Kurumuş gül yapraklarının ardında küçük bi oda vardı. Tereddütle ilerledim. Odanın kapısı aralıktı, ne kadar içeri girmekten korksam da tek açık oda burasıydı. Hafifçe kapıyı ittim. Güllerle süslenmiş bi yatak ve her ne kadar görmek istemesem de seks için işkence aletleri vardı. Tekrar bağırdım artık şaka olmasını istiyordum.
"J-Jihyo...sevgilim...eğer bu şakaysa...lütfen şimdi bitsin... korkuyorum..."
Korkuyla etrafa baktım. Aniden arkamdaki kapı sertçe çarparak kapandı. Hızla kapıya ilerledim ve açmaya çalıştım ama kilitliydi. Tekrar bağırdım.
"Hey! Açın kapıyı! Lütfen!"
Kapıya sertçe vurdum. Ama ne ses geliyordu ne de açılıyordu. İç çektim ve yatağa baktım. Yatakta kırmızı güller vardı ve yatağın yanındaki komidinin üzerinde gözle görülür işkence aletleri. Korkuyla yere çöktüm ve kapıya yaslandım.
Şaka olsun...lütfen sadece aptal bi şaka olsun...
Bi mesaj aldım Jihyo'nun tehlikede olduğu yazıyordu. Tereddüt bile etmeden arabaya binip atılan konuma geldim. Aptal kafam...polislere haber vermeliydim. Zaten binaya girdiğimde anlamıştım bi saçmalık olduğunu. Ama Jihyo'ya hızlıca ulaşmak istedim. Şimdi telefonum da yok... Jihyo'da.
Ama bilinmeyen bi numaraya neden güvendiysem. Başta kızların şakası ya da Jihyo'nun yaptığı bi şaka sandım. Ama hayır. Bi şaka bu kadar uzun süremez. Bildiğin burada tıkılı kalmıştım.
Bi süre düşünürken uyuya kalmışım. Uyandığımda anladım uyuyakaldığımı. Komidinin üzerindeki işkence aletleri yoktu. Komidinin üzerinde artık küçük bi tepsinin üzerinde bi çorba kasesi, bi bardak su ve bi dilim ekmek vardı...ve yanındaki o küçük not.
Hızla ayağa kalktım ve nota doğru adımladım. Notu elime aldım ve okudum.
"Yeni evine hoş geldin bebeğim...lan bu ne demek!?"
Bi şaka olmasını umdum. Bu notu Jihyo yazmış olsun. Ya da bizim kızlar... Onlar da iyi bi seçenek...en iyi seçenekler.
Ama yazıya ne kadar bakarsam bakayım ne Jihyo'nun ne de bizim kızların yazısına benzemiyordu.
Ellerimi saçlarıma doladım ve yere çöktüm.
"Hayır hayır hayır...olamaz...ne zamandır buradayım...yokluğumu fark edip beni bulacaklar...evet...beni bulacaklar eminim..."
Tepsinin üzerindeki yemeğe baktım. Evet açtım. Ama ya içinde ilaç varsa...o işkence aletlerinden sonra bu yemeğe güvenip yiyemezdim...eğer yaparsam... Ah hayır bana bi şey olmayacak... Jihyo beni bulacak...
Hiç istemesem de yatağın üzerindeki gülleri yere ittim ve yatağa uzandım. Biraz uyumam gerekirdi...hem bana biri dokunursa hissedip kalkabilirdim... Tekrar uykuya daldım.