1 yıl sonra.şehire karanlık çöktüğün de valizimi aldım ve tüm kıyafetlerimi içine yerleştirdim ardından arabamın anahtarını aldım ve evden ayrıldım.
aşkımın yanına gidiyordum. onu seviyordum. ama hiç bir zaman bunu gösteremedim. korkağın tekiydim.
ailem onu öğrendiğinde izin vermedi. gay bir oğullarının olmasını kabullenemediler. ailenin itibarını bozduğumu söylediler. belki de hiç bir çocuğun ailesinden duymaması gereken onlarca şey söylediler.
ama ona olan aşkım sayesinde ayakta kaldım.
belki ailem izin vermediği için hiç bir zaman 'biz' olamadık ama kalbimde ki tek kişi oydu.
her zaman onun için yer vardı kalbimde.
bana aşkı öğreten oydu nasıl başka birisini sevebilirdim?
ailem bir akşam yemeğine o kızı getirdiklerinde başıma gelecekleri zaten tahmin etmiştim.
zorla onunla olmamı, benden onu öpmemi istediler.
bir aile bunu nasıl yapardı?
bu yüzden ailemi bu gece ardımda bırakmak hiç zor olmadı.
arabama bindim ve karanlık olan o uzun yola çıktım.
onun evinin önüne geldiğimde zaten aşağıda beni bekliyordu.
arabayı durdurdum ve indim.
yanına doğru yaklaştığımda kızaran yanaklarını gördüm. kaç dakikadır bu soğukta bekliyordu böyle?
zaten aylardır beni bekliyordu o çocuk.
ellerimle yüzünü ısıtmak adına okşadım ve ona sarıldım.
ona ilk defa yaklaştığımdan dolayı mı yoksa burdan gerçekten ikimizin gideceğini anladığından dolayı mıdır bilmem ağlamaya başladı.
onu gözlerinden öptüm ve arabaya doğru yürüttüm. kapısını açtığımda içeriye oturdu ve bende sürücü koltuğuna geçtim.
bu ana hiç inanamıyordum. o gerçekten benimleydi,
sonunda sadece ikimiz buradaydık.uzun yolculuğun ardından havalimanına geldik.
arabada uyuyan yüzüne bakakaldım.
dünya üzerinde gördüğüm en güzel şeydi.
onu dudaklarından öperek uyandırdım.
"wooyoung güzelim uyanmalısın. gitmemiz gerekiyor."
gözlerini korkuyla açtı bu yüzden onu olduğu koltuktan kaldırarak kucağıma yerleştirdim ve o da belini arabanın direksiyonuna yasladı.
"gerçekten benimle misin san?"
"evet bebeğim"
"gerçekten gidiyor muyuz buradan?"
"gerçekten gidiyoruz. istediğimiz gibi sadece ikimiziz" bir süre sonra gerçekten gideceğimizi anladı. sonra biraz düşündü ve
"san benim tek istediğim sendin." dedi.
yavaşça dudağına yaklaştım ve o da o günlerin acısını çıkarırcasına sertçe bana karşılık verdi.
ondan ayrıldığımda ağlayan gözlerine baktım. artık ağlamasını istemiyordum. bu yüzden bu gece ikinci kez gözlerinden öptüm onu.
"wooyoung benim de tek istediğim sendin bebeğim"
-
o günden sonra gerçekten ikisi ailelerinden uzakta bir yerde yaşamaya başladılar. sadece ikisi,
ikisinin de istediği gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All I Wanted - woosan
Short Storywooyoung - tek istediğim sendin sadece ve sadece sendin.