...
Ben burdayım ama o yok...Onu ölüme terk ettim.
Benim yüzümden öldü.
Jisungun elini bırakmamalıydım..
O gittikten sonra ilizyonlar görüyorum...ona bağlanmıştım.
Ama o gün....onu kaybetdim."Üşüyordur küçüğüm,karanlıktan korkar o"
kelimeleri usulca çıktı ağzımdan.Gözuaşlarımı tutamadım...benim yüzümdendi..özledim onu...Tam 4 aydır onu arıyorum ama bulamadım..cesedi bulunamadı...okyanus aldı onu elimden.
O gün oraya gitmemeliydik...
Öldüğüne inanmıyoruç 4 aydır yok...ama hala umudum var tüm şehri aradım..yinede umudumu kaybetmesim..bi gün biluca seni jisung bekle beni....
Derin düşüncelere dqlarken okyanisa doöri yürüyordum..hürşeyin aorumlusu benim...oraya her gün gidiyorum...okyanusun dalgaları daha da şiddetli haldeydi...
Korkuyor olmalı küçüğüm orda...
Eve doğru yürümeye başladım.
Yine biri beni takip esiyor hissine kapıldım.Arkamı döndüm.Kimse yok...O yaşıyor olamaz dimi.Öldü o....
Gitti anla geri gelmicek...
Eve vardım.
Gelir gelmez,kendimi yatağa attım.
O hiç bir zaman aklımdan çıkmıyor...
'Uyuya kaldım'
Yine rüyama girdi:
"Üşüyorum,minho.Burası çok karanlık.Korkuyorum,nerdesin?"kelimelerini söyledi...kabis görmüş gibi irkilip uyandım..biri sanki yatağımda oturup beni izliyordu..Garip bir hissdi bu...
Boş bir duvarı öylesine seyrediyorum..
Mutfağa doğru yürümeye başladım...
Yerde bir saat gördüm.
Kimindi bu saat...
O muydu...o buraya mı geldi?
Saate bakarken yüzümde küçük bir tebessüm oluştu...neden bilmiyorum ama saatin sahibinin o olduğuna eminim..getçekten suda boğulmadımı?yaşıyormu?