aysız bir karanlık, soğuk bir yaz gecesi ve kayıp bir akıl

11 2 3
                                    

Soğuk bir yaz gecesinde sıkıştı kaldı zihnim, sessiz sokaklarımda dolaşan izinsiz simanla.
Olmaması gereken birkaç yaşanmamış anı ve penceremden vuran turuncu ışık,
Sessiz ama yıldızlı bir geceyi kucaklıyorum bir başıma.
Aylardır tek kelime düşmüyor yüreğimden satırlara,
Fakat senin bir zerren, içimde yankılanan ufak bir haren, sözsüz melodilerle satırlara döküyor beni.

Sevmeye aç bir kalp büyütüyorum ben göğüs kafesimin içinde,
İçten bir gülümsemeye düzeni bozulacak,
Ortak kurulan ufak bir hayalde atımlarını kaçıracak,
Bir solukta tüm varlığını ortaya koyacak aptal bir kalp.
Yine de öylesine saf, öylesine temiz ve masum; öylesine dokunulmamış.

Neye olduğunu bilmediğim ince bir özlem sızısı geçiyor bu aptal kalbimden.
Neye olduğundan emin olamadığım bir serzeniş; buruk bir iç çekiş.
Gerçekleşmemiş bir anıda kollarımı sıkıca boynuna doluyorum sonra.
Asla var olmamış anıların yokluğunda boğuluyorum,
Ama sen de  beni sarıyorsun sıkıca.
Gözlerime yaşlar birikiyor ama kalbimdeki ince sızı dinmiyor,
Ya da zihnimdeki görüntün kaybolmuyor,
Kolların çevremi sarıyor.

Çaresiz hissediyorum kendimi.
Hatalara ya da pişmanlıklara hiçbir zaman yer olmasa da,
Hiçbir zaman vicdanım benimle bir savaşa tutuşmasa da,
Bir şeyi özlüyorum.
Seni mi,
Asla sahip olamadığım o sevgiyi mi,
Gerçekleşmesini umut ettiğim gelecek mi,
Bilmiyorum.
Sadece bir özlem deşiyor yüreğimi,
Gözyaşlarım benden izinsiz ıslatıyor kirpiklerimi,
Ve sen,
Zihnimdeki o sen,
Daha da sıkı tutuyorsun beni.

O evi özlüyorum,
Asla sahip olmadığım o evi,
Hep hayalimdeki o evi,
İçinde gerçek hiç; zihnimde bir iki anısı olan,
Verandası denize bakan,
Yatak odasına gün doğumu vuran,
Beni sırtımı okşayarak uyuttuğun o evi,
Senden önce de, seninle de, senden sonra da hep düşlediğim o evi.

Ruhum sığmıyor benim bu şehirlere artık.
Grilik içimi yiyip tüketiyor.
Maviye ihtiyacım var benim çokça,
Ve belki biraz da sarıya.
Penceremden vuran turuncu ışık yetmiyor.
Gecenin ve cırcır böceklerinin sesi yetmiyor.
Benim gün doğumlarına ve dalga seslerine ihtiyacım var.
Tuzlu deniz kokusuna ihtiyacım var.

Biraz önce penceremden kayan yıldız gibi,
Hala beklediğim bir işaret var sanki.
Ne için bilmiyorum, kimin için bilmiyorum,
Sen misin, onu da bilmiyorum.
Sadece ait olmam gerek benim,

Gün doğumları ve dalga sesleri,
Verandamdaki mavi sonsuzluk.
Bir ev,
O ev,
Senininle
Ya da sensiz.

Varlığından çok yokluğu hayatıma dahil olan, onu değil ama o evi özleten o duygudan dolayı sessiz, yıldızlı bir gecede yazıldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

evHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin