Nasıl oldu bilmiyorum... Buraya nasıl geldim?
Nefeslerim ağır ağır, sanki bu soğuk arabanın içi cayır cayır yanıyor. Bedenim aklıma tamamen ters davranıyor. Kontrol edemediğim titreme ile birlikte öylece oturuyordum.
Gözlerim, sıkı sıkı yumruk yapıp bacaklarımın üzerinde tuttuğum ellerimde kenetlenmiş, başımı veya bakışlarımı kaldırmaktan ölesiye çekiniyordum.
Emniyet kemerimi bağlarken, hatta arabaya binerken ne düşünüyordum bilmiyordum.
Yani günlerdir uzaktan eriyip bittiğim, ancak yüzünü net göremediğim, ne iş yaptığı, nasıl biri olduğunu dahi bilmediğim bu adamın arabasındaydım şimdi.
Durakta yurduma gitmek için neredeyse yarı uykulayan bir halde bekliyorken önümde önce yavaşlayan, hemen sonra da tamamen durup dikkatimi çeken arabayla uykulu gözlerime biraz ruh gelmişti sanki.
Gözlerim kesinlikle yanlış görüyor olmalıydı...
3 hafta önce
"Sakinleş, sen zaten harika bir çizersin, hızlıca halledeceğine eminim. Tamam mı? "
Uzun zamandır bu an için uğraşıyordum; önce güzel sanatlar lisesi, hemen ardından birden fazla atölye ve şimdi de hayalim olan üniversite için Ankara'ya doğru yola çıkmıştım.
Yanımda liseden iki arkadaşım, oldukça gergin bir hava var arabanın içinde. Hepimiz birbirimizi sakinleştirmeye çalışıyoruz, bu hayalimiz, ve almadan dönmek gibi bir düşüncemiz yok.
"Sadece hayal edin, üçümüz sabah dersimiz için kalkmış, küfrederek okula hazırlanıyoruz... Bizim evimiz..."
Gülümsedim Arda'nın sözleriyle.
"Pişşt baksana, güzel olurdu değil mi?"
Bana dönen bakışlar ile daldığım yoldan bir anda irkilerek onlara döndüm.
"Ah evet, başaracağız... "
Uzakta gördüğüm simsiyah G wagon'a kilitlenmişti gözlerim. Bu manyak şey yıllardır hayalimdi. Yakından görebilmek adına biraz gaza yüklendim ve ona yetişmeye çalıştım, bir yandan arabayı süzerken bir yandan plakasını okumaya çalışıyordum. Bizimkilerden tamamen kopmuş haldeydim. Yavaş yavaş yaklaştığımda plakayı tamamen okumayı başarmıştım...
BARAN44Vay be diye geçirdim içimden. Bir yerlerde gerçek manyaklar vardı!
Arabanın güzelliği ile mest olmuşken fark etmeden biraz daha bastım ve eşitledim süratlerimizi.
Yavaşça başımı yana çevirdim ve camdan bakarak anlamaya çalıştım içeridekinin yüzünü."Tanrım... Siyah kaplama var... " Zar zor seçtiğim silüet ile oflarken yeniden yola çevirdim bakışlarımı. Umarım onu incelediğimi fark etmemiştir diyecektim ancak yeterince sinirini bozmuş olmalıydım bile. Gazdan hafifçe ayağımı çekerek ilerlemesine izin verdim ve arkadaşlarıma geri döndüm.
"Şu güzelliğe bakın... "
Önümüzdeki arabayı işaret ettim."YUH! AŞİRET ÇOCUĞU FALAN MI BU ADAM? "
Arkadan kulağımı patlatacak derecede bir çığlık gelince derin bir iç çektim ve geriye doğru bir yumruk savurdum."Kulağımı siktin... "
Geriye savrulan kaan hemen suspus olmuş, yine de aynadan gördüğüm kadarıyla ortada kurulmuş, önümüzdeki arabayı izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
44
Teen FictionBolu-Ankara otoyolunda seyir halinde bulunan Mercedes G wagon sahibi BARAN bey, lütfen sağa çekiniz.