☆ŞAPŞAL☆ (Do It For The Vine)

*10* Camp or Nah?

Uzun bir aradan sonra 2580 kelimelik bölümle geri döndüm kdkdkd hadi bakalim keyifle okuyun. Sevgiler skjsjdnx

"Huuuhuu hastaneden çıkmama Ve iki tatlı sevgiliye içelim"

"Tatlım sen bence içme artık."

Kimse Ege'nin hareketlerine gülmekten başka birşey yapmıyordu. Sarhoş olmayacağını idda edip 4 şişe bira içmişti ve en son içtiği votka ile iyice dağılmıştı. Çocukları dans ederken çekip Vine a "lookn x at those chicken jdndjxx" başlığı ile göndermiş, türkçe ve ingilizceyi karıştıp tweetler atmıştı Cameron un odasını sprey boyayla boyayıp ingstagram a atmıştı ve yaptığı en saçma şeyi şimdi yapmak üzereydi. Telefonundan zorla bulduğu Connorun numarasına bastı ve sarhoş olunca daha da değişen aksağanıyla konuştu.

"Hey Con. Umm Caspar Lee nin nu- hık-rasını verir misin?"

"Ah tamam bekliyorum."

Telefonu sakince kapattı. Herkes müziği durdurmuş onu izliyordu. Gelen mesajla gülümsedi. Sonra telefonu yeniden kulağına götürdü.

****

"Alo?"

"Caspar Lee sen misin?"

"Umm evet sen kimsin?"

"Asıl konumuz benim kim olduğum değil senin ne kadar mükemmel olduğun."

"Tanrım neler oluyor!"

"Ben queen. Ve sana delice tutuldum. Tabi utulduğum tek sarışın değilsin senden daha üstü var ama kısaca senle video çekmek istiyorum!"

****

Bu değişik bir hikayeydi. Ama bu anlatcağım olay, Ege'nin bizden bayağı uzun süreli ayrılmasını anlatıyor. Ve çocuklar bunu Camp or Nah? Diye adlandırıyor.

****

1 hafta sonra

"Sevgilim yiyeceklerin olduğu çantayı buldun mu?"

"Evet Q.! Yaklaşık on bin defa sordun arabaya koydum."

Jack yaklaşık 4 gündür bana soğuk davranıyor. Ve yemin ederim birşey yapmadım. Siyah dar pantolonun içine zorla girip üzerine bol tişörtleimden birini giydim. Yeşil botlarımıda ayağıma geçirip odadaki son eşyaları alıp aşağıya indim.

Kampa gidiyorduk. Burada çoğu internet fenomeni oluyordu. 4 gün boyunca gündüzleri paneller oluyor gecede yakındaki kamp alanında oluyordun.

Aşağıda arabanın yanında duran Jack in yanına ilerledim dudağını öpmek için yaklaştığımda yanağını çevirdi bende sırt çantamı arabadan aldım ve arkada bekleyen arabadaki Kenny ve Wes'e  baktım kafamı sallayıp jack e döndüm.

"Ben Kenny'lerle gitsem daha iyi olacak."

Ve gittim itiraz etmedi. Onların arabası arazi arabasıydı yani daha büyüktü. Arka kapıyı açıp binince sertçe kapattım.

"Sorun ne Q? İyi misin? "

"Siktiğimin işleri sadece bir hafta iyi gidiyor sonra ne mi oluyor herşey bok oluyor! Ve Kenny hiç bir fikrim yok bir anda soğuk davranmaya başladı."

Bacaklarımı kendime çekip ağlamaya başladım. Kendimi kesmeyi bıraktığımdan beri ilk defa bu kadar kötü ve çaresiz hissediyorum. Wes direksiyonun başına geçince Kenny de benim yanıma oturdu. Kolunu omzuma dolayıp kafamı ona yaslamamı sağladı.

"Shh... Ağlama Q sen güçlü bir kızsın. Ve biz erkekler bazı zamanlar tam bir göt gibi davranıyoruz. Yani bizim tür için deymez. Tamam mı?"