karam|abdülkerim•kazımcan

6

abdulkerimbardakci
iyi misin

kazimcankaratas
of iyiyim
yani
biraz ağrım var
ama iyiyim!!!

abdulkerimbardakci
korkuttun beni
bir anda gözümün önünde yere kapaklandın
bir şey de yapamadım

kazimcankaratas
ay nasıl takıldım anlamadımkine
hem nası bir şey yapamadın
düştüğüm gibi gelip kaldırdın
beni revire getirdin
ilgilendin
daha napıcan

abdulkerimbardakci
düşmeni engelleyemedim manasında
kerem geldi diye ayrıldım yanından ama
ihtiyacın varsa gelebilirim

kazimcankaratas
yok uğraştırmayayım seni
iyiyim şuab

abdulkerimbardakci
gerçekten ihtiyacın varsa bak gelebilirim
ağrı kesici falan getireyim mi

kazimcankaratas
gerek yok ya
burda var kerem içirdi bana
iyiyim şuan
ama biraz midem bulandı
sonra yazsam olur mu sana
kusura bakma ya
of

abdulkerimbardakci
çubuk kraker alıp geleyim ben
içim rahat etmedi

kazimcankaratas
reddedemicem valla
aşırı bulandı midem bi anda

abdulkerimbardakci
tamam oerdayım beş dakikaya

•••

Bacaklarımı sallandırarak revirde dinlenmek için kurulan koltukta oturuyordum.Diz kapağımda hissettiğim yoğun sızı yüzümü ekşitmeme sebep olduğunda Kerem sıkıntımı anlayıp hemen bana odaklandı.

"Kazo'm neren ağrıyor?"

"Kerem ben dizimi mi kırdım ya?"

Dizimi tutarak söylediğim şey onun da canını sıkarken önümde diz çöküp bacağımla ilgilenmeye başladı.

"Yani kırık yok dediler ama hastaneye gitmek ister misin?Çok mu acıyor?"

Sinirim bozulduğu için dolan gözlerim ve tıkanan boğazım konuşmamı engellediğinde hâlimi fark ettiği için beni konuşturmadı.Şu an hem midem bulanıyordu,hem dizim sızlıyordu hem de bileğimde keskin bir acı vardı.Talihsizliğime sinirlenirken bir anda açılan revirin kapısıyla ikimiz de oraya döndük.

Abdülkerim elinde bir kaç paket çubuk krakerle şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
Paketlerden birini bana uzatıp gülümsediğinde Kerem önümden kalkıp kendini sedyeye atarken Abdülkerim de yanıma oturdu.

"Gözlerin dolmuş,çok mu acıyor?"

Benimle ilgilenmesi o kadar hoşuma gitmişti ki şu an bütün acıyı boş verip sevincimi hareketlerime dökmek istiyordum.Yüzümün hafif hafif ısınmasına engel olamazken Abdülkerim elini dizime koyarak kontrol etti.

Temas ettiği gibi dizim ufak titrediği için utanırken o bunun acıdan olduğunu düşünüp elini hemen geri çekti.

"Hasret Abla'yı çağırayım mı?Bir daha kontrol etsin istersen."

Kafamı iki yana sallayıp kafamı arka tarafımda kalan duvara yasladım.O sırada elimde kalmış paketi açmama yardımcı olup içinden bir tanesini dudaklarıma bastırdığında güldüm.

"Sağol baba."

O da güldüğünde göğsümde oluşan his ısınmama sebep oldu.O kadar güzel gülüyordu ki hayatımda tek bir şey görebilecek olsam gülümsemesini seçerdim.İnci gibi dişleri ortaya serilirken,gözleri kısılırken ve yanakları hafif kızarırken sunduğu görüntü her şeye bedeldi.