11

4.1K 412 33
                                    

Eymen

İşlerin resmiyete dökülmesi birkaç günü bulacak olsa da maddeleri belirttiğim için içim rahattı. Fiziki anlamda büyük bir anlaşmanın temelini atmıştım.

Ancak kurdumun içindeki kıpırtılar beni zorluyordu.

Alfasıyla aynı mekanda bulunduğu gerçeğine kendini fena kaptırmıştı. Bir tarafım bu hallerine sinir olsa da diğer tarafım mutluydu. Kurdumun hisleri doğrudan benim hislerimi etkiliyordu çünkü. Onun mutluluğu benim huzurum demekti.

"Senin söyleyeceğin bir şey yoksa gidiyorum." Diyerek yüzüne baktım. Şartlarımı güzelce dile getirmiştim bu yüzden sakinliğimi bozacak saçma bir şey istememesini umuyordum.

"Benim de ekleyeceğim maddeler var elbette Eymen, acelen ne?" Sanki kalkmak istediğimi anlamış gibi rahatça yaslanmıştı arkasına. Belli ki sandığımdan daha uzun süre kalacaktım burada.

Yine de bu bir anlaşma olduğundan haklıydı söylediğinde. Onun da eklemesi gereken maddeler olacaktı elbette.

"Dinliyorum."

Gözleri üzerimde gezindi. Bir süre sessiz sessiz izlediğinde anlam veremediğim bir tedirginlik hissettim. Sanki daha özgüvenli durmam gerekiyormuş gibi. Yine de beni rahatsız ettiği bilgisini ona vermektense yerimde kıpırdamamayı tercih etmiştim.

"Haftanın bir gününü bana ayır." Uzun sessizlikten sonra gelen maddeye kaşlarımı çattım.

"Haftanın altı günü çalışıyorum zaten." Diye itiraz etmek üzereyken lafımı böldü.

"Bu da demektir ki bir gününü bana ayırabilirsin." Gözleri alaya büründü. "Farkında mısın bilmiyorum ama biz bir çiftiz, ruh eşiyiz. Aynı yerde olmamız bir noktaya kadar işe yarar ama hayatımızın sonuna kadar iş yerinde gizli saklı bakışmalarla ilerlemeyeceğiz herhalde değil mi?"

Lanet olsun ki haklıydı. Kabul etmemekte diretsem de kurtlarımız çift olduğu sürece biz de çifttik.

"Tamam." Dedim uzatmamasını istercesine. Birden alt üst olan hayatım hakkında yakınmayı yalnız yapacaktım.

"Ailenle tanışacak mıyım?" Diye sorduğunda içimde sızlayan o yarayı görmezden gelmeye çalıştım.

"Hayır." Kestirip atmama ses etmemesi içten içe beni memnun etti.

Beni zorla bir alfaya yamamaya çalışan bir aileyi istememiştim. Onları arkamda bırakırken gitmemden son derece memnun kalmışlardı ve bunu görünce onlara geleceğimde bir sıfat vermek çok manasız gelmişti.

"Umarım bir gün her şey düzelir." Bakışlarım masadan ona kaydığında dalgın bakışlarını gördüm üzerimde.

Sanki boş bir teselli sözü etmiyordu. Sadece ikimiz icin de en iyisini diliyordu. Onun ailesi hakkında tek bir haber olmadığını hatırladım birden.  Acaba onun ailesine ne olmuştu?

Sormak istesem de kendimi tuttum. Beni ilgilendirmezdi. Zaten geçmişinde mafyatik olaylara karışmış biriydi. Canını bu tür özel konularla sıkarsam beni öldürür müydü?

Ama bunun umurumda olmadığını biliyordum içten içe. Sadece sanki onun da yarası vardı bu konuda ve deşip üzmek istememiştim.

"Bu kadar mı?" Diyerek ortamdaki duygusal havayı dağıtmaya çalıştım. Andan kopmak ve ona zayıf anlarımı göstermek istemiyordum.

"Bana her gün yemek yapmanı istiyorum. Aslında öğle yemeğinde yemem için olacağı düşünülürse atıştırmalık demek daha doğru olur."

Depresyonumu bitirmek için bir milyon kez girip çıktığım bölümü bir şekilde yayınlıyorum size

Bu çift için gerçekten güzel planlarım var ve aktif olmama günlerim bitti endişelenmeyin

Ali Asaf ve Eymen'i şimdiden sevdim ya siz?

KanıtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin