Güne minhonun tatlı öpücükleriyle uyandım. Böyle uyanmak beni hep mutlu ediyordu. Kim mutlu olmaz ki? Tam o sırada aklıma bir şey takıldı. Yarıni minhonun doğum günüydü. ve ben hazırlık yapmadım! Hediye bile almamıştım! Kahretsin! Napıcam ben? Neyse en azından minho işe gidecek.
M: Jisung acaba bugün işe gitmesek mi?
Evde kalıp güzel şeyler yapabiliriz.
J: o-olmaz! Sen işe git benim bugün işlerim var
M: Ne işi?
J: Şirketle ilgili
M: Güzelim bak bu şirket benim ben istersem çalışmana gerek ka-
Klasik minho işte.
J: ya minho olmaz!
M: iyi peki jisung.
İkna oldu galiba işe gider heralde. Bir an önce kalkıp evi toplayıp hediye ve süs olmaya gitsem iyi olur. Yoksa minho unutmuşum sanar.
Lavoboya gidip elimi yüzümü yıkadım.
Aşağıya indiğimde. Gördüğüm manzara işimin zor olacağının işaretiydi. Çünkü dün korku filimi izlerken bütün evi korkudan yıkmıştım. Bir an önce başlayıp bitirmeliydim.
Ben evi toplarken minho ise oturmuş beni izliyordu. Yardım etmez tabi. Anca götümün peşinde. Tanrım sevgilim yanlış birimi? Olabilir aslında. Hangi insanın sevgilisi. Her gün sevişmek ister. Ki bunu yapıyoruz da. Arada kaçıyorum ama oda nadiren.
Kim minhodan seks varken kaçabilirki. Dışardan melek olduğuna bakmayın. Yatakta şeytan gibi resmen. Azrail ile savaş içindeler sanki.
-konu min olunca normaldir jis. Sonucta sen minho yatak bebiş.-
Her neyse. Salonda koltukları düzeltirken birden minho elini götüü
me koydu.
-smutmu var acaba?-
Götümü kollamalıyım. Yoksa ne süpriz yapabilicektim. Nede yürüyebilicektim. Böyle şirketede gidemezdim. Bizimkilere açıklayamazdım. Özelikle abime. Şu ana kadar sevismedigimiz sanıyor-
M: Güzelim. Bıraksanmı şu işi
J: bana bak azgın sapık. Bugün olmaz. işim var. Başka bir gün.
M: ne işi bu jisung?
J: boşver. Hem sanane.
M: benimi aldatıyorsun?
J; saçmalama!
M: niye kaçıyorsun o zaman?
J: öf minho. Senden kaçmıyorum. Seni aladtığım falanda yok. Saddece yarın doğum günün. Süpriz yapıcaktım o kadar.
M: boşuna yormuş olursun kendini güzelim. Ben kıyafet falan sevmem.
M: ne istersiniz. Minho hazretleri.
