1

198 19 61
                                    

Bir kitap bitmeden başka yazmak diyince ben evet. (betonyetmezmerih teşekkürler canımm)

KILIÇSOY's: Arda güler (en yakını), Ferdi Kadıoğlu, Merih Demiral, Can Keleş.

HEKİMOĞLU's: Kenan Yıldız (en yakını), Abdülkerim Bardakcı, Mert Günok, Emirhan Topçu.

(Bigboss) YILMAZ's: Kerem Aktürkoğlu (en yakını), Altay Bayındır.
______

Kılıçsoy's

Semih takım elbisesinin kravatını bağlayıp düzenledikten sonra Ardaya döndü.

"Toplantımız nerede olacak?"

"Her zamanki mekan."

"Yine de dikkatli olalım. Her an kurşuna dizilebiliriz."

Arda dudaklarını ıslatıp konuştu

"Ben Merihi gönderip etrafa bakmasını sağlarım, Ferdi mekanın kameralarını halledecek, Can zaten tetikçimiz o da bizi kollayacak gizlenerek. Sadece ikimiz gidiyormuşuz gibi bir izlenip yaratacağız. Ama küçük bir hamlede harekete geçeceğiz."

"Güzel."

Semih son kez aynadan kendine baktı ve ikisi evden çıktılar.

Mekana geldiklerinde arabadan indiler ve belli etmemek için sorun yokmuş gibi devam ettiler.

Ve masada bekledikleri kişileri gördüler.

Mustafa Erhan Hekimoğlu ve ekibi...

Mustafa kendinden ödün vermeden o alaycı sırıtışını yapıp konuştu

"Oo kimler gelmiş ya. Sarı? Sen evden çıkıyor muydun"

Alaycı kahkahalar yükselince Semih dişlerini sıktı.

Arda onun kolunu sıktı sakin ol dercesine. Ancak Semih geri durmadı.

"Ya ya ne demezsin. Ne kadar önemsiz bir şey olsa da çıktık evden en azından her gün dışarıda sırf ilgi için kendimi göstermiyorum ha?"

Mustafa yerinde dikleşip dişlerini sıktı. Bu sefer kartlar değişmişti, Şimdi Semih alayla sırıtıyordu.

"Komiksin Kılıçsoy. Buranın tek bir sahibi var onun da kim olduğu belli"

"Ah elbette sana imzalı fotoğrafımı veririm"

"bak sarı, belanı benden bulmak istemezsin inan bana"

"Buldursana hadi. Ay çok korktum Mustafa... Sen koş annenin telefonunu oyna hadi annen bekliyordur seni evde. Bu tür şeyler tehlikeli tamam mı abicim?"

Semih basbayağı kahkahalarla dalga geçiyordu esmer oğlanla.

"Ben seninle bir güzel oynayacağım merak etme sen"

Arda söze girdi

"Tamam yeter. Toplanma amacımız bu değil bildiğiniz üzere-"

Kenan dikleşip Ardaya doğru umursamaz hareketler yaptı

"Ne anlatıyorsun sen bücür?"

Arda dişlerini sıktı

"Sikerim senin belanı bak. İkide bir seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma beyin yaşın yetmiyor herhalde anlamaya"

Semih Ardayı tuttu

"Sizi de düşünüp insanlık yapıyoruz ancak karşımızda tam bir hayvanat bahçesi varken bunu beklemek çok zor"

Arda konuştu tekrar

"Semih, bırak bunları dönelim."

Semih başını salladı.

"Evet."

Mustafa konuştu

"Koş hadi annen bekliyordur seni yemeğe"

Semih arkasını dönüp Mustafa'nın yakasına yapıştı

"Düzgün konuş lan amcık! Sikerim senin o ağzını!"

Mustafa küçümseyerek baktı sarışın gence

"Bu boyla falan mı? Çok korktum inan bana"

Mustafa semihi itti

Semih de onu itti derken herkes onları ayırmaya çalışirken Mustafa ve semihte kavgaya girmişti.

Semihin kulaklığına ferdinin endişeli sesi geldi

"Semih hemen çıkmanız gerek. Yılmazlar orada!"

"SİKTİR"

Semih Mustafa'yı itip Ardayı tuttuğu gibi dışarı çıkardı ilk gördükleri sokağa girip saklandılar.

"Ferdi durum ne?"

"Mekana girdiler. Şuan sorun göremiyorum. Can saklanıyor o güvende ve sizi gözlüyor merak etmeyin. Siz kendinize dikkat edin yine de."

Hem gece ilerliyor, hem de gittikçe gergin bir hava oluşuyordu. Korkunçtu kimine göre ama onların işi buydu.

O an kapıdan Hekimoğlu ekibi sinirle çıkmış arabaya binerek hızla oradan ayrılmışlardı.

Bir şeyler olacaktı ve bu iyi değildi.
____

Benden maximum bu kadar gençler. Ne yapacağım bilmiyorum daha diğer hikayelere fikir bulamıyorum
Beğenmezsem her an değiştirebilir, silebilirim. İyi gecelerr

500 kelime'

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TWO ENEMİES ONE  LOVE.  //MusSem//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin