziğimi çıkardı ve kenara bıraktı. Daha sonra elinde olan biberonu dudaklarıma gönderdi.

Sevdiğim tat ile yerimde rahat bir pozisyon aldım ve sütü rahatça içmeye başladım.

Tanrı aşkına kim öğretmeni ile bu durumda olurdu bilmiyorum ama bunları düşünecek durumda değildim. Ayrıca Hyunjin hoca oldukça ilgili ve çokta yakışıklıydı.

Sütün tadını çıkarırken kapanmaya başlayan gözlerime karşı gelmedim.

🍼🧸🐣

Uyandığımda oldukça rahattım. Gözlerimi açmak dahi istemiyordum ancak dün yaşananlar aklıma gelince hızla gözlerimi açtım.

Selammmm MiyuMiyussslarimmm
Napiyosunuzzz.

Bölüm çok çok çok kısaydı ve az şey yaşandı.

Normalde bölüm oldukça uzundu ama taslaklata bir sorun oluştu ve tekrar yazmak zorunda kaldım. Birazdan derse gideceğim için de hızlı atiyim diye yarıda kestim.

Bölümü kontrol etmedim bu aradaaa.

Umarım begenirsiniz.

Nasıl gidiyo sizce?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum🦋

Little Boy ~ Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin