Chan, minho ve felix valizlerini almış evden çıkmışlardı havalimanina gelmislerdi
"İlk uçak felixin çok değişik üçümüzün bir anda gitmesi" felix buna katilircasina başını salladı başı çok ağrıyordu hala erken kalkmanın vermiş oldugu sapsallikta vardı
Chan felixe göre sakın ve boş bakıyordu aklında dünkü opucuk vardı
"Öyle chan hyung ah anonsta edildi" avusturalya uçak anonsu geçmişti vedalaşma vakti gelmişti anlaşilan
Felix önce minhoya sonra chana sıkı sıkı sarıldı
"Yongbookkie kendine dikkat et dönünce ara" chanin takmis olduğu lakap felixin hoşuna gitmişti
"Sarı kafa bana da geçerli hemen cevap ver" felix gülerek
"Götle dön gibisiniz zaten hyunglarim" chan ve minho kahkaha attı kötü bir günün seslenesiydi
"Ah lix koreyede gel" felix üzülmüş gibi dudaklarini büzmüştu
"Bende sizi özlerim of aglatacaksiniz gorusuruz" felix valizini alıp check up girmeye gitti giderken bir damla göz yaşı doktü onlari özleyecekti
"Patron fazla yorgun görünüyorsun birkaç dk sonra anons edilir kahve alıp gelicem bize" chanin alacagi kahveye çok ihtiyacı olduğu için minho red etmedi
"O kadar iyi olur ki chan minnettarım sana" chan gülerek gitti
Minho dinlenme yerine gitti ve düşünmeye başladı koreye gittigim zaman ne olacaktı annemler ne diyecekti tam bir hayal kirikligisin Lee min-ho her şeyi batiriyorsun babamin asla gözüne giremeyeceksin Minho bu dusuncelererinin ona bir şey katamayacagini biliyordu ama düşünmeden edemiyordu
Chan elinde kahveler ile gelmişti "patron sana ice americano" chan kahveyi vermişti
"Bak inanır mısın şuan buna o kadar ihtiyacım vardı tanrinin lütfusun chan" chan gülerek
"Saçmalama patron simartiyorsun beni" chan sasy bir şekilde minhonun koluna vurdu
Minho chanin bu davranislarina güldü ve ona uyarak "tabikide aşkoo" o sırada anons geçti
Sayın yolcu koreye gidecek olan uçağımız b12 numarali kapıdan girip Uçağa binebilirseniz iş birliğiniz teşsekurler iyi yolculuklar dileriz
Chan ve minho anonsu duydugunda gülerek kalktı ve onlara söylenen Kapıya doğru ilerleyip Uçağa girip yerlerini bulup yerleştiler
---
Minho ve chan koreye gelmişlerdi uzun bir yolculuğun ardından
"Patron geldik sonunda" chan yorgun bir sesle
"Uyumak yok yorulmak yok chan direk bizimkilere gidicez ordan sirket güne devam edicez" minhonun bu söylediklerine chan sikintiyla nefes vermişti
"Of robot musun be adam" minho chana göz devirmisti
Rastgele bir taksi çağırıp binmislerdi minho koreyi çok özlemisti taksinin camını indirip koreye baktı
Ülkesi çok degismisti ilk işi Han nehrine gitmekti orasinin ayri bir yeri vardı minho için
Eve gelmişlerdi chan önden buyur gibi minhoya yer açmış ve geriye çekilmişti minho bir adam atarak zili çalar
Kapıyı açtığında çıkan annesiydi "minho oğlum" minhonun annesi Lee arin sıkıca oğluna sarilmisti

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accidental Love
FanfictionHan jisung bir teslimat şirketinde çalışan ve okul parasını biriktirmek için çalışan birisidir Sıradan bir hayat yaşamaktadır ta ki o fırtınalı geceye kadar... İşten eve döndüğü ve şiddetli bir yağmurun olduğu o gecede, Lee şirketinin Ceo"su Lee...