Slm.kizlar.nslsiniz.
_____________________________
Hyunjin
Şirketten çıktığım gibi kendimi hiç tanımadığım bir yerde buldum.Etraftakiler benim dilimde konuşsa da çevrem hiç tanıdık gelmiyordu.Vücudum anında bir panik dalgasıyla titrerken bakışlarımı ellerime çevirdim.
Serçe parmağımda uyumadan önce bağladığım siyah ipin izi duruyordu.Kafamı kaldırdım ve titrek bir nefes alarak yüksek binaların olduğu şehirde gözlerimi gezdirdim.
Arkamdan gelen bağırış sesleriyle suratımı buruşturup arkamı döndüm ve daha az önce topuklarımı götüme vurarak kaçtığım şirkete baktım.Kapıdan çıkan siyah saçlı adamın sinirli suratını görmemle ise gözlerimi kocaman açtım.Adam sert adımlarla bana yaklaşırken korkudan hızla ileriye koştum.
Önümde ne olduğuna bile bakma fırsatı kalmadan kendimi aniden yoğun trafiğin arasında buldum."Hay sikeyim böyle işi! Ölümden kaçıp ölüme atlıyorum!" Kendi kendime isyan ederek konuşurken kalbim hızla çarpıyordu.
Siyah saçlı adam ise kaldırımda sırıtarak ışığın yeşile dönmesini bekliyordu.Resmen kapana kısılmıştım.Karşı kaldırıma kayan bakışlarımla kendi düşüncelerime isyankar küfürler ettim.Yeşil ışık yanmadan karşıya geçmem gerekiyordu.
Bir anlık adrenalin ile tüm o arabaları ezip geçebileceğimi hissettim.Yönümü o tarafa çevirip derin bir nefes alarak karşı kaldırıma koştum...
__________________________
Bang chan
Karşı kaldırıma bakıp gözüne far tutulmuş geyik gibi duran aptala göz devirdim."Lan kurye! Ölmeye mi çalışıyorsun?!" Çocuk bana bakışlarını çevirdiğinde, korkudan titrediğini gördüm.
Kurye genç bana orta parmağını gösterdiğinde sırıttım.Yeşil ışığın yanmasını sabırla beklerken bıkkınlıkla saatime baktım.Tam başımı kaldırdığım sırada ise karşı kaldırıma koşmaya başlayan salakla kaşlarımı çatıp bir adım öne attım.
"Siktir! dursana!" Karşı kaldırıma bir adımı kalmışken aniden çarpan arabayla dondum.Trafik akışı anında dururken yavaş adımlarla dağılan arabaya ve hemen olay yerine doluşan kalabalığa ilerledim.
Fakat gördüğüm şeyle gözlerim büyüdü.Yer kan gölüydü ama ortada kurye genç adamdan kırıntı bile yoktu...
____________________________
Hyunjin
Bedenimdeki yoğun acı ile irkilerek uyandığımda tozlu kanepemde olduğumun farkına vardım.Kaşlarımı çattım ve serçe parmağıma baktım.
Parmağımdaki ipten kalan son şey ise yanık izleriydi.Parmağım acımasa bile ip şeklinde bir yanık izi görünüyordu.Bu benim aklımı daha çok karıştırırken susadığımı fark ettim ve ayaklarımı koltuktan sarkıtıp dolaptan soğuk bir şişe su almak için ayağa kalktım.
Ama tam adımımı atacak iken büyük bir patırtı ile yere düştüm.Bedenimi ani bir şok ve panik dalgasi sardığında yutkunarak bacaklarıma baktım.
Görünürde bir yaram veya kırığım olmasada iki bacağımı da hissetmiyordum...
_____________________________
Sağlık ekipleri eşyalarını toplarken koltukta oturmuş dalgınca bacaklarıma bakıyordum.Yanıma gelen hemşire beni düşüncelerimden sıyırırken terlediğimin bile yeni farkına varıyordum.
Hemşire bana sanki onları boşuna oyalamışım gibi bakarken bıkkın sesiyle konuştu "Uyumadan önce çok saçma bir pozisyonda uykuya daldıysan böyle uyuşmalar yaşaman normal.Yani bir daha böyle bir durumla karşılaştığında uyuşukluk geçene kadar bekle.Yarım saat sonra ambulansı ara."
Hemşire diğerleriyle beraber evden ayrılırken göz devirdiğini görmüştüm.Bu detayı umursamadan bakışlarımı ayak parmaklarıma çevirdim ve beynimi ikna etmek için ayak parmaklarımı oynattım "Siktir...gerçekten kafayı yiyorum sanırım."
Kafamı kaldırıp karşımdaki televizyon ünitesinin olması gereken alana baktığımda ise siyah saçlı adamın silik silüetini gördüm...
___________________________________
FINISH
500 kelime
Bölüm nasıldı?
Wattpad banlı olduğu için uygulamaya sık giremiyorum.
BU ARADA BU HİKAYEDE ÇOKLU EVRENLER VESAIRE VAR İLERIKI BOLUMLERDE ANLARSINIZ
öpüyorum 😘