1.

121 12 46
                                    


Öncelikle herkes hoş geldi. :)
Kurgu yazmak ve okumak çok mutlu.

Umarım yeni kurgumu severek okursunuz.
İyi okumalar ❤️

-

Ayakkabılarımı giyip hızlıca evden çıktım. Garaja doğru yürürken bir yandan da bugün yapılacakları planlıyordum. O sırada garaja girip arabaya bindim. Son bir kez dikiz aynasından kendimi kontrol ettim ve arabamı çalıştırıp yola koyuldum. Bugün yoğun bir gün olacaktı.

Trafiğe rağmen yirmi dakikanın sonunda tesise gelebilmiştim. Mehmet abiye selam verdikten sonra arka kapıdan içeri girdim. Arabayı park edip tabletimi ve çantamı alarak arabadan indim. Binaya giriş yaparken saat dokuzu elli üç geçiyordu. Yaklaşık yarım saat sonra bizimkilerin antrenmanı vardı. Yavaştan gelmiş olmaları gerekiyor, diye düşünürken koridorda Kerem'le karşılaştım.

"Günaydın Keremciğim!" diyip sarıldım. "Günaydın cimcime!" diyerek karşılık verdi. "Geldi mi bizimkiler?" diye sordum Kerem'e. Soyunma odasını işaret ederek "Hazırlanıyorlar." dedi. Kerem çoktan hazırlanmıştı. Odamın oraya gelince "Benim biraz işlerim var. Sonra görüşürüz." dedim. "Görüşürüz, menajer hanım!" Bu dediğine gülerek odama girdim.

Ligin başlamasına bir haftadan az kalmıştı ve takımca çok çalışıyorlardı. Birçok transfer yapılmıştı ama Fatih hoca geçen hafta bir oyuncuda çok ısrarcı olunca yönetim ona kulak verip transferi gerçekleştirdi. Oyuncu bugün gelecekti ve onunla ilgilenmem gerekiyordu. O yüzden hızlıca planımı yaptım. Uçağı saat 12'de inecekti ve havalimanında babam karşılayacaktı. Tesise geldikten sonra ise iş bana kalıyordu. Akşama da takım yemeği organize etmiştim. Hem yeni oyuncularımız için hem de lig başlamadan bizimkilere motivasyon olur, diye düşünmüştüm.

Birkaç rutin işi daha halledip bilgisayarımı kapattıktan sonra odamdan çıktım. Telefona baktığımda saatin 12'ye geldiğini fark ettim. Babam çoktan gitmiş olmalıydı ama yine de mesaj atarak teyit ettim.

Kafeteryadan çay alıp antrenman sahasına çıkmıştım. Bugün şut çalışıyorlardı. Fatih hocamın yanına doğru gittim ve "Günaydın hocam." dedim gülümseyerek. Beni görünce çatık kaşları yumuşamış, kocaman gülümsemeye başlamıştı. "Günaydın Aryacığım. Nasılsın?" dedi bana sarılırken. "İyiyim, sen nasılsın?" Bir yandan bizimkileri izliyordum. "Valla nasıl olayım?" dedi ve hararetli bir şekilde anlatmaya devam etti. "Şu takımın haline bak! Hepsi salmış kendini. Fatih hoca boşa çene çalsın burada!" dedi sinirli bir şekilde. Bu haline gülmeden edemedim. "Ne gülüyorsun kız?" Sinirliymiş numarası yapıyordu. "Erden Bey gitti mi havalimanına?" diye sordu. Kafamı sallayıp "Evet, az önce teyit ettirdim. Bir saate burada olurlar." Hoca kocaman gülümsedi ve heyecanla konuşmaya devam etti. "Yeni çocuk efsane bir şey. Bak buraya yazıyorum kendi jokerimizi yaratacağız adeta. O kadar da iddialı konuşuyorum." O sırada gelen topu pasla geri gönderdi. Ardından bana baktı ve ciddi bir şekilde "Menajerinin sen olmasını istiyorum." dedi bir anda. "Ben mi?" dedim şaşkın bir şekilde. Takımdaki birkaç kişinin menajerliğini yapıyordum ama Fatih hocanın benden yeni oyuncu için bunu isteyeceğini hiç düşünmemiştim. Sadece ilk gününde ilgilenirim sonrasını kendi menajeri halleder, diye düşünmüştüm. "Evet, sen." dedi hoca çok sakin bir şekilde. "Hocam tamam da, çocuğun hali hazırda menajeri yok mu?" diye sordum merakla. "Var ama beğenmedim. Senden çok daha iyi bir performans bekliyorum." Kafam karışmıştı. Ama sonuçta işim buydu ve yapabilirdim. Oyuncuyla iyi anlaşacağımdan da hiç şüphem yoktu. "Peki hocam, siz nasıl isterseniz. Bugün oyuncu ile konuşup hallederim." dedim. "Ha şöyle!" dedi Fatih hoca ve "Yunus! O pası öyle atmayacaksın evladım!" diye bağırıp hızlıca uzaklaştı.

Menajerim Sensin | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin