selllllaaaammmm babanız geldi
taslak biriktirmeye çalışıyorum ama bu biraz fazla durdu o yüzden yayınlamak istedim eheehehe
neyse canim iyi okumalaarrr ✨✨
...
"Onun orada olacağını biliyor muydun?"
"Bakın hanımefendi, aynı soruyu farklı kelimelerle sorunca vereceğim cevap değişmiyor: bilmiyordum. Her zaman gittiğim park orası, o adamı daha önce hiç görmedim."
Kızıl saçlı kadın, kelepçelendiğim masanın üzerine ellerini yaslamış bir şekilde beni sorguluyordu. İtiraf etmeliyim ki çok güzel ve havalı bir kadındı. Eğer beni dövebileceğini düşünmeseydim kesinlikle onu saatlerce seyredebilirdim, hayran olmuştum resmen.
Tabii ki bu düşüncelerim hâlâ olayları tam olarak kavrayamayan bir diğer yanıma aitti. Beynimin yüzde yetmiş sekizi, hangi renkte alarm varsa hepsini çalmaya başlamıştı çünkü.
"Adamın elini bileğinden ayırmamız yedi dakikamızı aldı, çocuk. Seni tanıyor olabileceğini düşünmemiz normal değil mi?"
"Ben burada sorgulanırken eminim ki hayatımla ilgili her şey araştırılıyordur. Oradan çıkacak sonuçlara göz attıktan sonra beni serbest bırakmanızı bekliyor olacağım. Ayrıca beni herhangi bir avukatım olmadan sorgulamanız etik bir şey mi?"
Kadının sırıtıp başını eğmesi de çok çekiciydi, Tanrı'm! Gay olabilirdim ancak bu, insanları güzel ya da kötü bulabileceğim gerçeğini değiştirmiyordu tamam mı? Güzele güzel, yakışıklıya yakışıklı, kötüye benlik değil derdim.
"Bu gibi acil durumlarda avukat ikinci plana atılır. Senin insan olup olmadığını bile test sonuçları gelmeden tam olarak tespit edemeyiz."
Aslında insan olmayabilirdim. Etrafımdaki hiçbir insan benim gibi dikkatli değildi. Onlardan daha geniş çaplı düşünmemin -her zaman tehlikede oluşumuz gibi mesela- sebebini insan olmamama bağlamak güzel olabilirdi sanki. Ancak sorgu odasına getirilen test sonuçları bunun tam tersini söylüyordu, hakiki insandım ben.
"Biraz kafanı topla, geri geldiğimde seninle ne yapacağımıza bakarız. Hiçbir şey bilmiyor olsan bile gördüklerin bize sıkıntı çıkarabilir. Maddi durumun nedir?"
"Çok paraya ihtiyacım var. Beş parasızım."
Ne var? Öğrenciyim sonuçta, para her zaman lazım olurdu.
Para ve güvenlik arkadaşlar, para ve güvenlik.
"Değerlendirmeye alırız. Adım Jessica Rain, memnun oldum Jungkook."
İsmi de kendisi gibi havalı.
O sorgu odasında ne kadar bekledim bilmiyordum. Okula geç kaldığımı anlayacak kadar beklemiştim ama, orası kesindi.
Vakit geçirmek amaçlı gri duvarları incelemeye başladım; masanın üzerindeki parmak izlerini, oturduğum sandalyenin zeminde bırakmış olduğu çizikleri, kelepçenin üzerindeki oymaları...
Gerilmiş kaslarımın gevşediğini hissetmek güzeldi.
...
"Adın ne?"
"Nereden ve niçin geldin?"
"Yanındaki genç adamla arandaki ilişki ne?"
Kahverengi gözler, bayılmadan önce gördüğü son yüzün bahsinin geçtiğini duyunca hemen sözün sahibine baktı.
"O nerede?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uh?¿
FanfictionEtrafındaki her şeyden -cidden, her şeyden- korkan Jungkook'un tek bir isteği vardır: üniversite dönemini olaysız bir şekilde bitirdikten sonra huzurla mesleğini yapabilmek. Tabii, hayatına giren Taehyung'dan sonra bu ne kadar mümkün olabilirse. ⚝ s...