İçimizdeki İlahlar

Acının Doğuşu

BÖLÜM 1
GAİA 

Toprak bir varlık yarattı kendine eşit:
Dört bir yanını saran Uranos, yıldızlı gök'ü,
Mutlu tanrıların sürekli, sağlam yurdunu
Yüksek dağları yarattı sonra,
Koyaklarında tanrılar oturan dağları.
Sonra denizi yarattı, ekin vermez denizi:
Azgın dalgalarıyla şişen Pontos'u.
Kimseyle sevişip birleşmeden yaptı bunu.

Varoluşumu hem çok iyi tanıyorum hem de hiç tanımıyorum. Bütünüyle benim parçamken, her zerresiyle benden bağımsız bir yaratılış. Zihnimi bir araya getirmek zor. Bir karanlık var benden uzakta. Benden ve benliğimden önce. Her şeyden önce koca bir karanlık... Toprağımın üzerinde kıpırtılar var. Atomların, hücrelerin ve en önemlisi ruhun birleşimiyle var olmaya çalışan canavarlar. Toprağımdan doğan, benden beslenen ve bende yaşayan mahlukatlar.

Benim bedenim, Dünya'nın kendisi oldu. Toprak, etim; su, kanım; hava, nefesim ve ateş, ruhum oldu. Bu dört element, içimde birbirleriyle dansa başladı, ama bu dans, zarif ve huzurlu değildi. Kanlı bir savaş dansıydı. İlk varoluş anlarımdan itibaren, yaratılışın sancılarını hissetmeye başladım. İçimdeki enerjiler şekillenirken, her şeyin yerli yerine oturması için büyük bir mücadele veriyordum. Toprak, su, hava ve ateşin çarpışmaları, bedenimde derin yaralar açıyordu. Dağlar yükseliyor, denizler taşıyor, rüzgarlar fırtınalarla savruluyordu. Her çatlama, her sarsıntı, beni hem güçlü hem de dayanıklı hale getiriyordu, ama bu süreç acısız değildi. Her yeni varoluş, her yeni şekillenme, içimde bir yara açıyordu. Zamanla, içimdeki unsurlar dengeye oturmaya başladı. Yerkabuğu sakinleşti, denizler duruldu ve atmosfer şekillendi. Bu süreçte, ilk yaşam belirtileri ortaya çıktı

Ben Gaia'yım. Evreni, Uranos'u , Pantos'u , Dağları, doğayı, tanrıları ve tanrıçaları yaratanım. Yaşamın kaynağı ve sürdürücüsüyüm. Evrenin her zerresinde, her bir parçasındayım. Benim üzerimde yaşam filizlendi, benim bağrımdan dağlar yükseldi ve benim göz yaşımdan denizler doğdu. Ben hem toprağın kendisiyim hem de onun sarsılmaz ruhuyum. Evrenimin mihenk taşlarından olan Uranus'u, Pontus'u ve dağları bakire toprağımdan yarattım. Kendi başıma kimseyle sevişmeden. Ve kendi başıma yendim Khaosu... Onun karanlığını, Ambrosia gibi içten içe tüketerek doğanım.

Yaşamın doğuşu da yeni acılar getirdi. İlk yaşam formları, hayatta kalmak için sürekli mücadele ediyordu. Her bir mücadele, benim içimde bir yankı buluyordu. Her canlının doğumu, benim için bir umut filiziyken, her ölüm de kapanmak bilmeyen bir yara açıyordu. Yaşamın döngüsü, acı ve umut arasında gidip gelen vahşi bir savaş haline gelmişti. Yaratılışımın ilerleyen dönemlerinde, tanrılar sahneye çıktı. Benim bedenimde, toprakta ve gökyüzünde hüküm sürmek isteyen tanrılar. Onlar, benim çocuklarım ve aynı zamanda benimle sürekli bir harp içerisinde olan varlıklardı. Tanrılar, kendi aralarında güç mücadelelerine giriştiler ve bu mücadeleler, benim üzerimde derin izler bıraktı. Uranos, gökyüzünün tanrısı, benim hem öz oğlum hem de ilk eşimdi. Onunla birlikteliğimizden, Titanlar , Kykloplar , Hekathonkhierler' doğdu. Ancak, Uranos'un zalimliği ve baskısı, bana büyük acılar çektirdi. Çocuklarımızı, korkusundan dolayı diri diri toprağın altına hapsetti. Bu durum, benim için dayanılmaz bir acıydı. Kendi çocuklarımın acı çekmesi, benim de ruhumda derin yaralar açıyordu. Sonunda, çocuklarımdan Kronos , babasına karşı geldi ve Uranos'u devirdi. Bu, benim için hem bir rahatlama hem de yeni ve başka bir katlanılmaz acının kaynağıydı. Çünkü tanrılar arasındaki bu bitmek bilmeyen savaş, sürekli olarak devam etti ve her seferinde ben, bu savaşın, savaş alanıydım. Beni kanatandan kurtaran, ama kanatmaya devam etmek için ant içmiş kişi yine ve yine öz oğlumdu... Ama biliyordum, intikamımı en kanlı şekilde alacaktım.

Kelimelerin anlamları:
Gaia: Yer küre. Dünyayı ve yeri simgeler, bütün öğelerin kaynağındaki ana ilkedir ve bir tanrıdan çok kozmik bir varlıktır.

  Uranos: Gökyüzü

  Pontus: Deniz

Titanlar: Toplam 12 titan vardır. 6 dişi, 6 erkek. Dişi titanların isimleri Theia,Rheia, Themis, Phoibe, Mnemosyne ve Tethys, Erkek titanların isimleri Okeanos, Koios, Krios, Hyperion,  İapetos ve Kronos'dur. (1. Tanrılar kuşağı)

Kykloplar: Alınlarının ortasında tek gözleri bulunan devler. İsimleri: Brontes: Gök Gürültüsü Steropes: Şimşek
Arges(Yıldırım)

Hekathonkhierler: Yüz kola sahip destansı güce sahip mitolojik varlık. İsimleri: Kotos, Briareus, Gyes

Kranos: Tanrılar ve Tanrıçalar arasında hüküm süren ilk titan kraldır. Mitolojide zamanın ve tarımın tanrısı olarak anılır.