Kimetsu Academy x Hoshi

Çok güzel

Aga demon slayer serisini bitirdik... artık pek kitap yazmayı düşünüyorum. Öylesine maratonlar yapacağım. (ve bir de karakter puanlama isimli bir kitaba başladım)

Keyifli okumalar

Ve gezinin olacağı yere varmıştık. Sonunda açık hava. Sonunda lan. Bizimkiler de yavaş yavaş iniyordu otobüsten.

Aoi- Sonunda geldikk

Nezuko- Hava çok güzel

Kanao- Aynen

Hoshi- Peki biz nerede kalacağız?

Kanao- Kızlar için bir ev var. Hepimiz orada kalacağız. Erkekler için de farklı bir evde kalacaklar. Tatil evi gibi ama küçük.

Aoi- Tam bizlik.

Nezuko- Hadi o zaman gidip bakalım.

Hoshi- Gidelim o zaman.

Birlikte kalacağımız eve gittik. İçeri girdik. Çok normal bir evdi işte.

Aoi- Güzelmiş. 

Kanao- Evet.

Nezuko- Sıkıldım ben. Dışarı çıkalım mı?

Hoshi- Çıkalım. Hem, bu sıcakta içeride oturacak değiliz, değil mi?

Dışarı çıktık. Bir az etrafı dolaşmaya başladık. Geziye geldiğimiz yer ormanlık bir alandı ve yakında açık bir yemek hane vardı yemek yememiz için. Ve hava çok güzeldi. Bana kalsa hep burada yaşamak isterdim.

Aoi- Bana bakın, ne yapıp ne edin, Rengoku sensei ile karşılaşmayın.

Nezuko- Niye ki?

Aoi- Eğer bir öğrenci ile karşılaşırsa o zaman-

Rengoku- Oi sizler!

Aoi- TOPUKLAYIN KIZLAR!

Ve koşup kaçtılar. Olayın daha farkına bile varamamış olan ben daha yeni yeni kızların yanımdan toz olduklarını fark etmiştim.

Hoshi- LAN-

Rengoku- Sonunda bir öğrenci buldum! 

Hoshi- (işte şimdi büyük s-çtık)

Rengoku- Hirano, sana burada olan çok büyük, ama bir o kadar da kısa süren bir savaşı anlatmamı ister misin? Çok seveceksin eminim!

Lan hayır desem tarih dersini sevmediğimi düşünecekti şimdi. Sanırım onu gören öğrenciler kaçmıştı ondan çünkü beni gördüğünde ''sonunda bir öğrenci buldum'' demişti. Konuşması bitene kadar dinlemekten başka çarem yoktu...

Hoshi- Anlatın sensei.

Ve sanki hiç bitmeyecek olan konuşmasına başlamıştı. Konuşurken de hep araziyi gösterip konuşuyordu. Aslında çok iyi bir hocaydı ama çok konuşuyordu. Aslında bence tarih hocaları hep böyle oluyor. Çünkü bize şimdiye kadar Rengoku sensei ile birlikte 3 tarih hocası ders anlatmıştı ve hepsi de böyle uzun uzun konuşuyordu.

Rengoku- Vee bu kadardı. Daha da anlatmamı ister misin?

Sanemi- Ne konuşuyorsunuz siz yarım saattir?

Rengoku- Hirano'ya burada olan bir savaşı anlatıyordum.

Sanemi- İyi. 

Rengoku- Bir şey mi diyecektin?

Sanemi- Boş ver. Sonra söylerim.

Ve gitti. Bir kıkırdama sesi duyup arkama çevrildiğimde bizimkileri görmüştüm.

Rengoku- Ben gideyim o zaman. 

Ve Rengoku sensei de gittikten sonra şu baş belalarının yanına gitmiştim bende.

Aoi- Ucuz yırttık yalnız.

Hoshi- Ucuz yırtmasına yırttınız ama olan bana oldu.

Nezuko- Ne kadar süredir konuşuyorsunuz ki??

Hoshi- 45 dakika 56 saniye olacaktı Sanemi sensei gelmese.

Nezuko- OHA-

Kanao- Saydın mı gerçekten?

Hoshi- evet-

Aoi- Bir de bize manyak diyorsun Hoshi.

Hoshi- Ben en azından arkadaşımı HOCAMLA shiplemiyorum.

Aoi- Öff tamam be, en manyak benim KSDLKSFHKL

Hoshi- Belli belli.

Nezuko- ben acıktımi

Kanao- Bende.

Aoi- Gidip yemek yiyelim o zaman.

Hoshi- Ben aç değili-

Aoi- sende geliyorsun.

Ve kolumdan tutup beni açık olan yemek haneye gitmiştik.

Hoshi- Lan aç değilim dedim ben-

Nezuko- Ne yiyoruz peki?

Herkes istediği şeyi söylemişti.

Aoi- Sen peki???

Hoshi- Ramen.

Aoi- Tamamdır. Usta, oradan bir acılı ramen yolla bizim elemana.

Hoshi- Aoi sen Adanalı mısın yoksa ben güneşin altında çok mu durdum?

Aoi- Yok aşko ben Japonya'da yaşıyorum ya. E Japon'um malum.

Hoshi- Japon demeye de bin şahit ister yemin ederim.

Nezuko- Bence Aoi Türk.

Aoi- Hadi lan oradan.

Kanao- Türk olduğun konuşmandan belli zaten Aoi.

Konuşma eşliğinde gelen yemekleri yemiştik ve sonrasında da etrafı dolaştıktan sonra kalacağımız eve gidip bir az da orada dinlenmiştik.

Bu kitabın bölümlerini bilerek kısa tutmaya çalışıyorum bu arada.

Veee gelecek bölümde öyle şeyler olacak kiii-