Yolu kontrol ederken gözüm bir anlığına yanımda oturan Jisung'a gitti. Ardından hızla yola bakıp ilerledim. "Arabamda yemek mi yiyorsun sen?"
Güldü dediğime, "Çok acıktım ama! Bana izin ver lütfen!"
McDonald's'tan aldığı hamburgerinden bir ısırık aldı, "Tadı harika! Sen de ister misin?"
Yüzümü buruşturdum. "Seninle aynı bardaktan su bile içmem."
Yüzündeki gülümseme ile konuşurken ben arabayı sürüyordum. "Tanrım, çok titizsin."
"Neden bu görevi beraber yapıyoruz ki? Neden beni seçtin?"
Bardağından kolayı yudumladı. "Çünkü sen çok başarılısın. Şirkette kimse seni fark etmiyor ama en iyi ajan olduğuna inanıyorum ve bunu biliyorum. Bu yüzden seni seçtim."
Gülümsedim. "Teşekkürler."
Duyduğum sesler ile kafamı ona çevirdim. Ormanın içindeki otoban yolundan ilerlerliyordum. "Bu ses neydi?"
"Bardağın içinden geldi,"
Kafamı iki yana salladım. "Buzlu içeceklerin tadı olmuyor genelde."
Bana hak verdi. "Değil mi ya? Ben o kadar buzsuz dedim ama buzlu getirmişler! Veletler!"
"Pekala, şimdi görevin üstünden bir daha geçer misin?"
"Elbette! Öncelikle gittiğimiz yer pisliklerin ve yavşakların dolu olduğu bir yer. Oraya gittiğimizde herkes birbirini yıllardır tanıyormuş gibi rahat olacak. Orada insanlar araba yarışları için toplanıyor ve aynı zamanda orada dinlenmek için lüks bir bar da var. Peki ya biz ne yapacağız? Gittiğimiz yerde Choi Yeonjun adında birini arıyoruz. Onun katıldığı illegal bir iş var ve bu işe katılan herkesi bulup tutuklatacağız. İşin en başında da o olduğu için de onun sayesinde herkesi bulmuş olacağız."
Kafamı aşağı yukarı salladım. "O kişilerin listesi onda olmalı."
"Umarım vardır."
Gece yarısı gittiğimiz bu yol tam kırk dakika sürmüştü. Jisung bu yol boyunca bana kendisini anlatmıştı, ben de onu dinlemiştim.
Siyah spor arabamla yan yana onlarca park etmiş arabanın yanından geçtim yavaşça. Ben yoldan geçerken genç bir adam önüme geçmiş ve beni durdurmuştu. "Ne için geldiniz beyefendi?"
Jisung hemen atladı. "Yarışacağız."
"Harika! Yeni misiniz?"
Sırıtıp Jisung'u gösterdim. "Incheon araba yarışmalarında ilk üçe girer her zaman."
Genç adam beni gösterdi, "Direksiyon karşısında siz varsınız ama. Siz kaçıncısınız?"
Jisung yeniden atladı, "Gimpo'da birinciliği var."
Genç adam güldü. "Pekala şampiyonlar, madem o kadar iyisiniz beş dakika sonra başlayacak yarışmaya siz de katılabilirsiniz. Ve eğer isterseniz," Jisung'u çenesi ile işaret etti. "Size sizin seçebileceğiniz bir araba ayarlayabiliriz."
"Harika olur."
Şapkasını düzeltti, "O halde sizi hızla aşağı alalım." Bana baktı "Siz de başlangıç çizgisine geçebilirsiniz. Hemen şurada." Jisung Bana bakmadan arabadan inmiş konuştuğumuz yakışıklı genç ile ilerlemeye başlamıştı. Ben de şapkalı gencin gösterdiği başlangıç çizgisine doğru ilerlemeye başladım.
Dağın başında hazırladıkları bu yarışmanın başlangıç çizgisi yere çok ince bir şekilde çizilmiş beyaz bir sprey boyadan ibaretti. Sırıtarak yedinci sıra diye belirttikleri yere geçtim. Güzel bir hanımefendi geldi. Üzerinde kırmızı parlak, kısa boylu, boğazı kapalı bir elbiseli güzel bir kadın geldi arabanın yanına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
free guy - minmin
FanfictionSeungmin işinden dolayı katıldığı bir araba yarışında kendisine gerçek bir rakip bulur. O rakip ise Seungmin'i yenene kadar yakasından düşmemeye kararlıdır. - minmin - devam ediyor 120824