- 7 -

34 9 25
                                    

Uyandığımda tüm bedenimde tuhaf bir uyuşukluk hissediyordum. Gözlerimi kırpıştırdım ve yanı başımda uzanan Hyunjin'i süzdüm. Derin bir nefes verip yatağa geri bıraktım kendimi. Ne yapacağımı bilmiyordum.

Ayağa kalkıp işe gitmek için hazırlandım. Bugün cumaydı ve bugün şirkete gelecek stajyerlere birkaç saat dersim vardı. Ondan sonra kendi işime bakacaktım ama yorucu bir gün olacağını şimdiden hissetmiştim.

Günümün sonunda Jisung'u McDonald's'a getirmiştim. Yemeğini pakette almış ve arabamın içinde yemeye başlamıştı. Onunla konuşmam. Ciddi bir şey konuşacağımız biliyordu, bu yüzden yemeğini hızlı yemeye çalıştı. Bir şey demek için dudaklarını araladığımda fark ettiğimde konuştum, "Konuşmaya kalkarsan seni mahvederim. Yemeğini ye yalnızca."

Güldü yalnızca. Ben de gülümseyip arabayı nehir kenarına durdum. "Sorunu konuşabiliriz şimdi." Dedi yemeğini hızlı bir şekilde bitirdikten sonra. Sağlıklı kahvaltısından sonra hiçbir şey yemeye fırsatı olmadığı için bir şey diyememiştim. Gerçi artık arabamda yemek yemesi bir gelenek haline gelmişti. "Dinliyorum."

Derin bir nefes verdim nehre bakıp düşünürken. "Düşüncelerimin sonucunda  bir daha yarış yapmaya gitmemeye karar verdim."

Kaşlarını çattı, gözlerini kırpıştırdı. "Ne? Niye ki?"

"Çünkü kendimi kötü hissediyorum. Hyunjin'e resmen ihanet ediyorum. Bu üzerimde çok büyük bir yük. Yaptığım hata yüzünden geceleri bazen uyuyamıyorum bile."

"Minho'nun seni bırakacağını mı sanıyorsun? Seni rahat bırakır mı sence?"

"Sadece oyun arkadaşıydık Jisung."

"Sadece oyun arkadaşları olan kişiler birbirleri için yemek yapıp romantik bir gece geçirmezler. Aranızdaki bu şey masum değildi. Seni durdurmama izin vermemiştin, çünkü sen onunla olunca ne yaptığının farkında olmuyorsun."

Kaşlarımı çattım. "Ona aşık değilim."

Kaşları havalandı, "Değil misin acaba?" Gözlerini kıstı. "Kendini kandırma bence."

"Hayır hayır olmaz."

"Seungmin, aşık olmuşsan olmuşsun. O da olmuş ise olmuş. Sen sadece onun peşini bırakmasını sağla, yeter. Çünkü o senin peşini bırakmaz."

Başımı eğdim. Daha dün kendisi için kilometrelerce gittiğim adam kaçtığım birine dönüştü. Doğru olan bu muydu acaba? "Sence doğru olan bu mu?"

"Eğer karını üzmek istemiyorsan ve risk alıp yeni bir ilişkiye başlamak istemiyorsan doğru olan bu, evet. Ama eğer sana çok kibar davranan yarışmacı ile bir gelecek istiyorsan.. Bu değişir."

Telefonum aniden çalmaya başlayınca ben olduğum yerde irkildim. Sanırım düşüncelere biraz fazla dalmıştım. Telefonu açıp kulağıma götürdüm, "Efendim?"

"Bebeğim gelirken beş kilo un alır mısın? Unumuz bitmiş."

"Alırım."

"Güzel. Çıktın mı, geliyor musun?"

"Evet, geleceğim. Henüz çıkmadım."

"Tamam, hızlı ol. Ben seni bekliyorum."

"Tamam hayatım."

Telefonu kapatıp Jisung'a döndüm. "Canım çok yanar onun adına."

Yüzü endişeliydi, "Benim de abi ya, melek gibi kadın yemin ediyorum. Başka nerede bulacaksın?"

"Bulamam. Ama aramayacağım da."

"Neyse hadi gel gidip ununu alalım. Sanırım fikrin artık belli.."

free guy - minminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin