Keskin Bıçak

Bölüm l | Madem.

Simsiyah bir gecede yalnızdın, aydan bile beyaz
Seni ilk gördüğümde dedim
"Bu kız lütfen biraz benim olabilir mi?"
Dedim "Olabilir"
Sordum "Olabilir mi?"
Dedin "Olabilir"
Kıskananlar oldu, üzülenler oldu, delirenler oldu
Dedim "Olabilir"

Gözlerini gözlerime kitlemiş bana bakıyordu. Kim olduğu hakkında en ufak bir fikrimin olmadığı bu adamdan rahatsız olmam gerekirken ben bakışlarından hoşlanıyordum. Gözleri barın ışıklarından sürekli renk değiştiriyordu.

Of, bu ne güzellik be hatun!
Elalemin gözünden seni sakınmaktan yoruldum!

İçimden bir his arkamı dönüp gitmem gerektiğini söylüyordu. Dinledim.
Arkamı döndüğüm gibi hızlı adımlarla bar tuvaletine yöneldim. Nedenini bilmediğim bir şekilde içimde kötü bir his vardı.

..........

"Abi bana iki tane bira versene şurdan."

Alaz biraları aldığı gibi az önce göz göze geldiği kadının tuvaletten çıkmasını bekliyordu. Alelacele girmişti tuvalete, pek iyi görünmüyordu gerçi. Belki midesi bulanmıştır diye düşündü. Ayakta dikilmek yerine tuvaletin yakınlarında olan masaya gidip sandalyelerden birine oturdu.

Madem seni çok istiyorlardı
Öylece ortaya koymasalardı
Aldım bi' kere, geri vermeyeceğim
Aşığım, mutluyum, vazgeçmeyeceğim.

Kadın çok güzeldi. Farklı bir cazibesi vardı. Kadını gördüğü an daha önce hissetmediği bir çekim hissetmişti. Kadını arzuluyordu.
Sadece bedenen değil aynı zamanda ruhen arzuluyordu bu kadını. Alaz öyle bir adam değildi. Evet tek gecelik ilişkileri vardı fakat klasik zengin bebeleri gibi bir kadından diğerine geçmezdi. Sevdiği kadınlarla ilişki yaşardı. Onları bir obje gibi görmezdi. Onlarla yattım, onları "elde ettim" gibi düşüneceği pis bir zihniyete sahip değildi. Kadınlarla karşılıklı ilişkiler yaşardı. Normal ve doğru ilişkiler.
Bu kadını da sevmişti ve onunla tanışmak istiyordu.
Bu kadarla kalıp kalmayacağı kadına bağlıydı.

Madem seni çok istiyorlardı
Öylece ortaya koymasalardı
Aldım bi' kere, geri vermeyeceğim
Kim ne derse desin "Bana ne!" diyeceğim.

..........

Asi midesinde olan her şeyi boşaltıktan sonra ağzını yıkayıp, makyajını düzelttikten sonra kapıya yöneldi. Kapı kolunu tuttuğunda içinde bir tereddüt hissetti. Nedenini bilmediği bu rahatsız edici hisler bir türlü gitmiyordu.

"N'oluyo ya bana? Çok birşey de içmedim ki.... Hamile değilimdir ya daha iki gün önce randevum vardı doktorda.... Ay aman neyse ne hiç bozamayacağım keyfimi, zaten kırk yılda bir elime eğlenmek için bir fırsat geçiyor. Salak saçma sebeplerden elimden kaçıramam."

Kendi kendine konuştuğu sırada deli cesareti gibi hissettiren bir hız ile tuvaletten çıktı. Koridordan çıktığı gibi etrafına bakındı. Adam ortalıkta görünmüyordu. Birden bir erkek sesi duydu.

Seni orada görenler mi olmuş?
Onla olduğunu duyanlar mı olmuş?
Başımıza ne geldiyse güzelliğinden
Düşemedik bi' milletin dilinden.

"Selam!"

Arkasını döndüğü gibi karşısına o adam çıktı. Elinde iki bira ile karşısında duruyordu. Çok yakışıklıydı adam. Boyu uzun, omuzları geniş, saçları ve sakalları güzel bir kesimde, cildi bakımlı ve üzerinde çok hoş bir parfüm vardı. Bu sefer gözlerini daha net görebiliyordu Asi.