Yazar Notu:
"Hadrian dizlerinin üzerine çöktüğünde Riddle onu durdurmasaydı ne olurdu?" diye soran anonim hesap için.
Çevirmen Notu:
Bilin bakalım o anonim hesap kim ;)
~
"Lordum?"
Seni küstah -
Voldemort ellerini koyu renkli saçlara daldırdı. Cezalandırmak için tırnaklarını diğerinin şakaklarına bastırarak parmaklarının arasındaki kalın tutamları çekti.
Hadrian Evans'ın diz çökmüş hali, o baştan çıkarıcı dudaklardaki sinsi sırıtış, ağzından dökülen kelimeyle - unvanıyla - bir araya gelince tehlikeli ve baş döndürücü bir kombinasyon oluşturmuştu.
Bu, ondan daha zayıf iradeli bir kişinin sonu olabilecek bir manzaraydı.
Ama o bu tuzağa düşmeyecek, önündeki sirenin cazibesine yenilmeyecekti. Son dakikalarda Hadrian'ın özgüveninde gördüğü belirgin artışın onu dengesizleştirmesine izin vermeyecekti.
Yalvaran dokunuşlar, nazik eklemlerin ön tarafında gezinişi, siyah kirpiklerin altından ona bakan yeşil göz bebeklerinin kıpırtısı... Onu altüst edemeyecekti.Bunu reddediyordu.
Genç, saçlarından tutulup ayağa kaldırılırken homurdandı. Ancak hemen ardından attığı gür kahkaha Voldemort'un teninde gezinen bir bıçak gibi hissettirmişti.
Hadrian'ın dudakları pişmanlıktan uzak vahşi bir sırıtışla gerildi. Voldemort'un yüzündeki öfkeyi sanki ona sunulan bir ziyafetmişçesine kabul etmişti. Ve sonrasında -
Diğeri o anda tutuşu altında sırtını kavislendirmiş, boynunu gözler önüne sererek meydan okurcasına ona sırıtmıştı.
"Sakın -" diye uyardı. Kendini tutma konusunda şimdiden zorlanmaya başlamıştı bile. "Bitirme niyetinde olmadığın bir şeye başlama."
Hadrian'ın gözleri belirgin bir zafer ifadesiyle aydınlandı.
Diğeri dilini alt dudağında gezdirdiğinde, Voldemort'un dikkati tamamen şöminenin loş ışığında ıslak bir şekilde parıldayan pembe dokuya kaymıştı. Siyah göz bebekleri, yeşilliklerini neredeyse yutmuştu.
"Başlanılan bir şeyin tamamlanmamasının kabalık olduğunu düşünmüşümdür," dedi Hadrian fısıltıyla. Sıcak nefesi, Voldemort'un bileğinin hassas tenini okşuyordu. "Devam etmemi ister miydiniz Lordum?" diye sordu kendini pervasızca Voldemort'un tutuşuna doğru iterek.
Parmaklarını esneterek diğerinin kafatasındaki tutuşunu sıkılaştırdı. Kavrayışı can yakıcı olmalıydı, ama Hadrian gözlerini bile kırpmamıştı. Gencin bunu fark ettiği bile şüpheliydi. Yaklaşmaya çalıştığı ateşin onu çoktan ele geçirdiğinin ve yakmaya başladığının henüz bilincinde değilmiş gibiydi.
Sessizliği uzadığında Hadrian'ın göz kapakları manidar bir beklentiyle yarıya indi. Elleri gevşekçe beline doğru uzandı ve diğeri küçük alaycı bir sırıtışla yavaşça önünde diz çöktü.
Bunu durdurabilirim, diye düşündü Voldemort diğeri bulunduğu yere iyice yerleşirken.
Bunu durdurmalıyım, dedi yine içinden. Bu esnada Hadrian'ın eli kemerine kaymış, parmakları deri kayış ve metal toka üzerinde dans etmeye başlamıştı.
Bunun için daha çok erkendi. İkisi de buna hazır değildi. Hadrian yeni yeni hayatının gidişatını eline almış olsa da hala annesinin ağları içinde debeleniyordu. Ve Voldemort -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tamamlanması Gereken (Harry Potter/Tom Riddle - Oneshot)
Fanfiction'Başlanılan bir şeyin tamamlanmamasının kabalık olduğunu düşünmüşümdür," dedi Hadrian fısıltıyla. Sıcak nefesi, Voldemort'un bileğinin hassas tenini okşuyordu. "Devam etmemi ister miydiniz Lordum?" diye sordu kendini pervasızca Voldemort'un tutuşuna...