Masama geçmek için ilerlediğimde Banu ve arkadaşı Melek'in masama üşüşmesi bir oldu. Dedikodu seven tiplerdi ve istediklerini alana kadar sülük gibi yapışıyorlardı.
Şimdiye kadar ortak işler dışında birbirimizle pek muhattap olmamıştık. Melek pek gönüllü değildi ama Banu iyi birisiydi. En azından bana yaklaşımı asla diğerleri gibi olmamıştı. Ama ben içe dönük kişiliğimi bir türlü dışa döndüremediğimden onunla aramızda oluşabilecek olası dostluğun temelleri hiç atılamamıştı.
"Ne oluyor? Kim gelmiş? Neden seni çağırdılar?" Peş peşe sorularıyla masama oturmuş beni sıkıştırırken yüzümdeki bıkkın ifadeyi önemsemiyorlardı.
Ancak onlara bir sebep vermezsem de her gün bir dedikodu uyduracaklarını biliyordum.
"Şirketimiz satın alınmış." Dedim basit bir ifadeyle, bilgisayarımı da açmaya çalışıyordum öte yandan. "Tek omega ben olduğum için de sorguya çekti."
Daha fazla soru sormaya çalışsalar da, "İşim var." Diyerek onları kovdum. Bu hallerimi bildiklerinden pek ısrarcı olamadılar.
Gereken cevabı almışlardı zaten.
Önümdeki bilgisayarın ekranına bakıyor olsam da avuç içlerim terlemiş bir şekilde heyecandan kıvranıyordum. Günlerdir durmadan acı içinde hisseden kurdum alfasına bu kadar yakın olduğunu bilmesiyle deli gibi mutlu olmuştu.
Bu benim için iyi haberdi. İşimi seviyordum ve aksaklık yaşansın istemiyordum. Bizzat liderlik ettiğim bir projenin temellerini çizerken omegamın acı içinde olması bana sadece dezavantaj sağlardı.
Belki de alfa düşündüğüm kadar aptal değildi. En azından bana, işten çıkıp onun dibinde olmamı söylememiş kendi benim yerime gelmişti.
Hala alfalar gözümde güvenilmezdi ve hala bir mecburiyet içindeydik. Ama yine de pozitif hamleleri takdir etmemem için bir sebep yoktu.
"Ağzın kulaklarında." Duyduğum sesle irkilerek yan tarafa döndüğümde gördüğüm bedenle kalbim korkuyla hızlandı.
Alp karşımda dikilmiş o rezil gülümsemesiyle bana bakarken huzursuzluk içimi yiyip bitiren bir kurda dönüşmüştü.
Benim sessizliğimden faydalanıp bir şey diyeceği sırada duyduğumuz sesle bakışlarımız müdürün odasına döndü. İçimdeki rahatlamayla oraya döndüm.
Aynı saniye Ali Asaf'ın kaşlarını çatarak bize baktığını gördüm. Alp pek tepki veremese de kendi masasına döndüğünde bile Ali Asaf hala ona bakıyordu. Alfasının huzursuzluğunu hisseden omegam ona sarılmak icin içimde koştursa da ellerimi yumruk yaparak onu sakinleştirmeye çalıştım.
"Arkadaşlar toplanın lütfen." Bize köpek muamelesi yapan eski müdürümüzün şimdi beyefendilik taslamasına herkes şaşırsa da hepimiz dediğini yaparak onların etrafına gittik.
"Şirketimizin yeni sahibi ve yeni genel müdürünüz Ali Asaf Buca'yı selamlayın."
Herkes şaşkınlık içinde kalakalsa da hepimiz ona selam verdik normal bir tonda. Yine de fısıldaşmalar başlamıştı bile. Neden burada olduğunu deli gibi merak ediyorlardı.
Sebebini bilen tek kişi bendim çünkü sebebi bendim.
"Merhaba, umarım anlaşırız." Sesinden bile dominantlık akarken pek rica eder gibi değildi.
Gözleri sakince kalabalıkta gezindi. Bana döndüğünde ise sert bakışları sakinleşti. Fırtınalı bir denizin birden dinginleşmesi gibiydi. Hatta dudaklarının kıvrıldığını bile görür gibi oldum.
Göz ucuyla ona uyarır gibi baktığımda komikmiş gibi gülüp sonra yüzünü yine ifadesizleştirerek diğerlerine dönmüştü.
Ancak özellikle Alp'e baktığını fark etmiştim. Dinginleşmiş deniz tamamen fırtınaya hapsolmuş gibiydi bu sefer. Bakışlarıyla resmen onu öldürmüştü.
Ve ben onun gerçekten burada olmasının iyi bir fikir olup olmadığını sorgulamaya tekrar başlamıştım.
Gelecek güzel bölümler gelecek
![](https://img.wattpad.com/cover/371462270-288-k956737.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanıt| gay
FantasyEymen hayatının en berbat gecesini yaşadığı günün sonunda kurtardığı adamın alfası olacağını düşünmemişti. 02/12/2024: ruhesi #1