VeraRay1933'e İthafen:
-"Kerem, abicim basket olur o!"
Ve basket olamadan Kerem yere yığılır antreman ortasında. Antrenör gelir Kerem'in başına, yüzüne hafifçe elinin tersiyle vurur ama Kerem bir tepki göstermez,sadece nefes alış verişi ve nabzı daha da hızlanmaya başlar. Ambulans çağırılır.Tam o sırada teneffüs zili çalar ve 9. sınıflardan Evren Kerem'i ambulansa taşınırken görür. Kerem'le Evren'in tanışması geçen sene Evren'e 11. Sınıflardan bir çocuğun laf atmasıyla Kerem'in çocuğu terslemesiyle olur. Evren:
-"Teşekkür ederim ama hiç gerek yoktu. Ben hallederdim."
-"Hayır, gerek vardı. Bu arada ben Kerem." diyerek kendinş tanıtır ama Evren hala soğuk bir şekilde:
-"Ben de Evren." der. Evren güzel bir kızdır fakat güzel olduğu kadar da aksidir. Bu yüzden ona aşık birkaç çocuk dışında hiçbir çocuk ona açılamaya cesaret edememiştir. Sırf birkaç çocuk ona aşkını itiraf etti diye birinde elindeki su şişesin kafasına vurarak "Aşıkmışmış.Yürü git benim ağzımı bozdurma!" diyerek onu kovmuştu. Diğerlerinde ise "Benimle doğru konuş.Hatta konuşma ve aramızdaki 1,5 metreyi geçme yoksa... Sen düşün ve bir daha karşıma!" çıkma diye bağırmıştır. Fakat Kerem onu kalbiyle, içinden sevdiği için onlar arada sırada konuşurlardı havadan sudan. Kerem özellikle okulun basketbol takımının kaptanı olduğundan fazla teneffüslerde görüşemediklerinden Kerem onunla doğru düzgün konuşma fırsatı bile bulamıyordur.
Kerem'i ambulans içinde gören Evren okulun son saati olduğundan okulu asıp taksiye binip hastaneye gitmiştir ve ambulanstan 30 dakika geç gittiği için doktoruyla konuşma fırsatını bulmuştur. Doktoru:
"Kerem Altay'ın yakını mısınız?
"Evet, yani arkadaşıyım. Kendisi iyi mi acaba?"
"Korkulacak bir durum yok sadece ufak bir travma geçirdi.Birkaç gün dinşense iyi olur. Şu an odasında hemşire hanım var o çıktıktan sonra eğer isterseniz odasına girebilirsiniz."
"Teşekkürler."
Hemşire odasından çıktıktan sonra Evren odaya girer. Kerem:
"Aa Evren senin ne işin var burda?" der ve yüzünü buruşturup yatağında doğrulmaya çalışır fakat Evren:
"Kalkma,dinlen ama eğer gelmeme sevinmediysen gidebilirim." diyerek yüzündeki yamuk gülümsemesi ve karışık şaşkın yüz ifadesiyler beraber eliyle kapıyı işaret eder.Kerem bu haliyle daha da güzel olan Evren'e tekrar aşık olur.
"Kusura bakma öyle demek istemedim. Gel otur şuraya." der koltuğu göstererek.
"Şaka yaptım tabii ki...Ee nasılsın? Doktor iyi olduğunu söyledi de..."
"Gayet iyiyim. Sadece birkaç dakika baygın kaldım o kadar." der kalbi küt küt çarparken.
"Peki o zaman. Korkuttun bizi, sana bir şey olsaydı okulumuzun vitrinine altın kupaları kim koyardı?" dedi ve güldü...
Yaklaşık on beş dakika başında durduktan sonra Kerem'in uyuduğunu farkeder ve e yavaştan çılmaya karar veren Evren kapıya doğru yönelir. Tam kapıyı açacakken burnuna kapı gelir ve "Aahh!" diye bağırır ama Kerem uyanmaz. Tam "Biraz dikkat etsene!" diye bağıracakken ağzı açık kalır kapıyı açanın kim olduğunu görünce...
