kendimi rezil ettikten sonra geldim
duz yazı bölümlerini boyle adlandırmaya karar verdim
nasi ama
😎
bide siz çok akillisiniz Allah'im
cnm bebislerim₊✩‧₊˚౨ৎ˚₊✩‧₊
-hao's pov
"yazdın mi matt" diye sordum matthew'e. yani, aslında üstüme televizyon düşmemişti. sadece hanbin'i falcıya getirmek icin bi bahaneydi.. "yazdın hyung, yazdım. ay enayi nasi da inandı ya" dediğinden sonra hepimiz gülmeye baslamistik. yanımızda, taerae, ricky ve kosede oturup telefonumdan sürpriz yumurta acilimi izleyen yujin vardi. hanbin'in gelmesini beklerken birden falcı roman havası açtı "e hadi oturmaya mi geldik" demekten once. bunu diyince hepimiz (yujin disinda) halaya kalktık. tam biz halay çekerken hanbin'in geldigini görünce kendimi yere attım ve "BEN OLUYORUM SIZ HALAY CEKIYOSUNUZ" diye bagirdim. bunu duyan benimkiler biraz sasirmisti ve onlara göz kırpınca hanbin'in geldigini anlamislardi.
hanbin bana doğru koştu ve egildi "hao iyi misin? üstüne televizyon düşmüş doğru mu? bi yerin agriyo mu? hastaneye gidelim mi?" hastane kelimesini duyunda "HAYIR" diye bagirdim. bagirdigimi duyunca hanbin biraz sasirmisti tabiki. tam o anda taerae konuşmaya başladı "sey hao hyung'un hastane fobisi varda". bunu duyunca hanbin kafasını sallayıp tekrar bana dönmüştü. "üstüne televizyon nasi düştü ki? matthewden duydum ama sendende duymak isterim" diye sorduğunda biraz duraksadım ve dusundum. televizyon birinin üstüne naşi düşer ki?
"ha sey.. söyle oldu ki... yani.. televizyona lee jongsuk cikmisti.. eee.. sonra bende.. evet televizyona koştum.... kosarkende.. şey oldu.. ayağım televizyonun olduğu komidine çarptı sonra televizyon üstüme düştü. evet."
hanbin benimkilere dönünce yujin disinda hepsi senkronize bi sekilde kafa salladılar. "hao hyung senin üstüne televizyon mu düştü.. ben tum gun senin evindeydim oyle bisey görmedim ama..." yujin bunu dedikten sonra ricky konuşmaya başladı "SUS BE BEBE SEN TOLETTEYKEN DUSTU SEN SIMDI BENIM HYUNGUMA YALANCI MI DIYOSUN" bunu dedikten sonra matthew'de konuşmaya başladı "evet yujincim hatirlamiyo musun hani sen tolete gitmiştin ya hani. HANI 20 DAKKA BENI TOLETIN KAPISINDA BEKLETTIN YA HANI. HANI TOLETTEN FORTNITE OYNAMA SESI GELIYODU YA HANI" yujin bunu duyunca tam konuşmaya basliycakti ki taerae agzini kapattı "yujincim sen bugun çok konustun cenen yorulmadı mi?"
tam o an sağıma baktigimda jiwoong, gyuvin ve gunwook'u gordum. "hanbin.. bunlar seninkiler degil mi" dedim hanbine onlara işaret ederek. Hanbin kafasını işaret ettigim yere cevirdi "aa evet gercekten onlar da... burda napıyolar ki" dedi.
o an birden eliyle ensesini ovalayan ricky'i gordum "ricky sen niye gerildin.. YOKSA SEN MI BISEY YAPTIN" bunu dediğimde ricky hemen bana bağırmaya başladı "HAYIR NE ALAKA NEDEN HERSEYI BEN YAPIYORUM HA BELKI YUJIN CAGIRMISTIR BEN NIYE CAGRIYIM NE DIYIM GYUVINE 'GYUVIN ASKIM BUGUN FALCIYA GIDIP HANBIN VE HAO HYUNGA BUYU YAPTIRIN YOKSA OPUCUK YOK' DIYICEK TIP MI VAR BENDE NE ALAKA"
"GYUVIN ASKIM MI?"
"OPUCUK MU?"
"BANA VE HAO'YA BUYU MU?"
"SEN BANA MI BAGIRDIN?"
"BEN MI CAGIRMISIM?"
![](https://img.wattpad.com/cover/358139189-288-k179658.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i would be the one to take | haobin
Fanfictionjjangh: hanbin bana tanışıyo muyuz dedi kesin aşık (anlamadik sanki) lovelicky: çocupu en son 7. sınıfta gördün. texting & duz yazi yan shipler: gyuricky - matwoong