Sunoo'dan
Sabah kalkıp üstüme kısa kollu altımada kot bi şort giyip günlük kıyafetlerle hazırlanmıştım,mutfakta pasta için dünden hazırladığım malzemeleri çıkardım ve Riki'nin gelmesini bekledim.
Az sonra kapı çaldığında hızlıca girişe ilerledim ve kapıyı açtım"hoşgeldinn"-Sunoo
Riki'den
içeri girip Sunoo'yu selamladım ve sıcak bir gülümseme sundum"hoşbuldum"-Riki
Sunoo'dan
kıyafetlerini yavaşça süzüp gülümseyerek konuştum"çok şık olmuşsunuz beyefendi"-Sunoo
Riki'den
gözlerini üzerimde bulduğumda dikkatimi ona verdim ve konuşmaya başladım"teşekkür ederim sizde çok güzel olmuşsunuz"-Riki
Sunoo'dan
onu mutfağa yönlendirip ne yapacağımızı anlattım"muzlu pasta düşündüm belki üst katına çilekte ekleriz,sever misin?"-Sunoo
Riki'den
konuşacağını anladığımda dinlemeye başladım ve anlattığına kafamı sallamakla yetindim"tabiki olur,kivi de ekleyelim bence ne dersin?-Riki
Sunoo'dan
"olurr direkt meyveli pasta olmuş olur"-Sunoo
pasta için malzemeleri çıkarıp hazırlamaya başladım muzları ve çilekleri Riki'nin önüne verip doğramasını istedim.Pastanın ilk katını hazırlayıp tepsiye döktüm tepsiyi bir elime alıp bir elimle de yanan fırını açmaya çalışıp hızlıca içine atmıştım tepsiyi,elimi geri çekerken hafif içine sürtünmüştü bileğim ve yandığım için hızlıca elimi çekip bağırmıştım.Şu mutfağa her girişimde bi taraflarımı yakmasam olmuyordu,fırın diğer fırınlara göre biraz fazla büyüktü.Söylenip bileğimi sıkıca tuttum.
"of amk"-Sunoo
Riki'den
"bencede öyle yapalım bebeğim"-Rikibıçağı alıp Sunoo'nun önüme koyduğu muzları ve çilekleri doğramaya başladım o sırada Sunoo pastanın ilk katını çoktan hazırlamış ve fırına koymuştu bile,aniden çığlık sesi duydum ve bunun Sunoo olduğunu anladım elini geri çekerken bileği yanmıştı sanırım,bıçağı tezgaha bırakıp yanına yaklaştım elinden tutup doğruca meyveleri yıkarken açık kalan suyun altına tuttum yanmasının az da olsa geçmesi için biraz da bekletip geri çektim bileğini ve tekrar elinden tutup salona doğru ilerlemeye başladım koltuğa oturttum,beni beklemesini söyledim sonra beyaz ve ne çok uzun ne de çok kısa olan merdivene yürümeye devam ettim sondan üçüncü odaya girdim Sunoo'nun odasıydı çekmeceden krem alıp odadan çıktım merdivenleri inip Sunoo'nun olduğu koltuğa oturdum,bileğini incitmemek için hafifçe elinden tuttum kremin kapağını açıp yavaş yavaş sürmeye başladım yanan bileğine,bitirdiğimde yanımda getirdiğim sargıyı bileğine sardım ve konuştum.
"iyi misin?"-Riki
Sunoo'dan
salonda oturup bileğimi sararken onu izledim,bu kadar alakadar olması beni çok etkilemişti,Sıcak demirle yandığı için izi kalacaktı muhtemelen ve oynatamayacağım kadar sızlıyordu, bileğimi sarması bittiğinde sorduğu soruyla yüzüne odaklanmıştım,gülümsemeye çalışarak konuştum.