*Önemli lütfen okumadan geçme yoksa karakterin bazı yaptıkları sana anlamsız gelir. Bu yazdıklarım gerçeğe dayanmakta yani orta çağ kuralları vs. Fakat karakterler ve hikaye kurgusaldır.İlham kaynağım: Emola Holmes ve Küçük Kadınlar filmidir.
Bunları açıklıyorum ki hikayede kafa karışıklığı yaşanmasın.
Jimin: Dük'ün oğludur. Soylu ve kraldan sonra en yüksek statüye sahiptirler.
Jungkook: Bir Marki'dir. Ailesi Dükten sonra gelen ve krala bağlılıkları ile bilinen bir ailedir.
Ortaçağda hiyerarşik bir sistem mevcuttur ve belirli kuralları vardır. O dönemde Soylular ve Halk, Krala ve Kiliseye sıkı sıkıya bağlıdır.
Kuralları hiçe sayan din düşmanı olarak ilan edilir. Ve Engizisyon mahkemelerinde yargılanırdı. Kraldan sonra Papa gelirdi. Bazen Papa kraldan bile üstün olduğu durumlar olurdu. (Krala taç takma merasimi bunu gösterir aslında)
Kadın-Erkek ilişkisi: Genelde bu ilişkiler siyasi amaç güder ve stratejik olurdu.
Aşk evliliği dediğimiz olay neredeyse çok az bulunurdu en azından Soylular için. Gücünü devam ettirmek ve sürdürmek çok önemliydi.
Eğer bir kadın ve erkek evlenmeden önce her hangi bir temas veya cinsel ilişkiye girerse bu zina olarak kabul edilirdi.
Genelde kadınlar bu sebeple evde kalırdı eğer o erkek ile evlenmezse. Bu yüzden yalnız kalmaları evlilikten önce uygun bulunmazdı. Soylularda bazen bu olsa da gizli tutulur ve evlenmeleri sağlanırdı.
Eğer evli bir soylu başka bir kadınla bir şey yaşarsa (aşk, cinsellik) metres olarak kabul edilir ve genelde herkes bilse de bilmemezlikten gelinirdi. Güç her şeydir anlayacağınız.
Engizisyon: Orta Çağ'da Katolik Kilisesi tarafından kurulan ve özellikle sapkınlıkla mücadele amacı güden bir soruşturma ve ceza organıydı.
Engizisyon, kilisenin öğretilerine aykırı düşen her türlü düşünce ve inançla, özellikle de büyücülük, sapkınlık ve farklı mezheplerle mücadele ederdi.
Engizisyon mahkemeleri, kilisenin otoritesine meydan okuyan ya da farklı inançlara sahip insanları yargılar ve çoğu zaman ölüm cezası ile sonuçlanan kararlar verirdi.
Aynı Cinsle İlişki: Bu kilise ve toplum tarafından anlayışla karşılanmayan bir durumdu. Ortaçağda bilinen dostluk, kardeşlik vs. Ksımları var bazı mektuplarda ama bunların ne tür bir duygu ile yazıldığı muamma.
Eğer bu durum açığa çıkarsa bu kişiler damgalanır ve dışlanır ki bu en iyi cezaydı. Bazen Engizisyon mahkemelerinde bu ilişkilerde tür bulunanları sorgulayıp cezalandırabilirdi.
Bu, özellikle ciddi durumlarda işkence ve idam gibi şiddetli sonuçlara yol açabilirdi.
Hikaye Ortaçağın sonu İngiltere'sinde geçmektedir. Hikayede sıkça geçen üç kentten kısaca söz edeceğim.
York: Orta Çağda kuzey İngiltere'nin önemli bir kentidir. Roma döneminden itibaren önemli bir merkez olup Orta Çağda da bunu sürdürmüştür.
Winchester: Orta Çağda İngiltere'nin başkenti olarak bilinirdi. Katedrali ve Kaleleriyle ünlüdür.
Londra: Bunu açıklamama gerek yok.Hiyerarşi Sırası:
1. Kral / Kraliçe
2. Prens / Prenses
3. Dük / Düşes
4. Marki / Markiz
5. Kont / Kontes
6. Vikont / Vikontes
7. Baron / BaronesDük (Duke):
* Dük unvanı, kraliyet ailesinden sonra gelen en yüksek soyluluk unvanıdır. Bir dük, genellikle çok geniş topraklara ve yüksek bir askerî güce sahipti. Dükler, krallığın önemli bir parçasını yönetir ve krala doğrudan bağlı olurlardı. Dükler aynı zamanda büyük bir siyasi etkiye sahip olurlardı.
Marki (Marquis):
* Marki, dükten sonra gelen soyluluk unvanıdır. Markilerin görevleri özellikle sınır bölgelerinde güvenliği sağlamaya ve yönetim yapmaya odaklıydı. Düklerden daha düşük bir statüde olsalar da, yine de önemli topraklara ve askerî güçlere sahip olurlardı.
ÖNEMLİ !! Her türlü ağır tema bulunur. Eğer bu size iyi gelmeyecekse ve yaşınız tutmuyorsa lütfen okumayın, okursanız sorumluluk kesinlikle size aittir.
Etik kural ve erdem kısmına gelirsek kesinlikle bunları umursayan bir kişi değilim. (Yazdıklarımda, gerçek hayatımda değil)
Yazdıklarımla hayat bulan hiç bir karakter sizin ahlak kuralınıza uymak zorunda değil, size uygun değilse bırakır giderseniz.
(Karekterlerim ben hangi dini istersem ona aittir istersem dinsiz, istersem dine bağlı yaparım bu kitapta sadece benim kurallarım geçerli. Her dine saygım var. )
Ben hayatımda hep red flag aşk yaşadım, üzgünüm size green flag bir aşk yazamam çünkü ben hiç yaşamadığım bir şeyi yansıtamam, yapsamda yüzeysel kalır.
Bundan hiç hoşlanmasamda biten her sevgimin red flag karakteri bendim bunu değiştirmek istiyorum ama olduğum kişiyi değiştirmek o kadar yapmacık geliyor ki. Not: bundan nefret ediyorum eğer farklı biri olsaydım Şuan benden mutlusu olmazdı.
Belki bir gün gerçek aşk beni değiştirir..
Şimdilik bu kadar bilgi yeter. Gerekli görürsem buraya başka bilgilerde eklerim. Lütfen yazdığım kötü karakterleri gerçeği ile karıştırmayın bu tamamen benim hayal ürünümdür. Çok sevdiğim birini bile kötü karakter yapabilirim bu gerçekte ona olan sevgimle ilgili değildir. Burada gerçek bir aşk ( gerçek aşk kavramlarımız farklı olabilir) beklemeyin unutmayın çıkarlar bazıları için aşktan daha üstündür. Bazıları içinde, aşk her şeyden üstündür. Böyle bir beklentiniz varsa hayal kırıklığına uğrarsınız. Ve her aşk masum olmak zorunda değil (tecavüzü ve tacizi dışında tutuyorum) Bazen tutkulu,ihtiraslı ve öfkelidir. Aşk seni yüceltebilir, aynı zamanda dibe de sokar. Senin kararların ve düşüncelerin seni bu zikzaklı yolda yürütür. İyi okumalar.
13.09.24
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camelia
FanfictionKütüphanenin karanlık köşesinde, Jimin'in kalbi hızla çarparken Jungkook'un elini nazikçe tuttu. Duyguların ağırlığı altında, birbirlerinin gözlerinde kayboldular. Bir an, her şeyden uzaklaştılar; sadece o an, sadece bu an vardı. Jungkook, Jimin'in...