{2}

50 6 87
                                        

Taehyung'un dilinden

Genç çocuğun yüzündeki ve ellerindeki morluklara özel bir krem sürdüm ve onları bir bandajla sardım

"Bu arada, adın ne?"

"Ah, adım Jungkook"

"Güzel"

Bunu söyledikten sonra ayağa kalktım ve "burada bekle" dedim ve oturma odasından çıktım. Jungkook için bir şeyler hazırlamak üzere mutfağa gittim

Jungkook'un dilinden

Taehyung odadan çıktığında, çok büyük oturma odasını izlemeye başladım. Gerçekten güzeldi. Hala o sürtük üvey kardeşten kurtulduğuma inanamıyordum

Bir süre sonra Taehyung yanıma geldi ve beni başka bir yere götürdü, anladığım kadarıyla burası mutfaktı

"Günlerdir bir şey yemedin, bu yüzden sana bir şeyler yapmayı düşündüm. Otur"

Dedi ve masaya oturdum. Uzun zamandır bir şey yememiştim, mutlu olmam ve yemeği yemem gerekiyordu. Ama ben sadece yemeğe bakıyordum. Taehyung bana garip bakışlarla baktı:

"Jungkook, ye. İstersen pilavla bile başlayabilirsin"

Dedi ve pilavı önüme koydu. Bir kaşık pilav alıp hemen ağzımı tuttuğumda, Taehyung heyecanla şöyle dedi:

"Jungkook, iyi misin?"

"Tae hyung, lavabo nerede?"

Hemen kolumu tuttu ve beni lavaboya götürdü

"Gidebilirsin"

Dedim ve hemen lavabonun kapısını kilitledim. Hemen tuvalete eğildim ve kusmaya başladım. Gerçekten yememeliydim

Kusmayı bitirdikten sonra yüzümü ve ağzımı yıkadım, kapıyı açtım ve dışarı çıktım, Taehyung'un beli ve başı duvara yaslanmış, bir bacağı uzatılmış ve diğer yarısı katlanmış halde uyuduğunu göreceğimi bilmiyordum. Ona yaklaştı ve şöyle dedi:

"Tae hyung, uyuyor musun?"

Bunu söylediğimde bir cevap alamadığım için yanına oturdum. Onu izlerken gözlerim Adem elmasına kaymıştı. Çok keskindi

İznim olmadan elimi Tae Hyung'un Adem elmasının üzerine koymuştum. Elimi üzerine koyduğumda fısıldadım:

"Çok keskin..."

"Öyle mi düşünüyorsun?"

Bir an derin sesiyle ne yapacağımı bilemedim. Gözlerini açıp bana döndüğünde, elim hala Adem elmasının üzerindeydi

Gözlerimiz birbirine kenetlenmişti. Heyecanlandığım için gözlerim biraz açılmıştı. Sonra kendime geldim ve elimi çektim:

"Ah! Evet, yani hayır. Hayır, aslında evet. Ama hayır"

"Gerginsin, sanki"

"Hayır, hayır, ne gergin... Ben sadece heyecanlıydım..."

"Ama ikisi de aynı şey"

"Tae Hyung?"

"Hmm?"

"Beni o piçten kurtardın"

"Hmm..."

"Bana büyük bir iyilik yaptın. Senin nezaketine karşılık bir şey yapmak istiyorum"

"Öyle mi?"

"Evet"

"O zaman... Evimde kalmanı istiyorum"

"Ne?"

"Burada kal"

"Elbette. Sonuçta bu senin isteğin. Bu arada, ben nerede kalacağım?"

"Benim odamda uyuyabilirsin. Zaten ben çoğu zaman oturma odasında uyuyorum"

"Neden?"

"Oturma odası daha rahat görünüyor"

"Anladım..."

"Tamam o zaman, şirkete gitmem gerek. Bugün gelemeyebilirim"

Elim hemen Tae hyung'un kolunu kavradı. Tae hyung bana garip gözlerle baktı

"Jungkook? Ne oldu?"

"Yeongin de hep öyle derdi. Gitme..."

Tae hyung anlamış gibi bana sarıldı

"Ben o piç Yeongin gibi değilim. Bana güvenebilirsin"

Tae hyung dedi ve çantasını alıp evden çıktı. Bu kocaman evde yalnız kalmıştım...

Taehyung'un dilinden

Jungkoooku evde bıraktığım için aklım onda kalmıştı. Ama işlerimle de ilgilenmem gerekliydi. Şirkete girdiğimde en sevdiğim çalışan yani sekreterim Rose yanıma elinde dosyalarla gelerek konuşmaya başladı

"Taehyung bey bu Yeongin bey hakkında dosyalar. Şirketleriyle bağınızı kesmenize rağmen Yeongin beyin imzaladığı dosyaların maddelerine göre size para ödemek zorunda"

Rosenin ne yaptığını anlamıştım. Benim şirketim uyuşturucu şirketiydi. Çok başarılı bir şirketti. Rose ise onlara bu dosyaları imzalatmıştı. Bu yüzden bağlarımız kopsa da bana para ödeyecekti

Bir dakika ben şimdi düşünüyordum. Ben herkese karşı soğuk Jungkooka karşı iyi davranıyordum. Her neyse işe odaklanmalıyım

"Rose sana karşı olan güvenimi daha da artırıyorsun. Beni hayal kırıklığına uğratmıyorsun aferin"

"Bunu duyduğuma sevindim Taehyung bey. Sizden böyle kelimeler hiç duymadımda şimdiye kadar"

"Her neyse. Başka gelişmelerde var Rose. Yeni ortak olmak isteyen şirketler var. Bu gece saat 01:56 için dosyaları hazırla. Seni ben alırım"

"Bu gece saat 01:56 için. Tamam Taehyung bey. O zaman siz beni saat 02:00'de alırsınız"

"Tamam. Bu arada bu ortağımız bar işletiyo. O yüzden bara gideceğiz"

"Anladım Taehyung bey"

Dedi ve diğer çalışanların yanına gitti bende odama gittim. Bu gece yeni ortağım olucaktı. Ama işi her an biticekti. Bakalım bu gece nelerle karşılaşacağım

Jungkook'un dilinden

Şu an da işime gitmeliydim... İyiki Tae hyung evin anahtarını vermişti. Ne kadar orda Yeongin bana şiddet uygulasa da işe gitmek zorundaydım. Buna mecburdum. Ve hazırlanıp evden çıkmıştım

▪︎

Artık varmıştım. Bara gelmiştim. Evet ben barda çalışıyordum. Bara girdiğimde patronum beni yanına çağırdı

"Bu gece özel konuklarımız olucak yeni ortak görüşmesi. İyi çalış tamam mı?"

"Tamam patron"

Dedim ve işe koyuldum. Ben bir barmendim...

Selamın Hellüler

Nasılsınız?

Yeni bölüm attım kaç asır sonra

Meşguldüm bu aralar o yüzden yb atamıyordum

Her neyse yb nasıl olmuş?

Artık aktifliğime geri döndüm

Haftada 3 yeni bölüme beklerim...

Yeni bölümde görüşürüüz....

Still with You•TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin