Room 553 (ç.k.)

Korkutucu Merdivenler

dokuzuncu bolüm §

★...

[2 gün sonra]

O gece 553 numaralı odayı tartıştıktan sonra Yeonjun diğerleri ile bir göreve gönderildi buda onun Beomgyu ile odayı kontrol etmesini engelliyordu.

Bugün o gündü,
Sonunda 553 numaralı odadaki gizemi keşfedebilirdi.

Odayı kontrol etmek için mükemmel bir gündü, Patron şehir dışındaydı,rahatlamıştı.
Yeonjun gece Beomgyu ile buluşmaya karar verdi, çoğu insan uyurken Yeonjun Beomgyu ile birlikte olduğu için muhafızlar tarafından yakalanma şansı yoktu. Şimdiye kadar herşey normal görünüyordu, Meşale ve bıçak gibi gerekli ekipmanların hepsi hazırdı.

Şu anda saat tam 12.30'du. Diğer üyeler uyuyorlardı ve atmosfer oldukça karanlıktı, mükemmel. Yeonjun, Beomgyu'nun odasına koşarak çıktı. Zaman kaybetmek istemedi.

Kısa sürede, Beomgyu'nun kapısının önündeydi ve Beomgyu'yu görmek için odaya girdi. Beomgyu kapıda Yeonjun'u gördükten sonra gülümsedi.

"Beomgyu, Hazır mısın?"
Ona sırıtarak sordu.

"Her zamankinden çok, hadi gidelim!"
Beomgyu Yeonjun'un yanında dururken heyecanla cevap verdi.

"Evet, gidelim"
Şuan yasak odanın önünde duruyorlardı. Beomgyu'nun içinde kötü bir his vardı ama sessiz kaldı ve onu takip etti.

Yeonjun kapıyı bir anda açtı ve şimdi odanın içerisindeydiler.

"Eee, bahsettiğin gizli kapı nerede?"
Yeonjun Beomgyu'ya sordu.

Beomgyu odanın ortasına doğru adım attı ve siyah metal kapıyı kaplayan halıyı kaldırdı.

"İşte burada"
Beomgyu kapıyı gösterdi.

Yeonjun oda arasında böyle büyük bir kapıyı görünce şaşkındı. Hiçbiri bu odadaki gizli kapıdan haberdar değildi, Babası ne saklıyordu?

"Bu odada bir terslik olduğunu en başından biliyordum, hadi açalım."

"Evet hadi açalım." Beomgyu Yeonjun ile başını salladı.

Anahtarı cebinden çıkardı ve anahtar deliğinde büktüve tanıdık olduğu aynı sesi çıkarttı. Yeonjun ona kocaman gözlerle baktı, Bu anahtara nasıl sahip olduğunu düşünerek şaşırdı.

"Beomgyu, bu kapının anahtarı nasıl sende?"
Yeonjun ona sordu.

"Sonra anlatırım, önce kapıyı aç."
Beomgyu ciddi bir şekilde söyledi.

Yeonjun başını salladı ve kapıyı çekti ama açılmadı. Tüm gücünü kapıyı çekmek için kullandı ve sonunda açıldı.

"Açılması zormuş."
dedi ve alnındaki teri sildi. Kapı açıldı ve içeride merdiven olduğunu gördü, Bu da ne böyle? Burası bodrum muydu?

"Bu da ne? Neden bu kadar çok merdiven var?" Beomgyu'nun gözleri kapı açıldığında gördüğü merdivenler ile şok içinde genişledi. Neden bir bodrum vardı?

"Bilmiyorum, hadi içeri girelim."
diye yanıtladı Yeonjun, ikisininde kafası karışmıştı. Her merdivene dikkatlice adım atarak birlikte aşağı indiler. Tek bir ışık kaynağı bile yoktu. Merdivenler dik ve dardı, Çok dikkatli yürümek zorundaydılar yoksa bir kaza çıkabilirdi. Karanlık hiç yardımcı olmuyordu. Onlar için tek ışık kaynağı Beomgyu'nun elinde tuttuğu Meşaleydi.

Beomgyu neredeyse bir örümcek için bağıracaktı, yürümeye devam ettiler ve sonunda ulaştılar.

Yapış yapış garip beton bir döşemeydi. Yerden gelen koku çok kötüydü, sanki çürümüş bir ceset vardı. Kötü koku yüzünden nefes almak zordu. Beomgyu ve Yeonjun iğrenç kokuyu almamak için elleriyle burunlarını kapattılar.

"İğrenç kokuyor burası."
Yeonjun hayal kırıklığı ile söyledi. O sırada Beomgyu'nun gözleri bir şeye çarptı.

"Bir dakika, şuradaki kapı mı?"
Beomgyu şaşkınlık içinde bağırdı. İçeride başka kapı mı vardı? Burası tam olarak neydi?

"Nerede? Evet! Oldukça uzak görünüyor, çabuk gidelim."
Yeonjun, Beomgyu'nun elini tutup kapıya yürüdü.

Aceleyle kapıya koştular. Ama aniden, Yeonjun birinin bacaklarını tuttuğunu hissetti.

"Beomgyu sen misin? Yemin ederim komik değil." Yeonjun fısıldadı.

"Ben hiçbirşey yapmadım! Neyden bahsediyorsun?"
Beomgyu sinirle bağırdı.

"O zaman neden biri bacaklarımı tutuyormuş gibi hissediyorum?"
Yeonjun şaşkınlık içinde sordu.

Ciğerlerinden hava sökülmüş ve ne olduğunu gördükten sonra ağızları açılmıştı.

★...

dokuzuncu bolum finitoo

521 kelime vay annesini

bende meraklandim aklimda binbir senaryo geciyo 🦅