HOŞ GELDİN DURU

1 1 0
                                    

Çağın Vural :
Yine her zaman olduğu gibi yeni bir güne uyanmıştım. Gözlerimi açıp bir süre tavanı izledim. Aklımda binbir türlü oyun adı dolaşıyordu. En son sıkılınca yataktan kalkıp terliklerimi giydim yavaşça yataktan kalkıp odada bana ait olan banyoya girdim. Aynayla bakışıp kendimden iğrendim. Saatime bakıp zamanımın olmadığını fark edince hızlıca yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Odadaki çokta büyük olmayan ama içine bir o kadar da kıyafet olan dolabımı açtım. İçinden beyaz bir pantolon ve siyah bir tişört aldım. Banyoya gidip dolaptan aldıklarımı giyip aynaya baktım fakat hala kendimden iğreniyordum. Büyük masamın önüne geçip etrafa saçılmış eşyaların içinden güneş gözlüğümü ve kol saatimi bulup taktım. Odadaki boy aynasına bakıp yakıştığını görünce çıkış kapısına doğru ilerledim. Küçüklüğümden beri kahvaltı yapmayı sevmiyordum buz dolabımda çilek reçeli dışında hiçbir kahvaltılık malzeme yoktu. Ayaklarıma convers ayakkabımı giyip tam çıkıcak Ken aklıma çilek reçeli geldi. Çilek reçeline dayanamadığım için kapıyı geri açıp dolaptan çilek reçelini aldım. Çekmeceden de tatlı kaşığı alıp çilek reçelini kaşıkladım. İyice tadına doyduktan sonra dolaba geri bırakarak evden çıktım.  Kapının önünde gördüğüm arabayla gülümsememi tutamadım yine zamanında gelmişti fakat ben geç kalmıştım bu hiçbir zaman değişmemişti. Arabanın yanına ilerleyip kapıyı açtım içine girdim.

"Selamın aleyküm reçel manyağı" dedi yiğit gülümseyip

"Aleyküm selam oyun konsolu aşığı" dediğim karşısında yüzüme dik dik baktı. Ama araba sürdüğünü hatırlatıp kafasını yola çevirdim.

"Oğlum sen deli misin kafanı niye yoldan çeviriyorsun " dedim fakat yiğit dediğimi dinlemedi bile

"Ne bok yiyorsan ye yiğit tamam mı " diyince yiğit oflayıp puflamaya başlamıştı.

"Lan tamam sus ta sen bugün yayın kaçta başlicak diye izleyicilere duyurdun mu ? " Dediği anda kafama vurdum. 

"Hay sikeyim böyle işi unuttum ben onu " diyip cebimdeki telefonu çıkarıp Instagrama girdim. Hikaye atma kısmında kayda basıp
"herkese merhaba söylemeyi unutmuşum bugün yanını saat sekiz , dokuz gibi başlatmayı düşünüyorum eğer söylediğim saatelerde bir değişiklik olursa size bildiririm hepinize iyi günler diliyorum " diyerek videoyu tam üç kez üst üste izledim.

"Lan niye bu kadar izliyorsun yakışıklısın işte paylaş şunu" suratına bakıp kaşlarımı çattım içimden Yiğite karşı küfürler savursam da yüzüne bunları vuramazdım. Yiğit her ne kadar güçlüde olsa içinde çok kırılgan bir kalbi vardı.

"Ne bileyim ya emin olamadım" diyince yiğit arabayı müsait bir yere çekip elimden telefonu çekti. Ve videoyu hikayemde paylaştı.

" Gayet yakışıklısın ülke sana aşık oğlum" diyerek omzuma vurdu. Sonra camdan dışarıyı göstererek aslında müsait bir yere çekmediğini gideceğimiz yere vardığımızı anladım çünkü kapıda kerem ve mert vardı. Arabanın kapısını açıp

"Naber la çilek reçeli " diyince omzunu ısırıp geriye doğru ittim keremi. kerem gayet güçlü biriydi ve bu yaptığım ona sinir ısırığı gibi gelirdi.

"Gelen giden çilek reçeli diyor yeter oğlum" diyerek merte sarıldım.

"Nasılsın durunun çağı " bu benim yayın  hesabımın adıydı. Gülümseyerek

"İyidir kardeşim iyidir sen " o sırada arkamda "bizim neyimiz eksik lan " dedi yiğit

"Kardeşim birşeyiniz eksik değil siz benimle dalga geçiyorsunuz fakat mert geçmiyor anladınız mı ??"yiğit köşede somurtmaya başlamıştı . Yiğiti yanına gidip onunla konuşmaya çalıştım fakat demiştim ya onun kırılgan bir kalbi var galiba o kalbini biraz daha kırmıştım. İçinde çok büyük bir pişmanlık hissettim. Anlamıyordum şaka niyetine yaptığım şeylerin onları kırıcağını düşünemüyordum. Yiğite dönüp beni her ne kadar dinlemesede konuşmaya başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAYININ SONU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin