Elif hadi kızım uyan artık okulunun ilk gününde geç kalmak istemezsin herhalde evet gine annemin sesiyle uyanmıştım okul benim için tam bir kabustu ben okulu asla sevmeyen biriydim ama annemi mutlu edebilmek için zorunlu okuyordum. Annemi daha fazla kızdırmadan hemen kalkıp hazırlanmaya başladım." Anne ben çıkıyorum geç kaldım" annem mutfak kapısından başını gösterip" bari birşeyler yeseydin" " okulda atıştırırım annem hadi kocaman öptüm". Okula gelir gelmez ilk müdürün odasına uğramam gerekiyordu ama ben odasının neresi olduğunu bilmiyordum odaların üstündeki yazılara bakarken birine çarptım çarpmak denmez buna duvara çarpmış gibi oldum canım yandı gerçekten,bana çarpan çocuğa baktığımda çocuk demek ayıp olurdu lajiverte kayan gözleri, çene kasları düzgün burnu ve kaslı vücuduyla bayaaa iyi görünüyordu ama bu sinirlenmemi engelleyemedi"önüne baksana kör müsün görmedin mi beni konuşsana dilini mi yuttun" benim üzerime yürümesini beklemiyordum "kör değilim küçük hele dilimi hiç yutmadım ama biraz daha konuşursan o dilini keserim" ukala özür dileyeceği yerde bana atarlanıyordu " yok bence sen göz doktoruna git önündeki kişiyi göremeyecek kadar körsün tehdit edeceğine özür dileyebilirsin" dudakları yukarı doğru kıvrıldı küçümser bir şekilde bakıp" senden mi özür dileyeceğim önüne bakarak yürüsen çarpmazdın" diyip gitti bu bu cidden kendini beğenmiş ukalanın teki onun yüzünden gerçekten geç kaldım biran önce müdürün odasını bulmalıydım koridordan geçen nöbetçi öğrenciye müdürün odasını sorduğumda sonunda müdürün odasına beni getirmişti. Kapıyı çalıp içeri girdim " ne oldu gene diye" bağırınca yerimde sıçradım "şey ben yeni öğrenciyim de sınıfımı öğrenecektim" dediğimde bana baktığında az önceki yüz ifadesinden eser yoktu "ismini söyle"diyince" Elif Eker" 12/A sınıfı diyince teşekkür edip çıktım odadan. Sınıfın önüne geldiğimde nefes nefese kalmıştım koşturmaktan. önce derin bit nefes aldım ve kapıyı çalıp hocanın gir demesiyle sınıfa girdim "geç kaldığım için özürdilerim" diyip boş olan yere geçtim sınıftaki herkes yabancı bir eşyaymışım gibi bakıyordu,bazıları arasında konuşuyordu ama hiçbirini umursamadım şuan tek umursadığım şey okulun derslerin çabucak bitmesiydi. İlk dersin son bulmasıyla derin bir ohh çektim, "dersin bitmesine çok sevindin galiba" "hemde çoookk" gülümsedi ve elini uzatarak "ben derin galiba okul sonuna kadar da sıra arkadaşınım" ben de onun gibi gülümseyerek elimi uzattım "ben de elif kusura bakma bu arada sana sormadan oturdum öyle" "sorun değil hep tek otururum yanımda kimse olmaz oturmana sevindim hem bu sayede arkadaş olduk fena mı" ikimizde güldük ta ki kapıdan giren kişiyi görene kadar bu müdürün odasını ararken bana çarpan ukalaydı ama bunun burda ne işi var.sınıfa girer girmez bana göz kırpıp arka masaya oturdu " oo göz kırpmalar falan hemde okulun ilk günü ne ara tanıştınız kızım siz" duru ya öyle değil anlatırım ben sana" hocanın gelmesiyle konuşma son buldu nasıl aynı sınıfa düştüğümdü. " kızım hadisene ya tüm ders anlatman için bekledim çatladım meraktan" evet tam da dediği gibi olmuştu son derse kadar başımın etini yemişti anlatmam için, bütün olanları saniyesi saniyesine anlatınca"oha kızım ya berke'ye kimse kafa tutamaz ama sen resmen çocukla kavga etmişsin inanamıyorum" böyle diyince bi durdum cidden ben okulun şu belalı tip dedikleri çocukla kavga mı etmiştim düşüncelerimi dağıtan edanın sesi oldu" inşallah sana kafayı takmaz" edanın dedikleri kafamın dahada karışmasına sebep olurken yanımıza yaklaşan berkeyi görünce sustum yanında arkadaşkarıyla yanımızdan geçerken gene bana ters ters bakmaktan kaçınmamıştı, gerçekten korkmalı mıyım ondan " bu arada elif haftaya berkelerin grubu bir parti düzenleyecek benimle gelirsen çok sevinirim" düşüncem canım eğer gelirsem sana haber veririm" ben bunu derken eda kafasında elbisesini bile ayarlıyordu cidden tuhaf kız. Eve geldiğimde yorgunluktan ölmüştüm annem hala işten gelmemiş anlaşılan, mutfağa girip yemek yemem için birşeyler hazırlamak bana kalmıştı. Mutfağa girdiğimde herzamanki gibi annem renkli notlar bırakmış elime aldığım mor notta "yemek buz dolabında ısıtıp yemeyi unutma sakın" o kadar yorgunum ki galiba yemek yemek için annemi beklemeliydim. Odama geçip kendimi yatağa atıp sosyal medyada dolaştım ama gözlerime inanamadığım birşey gördüm bu kesinlikle ya şaka ya da kabus falan olmalı berke bana takip isteği yollamış ama benim hesabımı nerden buldu bu manyak. Tabikide isteği onaylamicam kendini beğenmiş uyuz..gerçekten onunla kavga ettim diye taktı mı bana derinin dedikleri aklımda dolaşırken uykunun esiri olmuştum. Annemin gelmesiyle uyanıp yemek yemiş ve birbirimize günümüzün nasıl geçtiğini anlatmıştık tabikide bazı kısımları atlayarak anneme haftaya olacak partiden bahsettiğimde bana gitmemin gerektiğini söyledi ama ben hiç gitme taraftari değildim içimde kötü bir his var sanki oraya gidersem iyi şeyler olmayacak gibi yada kendi içimde kuruyorumdur." Sen gine nerelere daldın bakayım" annemin sesiyle düşüncelerimden ayrıldım " hiiç sadece yarın okulda hangi dersler var diye düşündüm" tabikide bunu düşünmem dünyanın sonu olurdu " bu okul sana yaramış okulu sevmeyen kızım derslerine merak salmış şaşırdım " bende senin kadar şaşırdım anneciğim " neyse annem benim uykum geldi ben yatayım hadi iyi geceler" annemi öptükten sonra odama geçtim telefonuma gelen mesaj sesiyle çalışma masama yöneldim gelen mesaj yabancı bir numaraydı "bugün dediklerini unutmadım sen de unutmasan iyi olur küçük" bu neydi şimdi yarın ilk işim derinle bu mesaj hakkında konuşmak...