Kendinize iyi bakın çünkü bu benim yazdığım son ficim olucak.(Eğer Wattpad açılırsa son olmayacak)
___
Jungwon çalan telefonu ile gözlerini zorda olsa açmayı başardı. Etrafına baktığında yanında yatan sunoo ve karşı yatakta yatan heeseung ile Jake vardı onlarda aynı kendisi gibi alarm sesiyle uyanmışlardı, hep beraber uyanıp aşağıya inmişlerdi. 3 günlüğüne tatil amaçlı bir yazlığa gelmişlerdi ve bu yazlıktaki son günleriydi. Bu akşam yurda geri döneceklerdi.
Jungwon elini yüzünü yıkayıp aşağıya indiğinde çoktan işe koyulmuş olan üyeleri gördü, salon ile birleşik olan mutfağa doğru ilerlediğinde heeseung ile sunoo'nun herkes için kahvaltı hazırladığını fark etmişti. Onun tam karşısında televizyon izleyen Jake'e ise diyecek birşey yoktu.
"Jungwon, sunghoon hyungları uyandırsana, asla uyanmayacak gibiler." Sunoo'nun lafını duyan jungwon merdivenlere çıkıp onların olduğu odaya doğru ilerledi, kapıyı yavaş açıp içeri girdiğinde aynı sunoo'nun dediği gibi kimse uyanmamıştı. Hatta deprem olsa uyanmazlardı.
Jungwon hepsini uyandırmadan önce sunghoon ile Jay'in yattığı yatağa doğru ilerledi ve Jay'in olduğu kısma geçti, yavaşça dizlerinin üstüne çöküp Jay'e bakmaya başlamıştı.
Bundan tam 1 ay önce önüne çıkan o video ile Jay'e olan hislerinin farkına varmıştı, ama tam emin olmak adına bugüne kadar beklemişti. Hatta bugün gece jay'e herşeyi söylemeyi planlıyordu.
Parlayan gözleriyle Jay'e bakmaya devam ederken onun nasıl bu kadar yakışıklı olduğunu sorguladı. Sanki ünlü bir ressamın özenle hazırlanmış bir tablosu gibiydi. Eşi benzeri yoktu, ama eğer jungwon eşi olursa benzerinide yapabilirlerdi.
Ona uzunca bir süre daha bakmaya devam eden jungwon, içinde olan jay'i öpme istediğine engel olamıyordu, sürekli kendini tutamayıp Jay'in dibine kadar girip öpmek üzereyken buluyordu kendini. Kısa bir süre bunun üzerinde düşündükten sonra ufak bir öpücük kondurmanın zararı olmayacağını düşündü.
Yavaşça ve temkinli bir şekilde Jay'e yaklaştı ve yanağına hissedilmeyecek kadar ufak bir buse kondurmuştu. Ufak ama uzun süren bir öpücüğün ardından gözlerini açtığında ona sırıtarak bakan sunghoon ile karşılaşmak beklemediği birşeydi. Refleks ile hızla geri çekilip elini kalbine koydu ve derince nefes almaya çalıştı.
Sunghoon ise onun bu haline gülmekten zevk alıyordu, ki jungwon sunghoon'un ne zaman uyandığını dahi bilmiyordu. Fark etmemişti.
Jungwon hızla kapıya ilerleyip elini kapı kulbuna attığında son kez arkasına dönüp, hala gülerek onu izleyen sunghoon'a, "aramızda, birine söylersen kendini öldü bil." Diyerek odadan çıkmıştı. Tabi çıkmadan 'uyanın' diye bağırmayıda ihmal etmemişti.
Dışarı çıktığı gibi korkudan terleyen saçlarını geriye atıp, derince soluklanmaya başladı. Hala az önceki kadar stresliydi. Az önce jay'i öperken yakalanmak kadar utanç verici birşey yaşadığını hatırlamıyordu, o bunları düşünürken birde kolidorda kendisine doğru gelen sunooya yakalanınca iyice sinirlenip sesli adımlarla aşağıya inmeye başlamıştı.
Yemekler yenmiş ve herkes farklı bir köşeye gidip kendince vakit geçirmeye başlamıştı. Yemekten yeni kalkan jungwon ise elini yıkamak adına merdivenlere çıkmaya başlamıştı. Tuvalete girip lavabo'da elini yıkamaya başlamıştı. Bir yandan ise kahvaltıda Jay ile yan yana oturduğunu, birbirlerine bakıp gülümsediklerini, hatta Jay'in ona kendi elleriyle yemek yedirmesini düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wines / Jaywon
RomanceHerşey jungwon'un youtube'de önüne çıkan jaywon videosu ile başlar. ''Yang jungwon&Park jongseong''