My Boy Only Breaks His Favorite Toys

Lee Sung Kyung

15.08.2023

Gözlerimi açıp tavana bakmaya başladım. Dershane vardı bugün. Pikeyi kafama kadar çekerek gözlerimi kapattım. Bir süre böyle beklemiştim. Tekrar uykuya dalacağımı düşünürken kapım açılmıştı. Çok ses çıkartmayan ayak sesleri yatağıma yaklaşıyordu, annemdi bu.

"Chae kalkmamak için bu kadar savaş vermene gerek yoktu."

Pikeyi yüzümden çekip ona baktım ve gülümsedim. "Günaydın anne."

"Sana da günaydın Chae'm. Hadi kalk yataktan ben kahvaltını hazırladım. Hem babanda seni masada bekliyor."

Seslice ofladım. "Bu bir hafta ne zaman bitecek?"

Kolumu dürttü. "Hadi Chae! Bir daha söylemeyeceğim."

Pikeyi üstümden atıp yatakta doğruldum. "Tamam kalktım işte."

"Üstünü de giyin." Diyerek odamdan çıktı.

Dudağımı büzerek yataktan kalktım. Dolabımın önüne geçerek mavi kot eteğimi ve siyah tişörtümü çıkarttım. Üstümü değiştirdikten sonra komodinimin üstündeki kalpli kolyemi alıp boynuma taktım. Aynadan kendime baktığımda güzel gözüküyordum. Hızlıca çantamı alarak odamdan çıktım ve çantamı koridorun sonunda yere bırakarak banyoya giderek işlerimi hallettim.

Banyodan çıkıp salona geçtim ve kendi sandalyeme oturdum. Çatalımı alıp masadaki yumurtayı tabağıma bıraktım. Tam bir kısmını ağzıma atacakken babam konuştu.

"Derslerine çalışmaya başladın mı?"

"Bugün başlayacağım baba." Diyerek çatalımdaki yumurtayı ağzıma attım.

"Umarım."

Ona belli etmeden göz devirdim. Kahvaltı ederken beni rahat bıraksanız keşke.

Bir süre sonra hepimiz kahvaltımızı bitirince babamla beraber ayaklandık. Annemin yanağını öperek salondan çıktım. Çantamı yerden aldım ve ayakkabılarımı alarak dış kapıyı açtım. Ayakkabılarımı giydikten sonra apartmandan babamı beklemeden çıktım.

Araba neredeydi sahi? Babam arkamdan gelince yavaşlayarak onun öne geçmesine izin verdim. Biraz ilerideki yerde arabayı görünce adımlarımı hızlandırdım ve arabaya bindim. Babamda binerek arabayı çalıştırdı. Kemerimi taktıktan sonra Jennie'ye mesaj yazdım.

rosie
Geliyor musun?

nini
Geldim bile. Sen neredesin?

rosie
Geliyorumm.

Telefonu kapatıp yolu izlemeye başladım. Kısa bir süre sonra dershanenin önüne gelince babama görüşürüz diyerek arabadan indim. Babamda benim inmemle yanımdan geçti. Eteğimi düzelterek dershaneye doğru adımladım.

"Chaeyoung, günaydın."

Kafamı çevirince bana gülümseyen Jimin ile yan yana yürüdüğümüzü fark ettim.

"Günaydın Jimin."

Gülümsemesi genişleyince ister istemez bende gülümsemiştim.

"Nasıl hissediyorsun? Yani son sınıfız epeyce zor bir süreç bizi bekliyor."

Keşke hatırlatmasaydın.

"Bir şey hissetmiyorum. Bilmiyorum belki de yolun başındayım diye hiçbir şey hissetmiyorum. Sen nasıl hissediyorsun?" Yalan söyledim, çok yorgun hissediyorum ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

"Bende öyle. Fakat ileride de hiç strese girmeyecek gibi hissediyorum." Bunları söylerken merdivenleri çıkmıştık bile.

"Çok rahatsın yani."

"Sayılır. Sen değil misin?"

"Sayılır." Sınıfa girince Jennie'nin en önden yer kaptığını görmek yüzümün düşmesine neden oldu.

Yanına oturarak ona döndüm. "Neden en ön Jennie Kim?"

Gülümseyerek "Çünkü ben öyle istedim Park Chaeyoung. Ayrıca sana da günaydın." Yanağımı sıkarak kulağıma doğru eğildi. "Arkandan giren Jimin miydi? Eğer öyleyse benim yanıma oturmana baya bozuldu."

Arkamı dönerek gözlerimle Jimin'i aradım. Dün oturduğumuz yere bir kızla oturmuştu. Önüme döndüm. "Evet, o. Her neyse çokta üzülmemiş."

Kıkırdadı. "Ne demezsin." Fısıldayarak "Ayrıca kızım şu en öndeki yakışıklı kim?"

Bahsettiği yere baktım. Esmer, dalgalı saçlı uzun boylu bir çocuktu. Dün söylemişti ismini. Neydi? Hah, Taehyung. "Taehyung galiba. Hem onun için mi en öne oturduk?"

Başıyla beni onayladı. "Herhalde kızım. Çocuk çalışkana benziyor onu böyle etkilemeliyim."

Göz devirdim. "Senin varlığından bile etkilenmemişse onda bir sorun var demektir."

Gülümsedi. "Acaba bana mı yürüyorsunuz bayan Park?"

Omuz silktim. "Bilmem öyle mi yapıyorum bayan Kim?"

İkimizde gülmeye başladık. Bir süre güldükten sonra yanımıza Jimin'in yanında oturan kız gelince kendimizi düzelttik. "Selam kızlar."

Jennie kıza bakarak gülümsedi. "Selam."

Kızda gülümseyerek "Ben Sungkyung."

"Ben Jennie ve arkadaşımda Chae."

"Tanıştığımıza memnun oldum. Aslında ben instagramınız var mı diye soracaktım."

"Elbette."

Kız telefonunu çıkartarak instagrama girdi. "Kullanıcı adınız ne?"

"Roseanne Park."

"Jennie Ruby Jane."

Kız gülümseyerek telefondan başını kaldırıp arka tarafa ardından bize baktı. "Teşekkürler. İstek attım."

Telefonumu masadan alıp instagrama girdim ve bildirim kutumda iki istek olduğunu görünce oraya tıkladım.

parkjm ve lee.sungkyung size istek gönderdi. Onaylamak için dokunun.

İkisinin isteğini onayladıktan sonra hocanın sınıfa girmesiyle telefonu sıranın altına koydum.

Sınır
4 oy 10 yorum