0.1

164 40 48
                                    

dubleli karam
üyeler: apo, berkan, kaan
yunus ve siz

siz
amına koyim
bu adamı sikiceö
götüm çıktı dünden beri
1 puan diye
vermedi orospu evladı

berkan
günahını bile vermez o kanka

siz
sınıfa gidiyom şimdi
kazımcan salağı girmemiş sınava
o da girecekmiş bizle
yardım edecek bana
öğle arası yemek ısmarlıcaz bi de lavuğa

kaan
kanka kelebek sistemi yapar sınavı
kazımcanla yan yana oturamazsın🤡

siz
NEY

apo
bilmiyodum deme aq
ezelin annesi kör meliha bile biliyodur

berkan
kör melihanın alaka sıçtırdı

yunus
sıçıp sıvama bari aq
iyice bak sorulara

siz
bakınca kendi kendiliğinden mi çözülecek aq sorular

berkan
ölme karabaş dayan karabaş

kaan
ĞJQHAHQAHQJAKQMSLWMSLW

-

telefonu cebine sıkıştırıp önüne gelmek üzere olduğu sınıfa doğru çevirdi adımlarını. bu sefer da kalacak olmaya kendini alıştırmalıydı. gururuyla kalıp çıkmalıyım diye düşündü, yapacağı başka bir şey yoktu.

adımını içeri atar atmaz gözlerin ona dönmesiyle kafasını kaldırdı yerden. yaklaşık 5 dakika vardı zilin çalmasına, hoca çoktan gelmiş öğrencilerin yerlerini ayarlamaya başlamıştı bile.

kalıplı adamın öne dönüp aceleyle konuşmasıyla vücudunu kaplayan gerginlik hissle daha çok kavrulduğunu hissetti.
"telefonunu masaya koy, şu sıraya geç oğlum. hadi."

kafasını hocanın işaret ettiği sıraya çevirdiğinde tek bir yerin boş olduğunu gördü. tanımadığı bir üst sınıfın yanı.

cebinden çıkardığı telefonunu uçak moduna alıp, öğretmen masasına sıra sıra dizilmiş diğer telefonların yanına koydu. sınıfındaki kızlardan zar zor aldığı kurşun kalemini de çıkartıp, içinden dualar ederek geçti boş olan yere.

tam olarak bi' sıçış anıydı.

oturup etrafa göz gezdirdiğinde yan masada oturan kazımcan'la göz göze gelmişlerdi. ikisinin de gözlerindeki 'sıçtık' bakışı o kadar komikti ki, haline gülmeden edemedi.

yanına oturduğu çocuğa çevirdi ardından gözlerini. tahminince bir üst sınıftandı, tanıdık değildi.

ellerini kıvırcık saçlarına daldırmış bekliyordu sınavın başlamasını. keskin yüz hatlarıyla bütünleşmiş seyrek sakalları farklı bir hava katıyordu çocuğun tarzına.

gözlerini ondan ayırmasına sebep olan zil sesi olmuştu, ardından hemen başlayan sınav..

kağıtlar dağıtılmaya başlamış, sınav süresi başlamıştı. eline aldığı kalemle o adını soyadını yazana kadar yanındaki çocuk ilk iki soruyu doldurmuştu bile. çaresizce sövüp çevirdi kafasını çevirdi önüne.

gerçekten hiçbir şey bilmediğine utanmıştı o an. felsefeye de, bulana da defalarca sövdü içinden.

dakikalar geçiyordu ve onun kağıda bakıp sövmekten başka yaptığı bir şey yoktu.

boş bakışları kıvırcığın dikkatini çekmiş olacak ki, göz göze geldiklerinde onun kendi sınav kağıdına baktığını fark etti.
"anlamıyorum, bakma öyle."

güldü adını bilmediği kıvırcık çocuk. onun gülüşüne kaşlarını çatarken bir yandan da ona çevirdi sınav kağıdını.
"al yap amına koyayım kolaysa."

gözlerini kerem'in sınav kağıdına çevirip sorulara baktı kıvırcık. fısıldayarak eğildi ona doğru.
"felsefenin tanımını da bilmiyorum deme bana."

"ordan felsefem iyiymiş gibi mi duruyor gerçekten?"
gözlerini hocaya çevirdi. sınıf umrunda değilmişçesine camdan dışarı izliyordu adam. fırsattan istifade kafasını geri çevirip, sarışın çocuğun duyabileceği bi' şekilde eğildi tekrardan.

"şey yaz, anlamı irdeleyen, akla dayanan, bilgeliği arayan sistemli bir düşünme etkinliğidir."

"10 puan garanti, eyvallah."

kafasını yukarı aşağı salladı kıvırcık, kağıttaki diğer sorulara göz gezdirirken.

"istiyorsan bunları da yap."
yazısını bitirip sırıtarak kağıdı adını henüz bilmediği çocuğa uzattı, gözleri hoca ve çocuk arasında gidip gelirken.

"kazancım ne olacak?"

ağzından ufak bi' küfür savurup gözlerini devirdi. hocanın sıralar arasında dolaşmaya başlamasıyla yeniden kağına döndü. bi' ihtimal yaparım umuduyla sorulara tekrar bakarken yan tarafından gelen sesle çevirdi kafasını. yardım etmediği gibi dalga geçiyordu bir de lavuk.

kendi kendine sabır dilerken, hoca arkasını döndüğü an önündeki kağıdın değişmesini beklemiyordu kerem.

dakikalar içerisinde soruları çözüp ayaklanan kıvırcığa kaşlarını çatarak baktı, neydi bu şimdi?
"rica ederim. çıkışta beni bul."

ayaklanıp kağıdını teslim eden çocuğa bakakalırken çok geçmeden o da kağıdını teslim edip uzaklaştı sınıftan. başına saçma sapan bir iş gelmese iyiydi.

✮ ✮ ✮

beğenmedim

selam kızlaarrrımm!

bu bölüm kısa oldu, konuya giriş gibi düşünün🫶🏼

nevale, alkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin