-1

342 15 5
                                    

"Kalksana ceey !" (multimedya Ceyda) Ah yine bu ses... Ve yatağımdan düştüğümde Derin'in kahkahalarıyla karşı karşıyaydım. Ona 'sen görürsün oç' bakışı atıktan sonra ben kalkıp yüzümü yıkarken o ise şarkı söylemekle meşguldu. Sabah sabah ne neşe ama(!) Okul açılalı üç gün oldu ve ben bu üç günü evde yatarak geçirdim. Okulun ilk günü olduğu için heyecanlanan tiplerden değilim çok şükür. Üniversitenin ilk senesi için İzmir'e geldim. Derin bir sene sınıfta kalmış, benden bir yaş büyük, aynı evde kalıyoruz. O benim aksime çok eğlenceli biri herkese böyle arkadaş lazım. İlk günlerden ders işlenmediği için gitmek istemiyordum fakat Derin'in ısrarları üzerine bugün okula gitmeye karar verdim. Odaya girdiğimde Derin'in mütişliğine odaklandım. Güzel bacaklarını ortaya çıkartan mini beyaz elbisesiyle cidden çok hoş görünüyordu. Bende tarzımın dışına çıkmayarak, içi siyahlarla dolu olan dolabımı açıp siyah metallica tişörtümü ve siyah kotumu çıkarttım. Derin bana 'ciddi misin' bakışı atıyorken bende ona 'he nesi var amk' bakışı atıyordum. Ne mütüş anlaşıyoruz ama. Ya da ben öle sanıyormuşum çünkü derin beni takmayarak dolabıma yöneldi ve siyah göbek kısmı açık olan (yine bir mükemmel) metalci tişörtümü ardından siyah deri şortumu çıkarttı. Ah ama ben bu tişörtü yüksek bel pantolon ile tercih ediyordum bu çok açık olmadı mı sizce de ? Derin şeçtiklerine bakarak dünyayı ben yarattım havalarıyla sırıtıyordu ve bana itiraz kabul etmeyecek şekilde bakarken seçtiklerini giydim. Zımbalı, bileğe kadar kapalı olan siyah topuklularımla kombinledim ve en sevdiğim zımbalı bissssürü bilekliklerimi taktım. Üstümdekilerle kendimi çıplak hissediyordum ama oradaki kızların yanında gayet sıradan kalacağımı düşünerek kendimi avutabildim. Son olarak Uzun sarı saçlarımı tarayıp düzleştirirken kaş piercingimin varlığını unuttuğumu farkettim ki çok geçti... Tarağım takılmasıyla acıyla spastik bir ses çıkarttım. Neyse ki hazırlanabildim ve Derin odaya girince "üfff fiziğe bah beeh" duraksadı ve beni iyice süzerek tekrardan "kanka varya ben erkek olsam ilk sana-" elime aldığım yastığı kafasına geçirmemle kahkahayı bastı.
~
Sabah sırama oturduğumda dikkatimi nedense herzaman boş olan iki sıranın dolu olması çekti. Bi çocuk pardon taş bi çocuk oturmuş telefonla uğraşıyodu. Anlaşılan tek benim dikkattimi çekmemişti bu çocuk. Derinde ağzı açık çocuğu kesiyodu. O sırada doruk geldi sinirli olduğu her halinden belliydi. Dik dik bakışıyolardı çocukla. Derse girdiğimizde hoca " oo ayaz bey nihayet okulun yolunu bulabildiniz " adınının ayaz olduğunu öğrendiğim çocuk dik dik bakmakla yetindi. Hocada da anlamış olucakki sesini fazla çıkarmadı ve ders işlemeye başladı. Dersin sonlarına doğru " o nerde dedi " kimden bahsediyodu acaba ? ayazda bidahaki ders gelicek dedi. " He bi o eksikti bir piç az geliyodu sınıfa " dedi doruk oha demekki önceden tanışıyolardı.ayazsa öldürücü bakışlarını yolladı. Zil çaldığında Derinle koşarak Doruğun yanına gittik. Soru yağmuruna başlıycaktık ki birden sertçe kapı açıldı. Daha önce görmediğim çok yakışıklı bi çocuk sınıfa girdi arkasından da ayaz " sabah sabah yürek yedin heralde güzellik " dedi ve doruğu yumruklmaya başladı. Doruk sadece gülüyodu. Karşıdaki çocuk dahada sinirlendi ve "ayaz depoya gönderin şunu " dedi ve sınıftan çıktı. Aynı anda derinle birbirimize baktık tabikide onları takip edicektik.

KURALSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin