2

80 6 10
                                    

Jeongin

Annemle kardeşim evde değildi. Odama gidip çok yorgun olduğum için uyudum.

...

Ertesi gün okula gitmek yerine kafede çalıştım. Cuma günleri her zaman sıkıcıdır. "Hoşgeldiniz." Müşterilere gülümsemekten ağzım yorulmuştu. Hyunjinin geldiğini görünce hemen yanına koştum. "Ben hemen lavaboya gidip geleceğim! Sen bak. Sabahtan beri gülümsüyorum." Onun bir şey demesine izin vermeden lavaboya koştum. Biraz orada durup soluklandım ve elini yüzümü yıkadım. İçeri geri gittiğimde favori müşterimin geldiğini gördüm. "Aa. Şeker dede nasılsın?" Gülümseyip yanına gittim. "İyiyim jeonginim. Sen nasılsın?" Gülümseyip konuşmaya başladık. "Jeongin! Patron seni çağırıyor." dönüp başımla onayladım. "Benim gitmem gerek.. Sonra görüşürüz şeker dede." Gülümseyip patronumun odasına gittim. "Beni çağırmışsınız efendim?"  Patronum sert bir ifadeyle bana baktı. "Jeongin. Doğrudan konuya gireyim. Haftaya cumartesi bir daha buraya gelme. Yani seni kovacağım." Ney? Ne zırvalıyor bu bunak. Şaşkın bir şekilde patronuma baktım. Elime bir mektup sıkıştırıp odasından çıkardı.

Bir kaç saate dükkandan çıkmıştık. "Jeongin. Ne oldu?" Hyunjine baktım. "patronum haftaya buraya gelmememi söyledi. Yani kovuluyorum." Hyunjinde şaşırmıştı. "Ben gideyim. Görüşürüz."

...

Pazartesi günü siyah saçlarımla okula gittim. Sınıfa girdiğimde herkes bana baktı. "Lan Jeongin. Ben şaka yapıyorsun sanmıştım." Seungmine gülümsedim. "Kim demiş."

Bir kaç ders sonra sıramda uyurken kafama birisi kağıt atmasıyla uyandım. "Lan çocuk kalksana. Yarın piknik varmış." oturup hocanın boş yapışını dinledim. "dediğim gibi yarın pikniğe gideceğiz. Pikniğe bizle gelecek olan hocalarımız Jin hocanız yani ben, Minho hocanız, Yoongi hocanız ve Ryujin hocanız gelecek. Gelmeyecekler okulda ders işleyecek."

...

Ertesi gün pikniğe giderken uyuyakalmıştım. "Jeongin. JEONGİN! Kalk artık geldik." Chanın kulağımda bağırmasıyla inip hocaların yanına gittik. "Çocuklar çok uzaklaşmayı isteyen istediğini yapabilir bizde ateşi yakacağız." Çok zeki olduğum için top getirmiştim. Aşağıda çimenlik bir alanda Ben, chan, seungmin, Jisung Sınıftaki bazı kızlar ve diğer sınıftakilerle top oynamaya başladık.

"8,9 ve 10. Bizim bir kişiye daha ihtiyacımız var." O sırada yanımıza Minho hoca geldi. "gençler adam mı eksik?" başımızla onayladık. "Hocam siz oynayabiliyor musunuz ki?" Niki arkadan söyleyip güldü. Minho hoca göz devirip nikiye baktı. "Emin ol senden daha iyi oynarım." 

Maçın ilerleyen dakikalarında Minho hoca 3 gol attı. Cidden nikiden iyi oynuyordu. Devre arası verdiğimizde nikiye kapak çektim. Ryujin hoca bize seslendi. "Çocuklar! Gelin yemek yiyeceğiz." Minho hoca giderken nikinin ensesine vurdu. "Yemekten sonra görüşücez niki."  Yemek için yere sofra serip üstüne oturmuştuk. Jisung, chan ve seungminle ayrı bir yere oturmuştuk. Oturduğumuz sofrada dedikodu yapmayı çok seviyorduk. "Oğlum Minho hoca bayağı iyi oynuyormuş. Bizim takıma falan mı alsak?" gülüp geçtik. Yerken yanımıza Minho hoca geldi. "Çocuklar gelebilir miyim? Ryujin hoca var diye yeji hocanız gelmiş. Orada yer kalmadı." gülüp başımıza onayladık.  "Hocam siz böyle futbol oynamayı nereden öğrendiniz bu arada? Ve bir maçtaki en fazla golünü ne kadardı?"Minho hoca bir yandan yemeğini yerken bir yandan konuştu. "Hm.. Lee sungwoo'yu biliyor musunuz? O benim abimdi o öğretmişti. bir maçtaki en fazla golüm ise 7" Seungmin az kalsın ağzındaki limonatayı püskürtecekti. "Hocam lütfen yemekten sonraki turdada o performansı gösterin." güldük. 

Yemeği yedikten sonra futbol oynuyorduk. Nikilerin takım 2.devrede benden 1, Minho hocadan 2  jisungtan ise 2 gol yemişti. 8-2 yenmiştik. Bir kaç saat oturduktan sonra servise doğru ilerliyorduk. Nikilerin takımıyla dalga geçiyorduk. "Sizce nikinin yeni lakabı (n)iki-sekiz olsun mu?" Minho hocanın dediği şeyle güldük. Niki kudurmuştu resmen. "Ya hocam!" Gülüp servise bindik. Bu sefer yanıma Jisung oturmuştu. Ben uyuyakalmıştım. Yom uzun olduğu için bir süre sonra arka koltuktan gelen sesle uyanıp arkama döndüm. Hassiktir noluyo lan! "LAN SİZ NAPIYORSUNUZ?!" Gözlerimi fal taşı gibi açıp seungminle chana baktım. İki salak öpüşüyorlardı. "Size söylemeyi unuttuk.." sesimize Minho hoca geldi. "Noluyor?" önüme dönüp gülmemek için zor durdum. Bir şey dememişlerdi. 

... 

Ertesi gün okula gidip nikinin yanından "Günaydın niki sekiz" Diyerek geçtim. Tabii oda arkamdan kitabını fırlattı. İlk ders minho hocayaydı. Sabah sabah matematik mi olur? (Minhonun branşın unuttum arkadaslar mat olsun) yoklama alıyordu tabii ben o sırada Seungminin tilkiyle oynuyordum. "Kim Seungmin?" Seungmin tam Cevap verecekken tiki olan yerine dokunmuştum. "Bur- LAN! Pardon hocam.. Buradayım.." gülmekten gözlerim yaşardı. Ha bide dün serviste yaşanan olayı kısaca özetleyeyim. Bu chan ve seungmin salakları sevgili olmuşlar ama bize söylemeyi unutmuşlar. Öğle arası sınıfta otururken ortaya bir fikir attım... 


~~~


SELAMMM BELKİ BENİ ÖZLEMİŞ BELKİ ÖZLEMEMİŞSİNİZDİR AMA BEN SİZİ ÖZLEDİM😭😭 BEN WATTPAD YÜKLEYEMEDİĞİM İÇİN GOOGLE DEN GİRİYORUM BURADAN YAZMAK ÇOK ZOR AMA OLSUN. YAZARKEN 5 KEZ FALAN SİLİNDİ BENDE KAFAYİ YEDİM. SİMDİ YB ATİP UYUYACSGİM YARİN ERKEN KALKMAM GEREK GORUSURUZ KENDİNİZE İYİ BAKINNNN💞💞💞💞😭😭😭😭😭

sanal || JeonghoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin