Sevgili Henry,Bu mektubu sana yazarken belki kendimi yargılıyorum, belki de bu satırlar hayatımı sonlandırmadan önce seni son bir kez anma çabasıdır. Her şeyin hâlâ anlamsız olduğu bir karanlıkta sana son bir veda ediyorum. Belki de sana seni çok sevdiğimi son bir kez anlatmak için.
O geceyi hâlâ hatırlıyorum; o karanlık geceyi. Hevesle aldığın araban tam bir yıl önce bugün bir ömrü birkaç saniyeye sıkıştırmıştı. Her şey o kadar hızlıydı ki, zamanın akışı bile durdu. Sürüşüne devam ederken gözlerime bakıp söylediğin o güzel sözlerin sonrasında duyduğum son şeyler metalin ezilmesi, camın parçalanması, senin çığlığın ve sonrasında gelen derin sessizlik oldu. Geriye sadece bu anlamsız sessizlik kaldı sevgilim. Her şeyin donduğu, her şeyin bittiği o an.
Senin yokluğunda nefes almak zorlaşıyor biliyor musun? Yaşamak neredeyse imkânsız hale geliyor. Sadece birkaç saniyede her şeyimi kaybettim; geleceğimi, umutlarımı, hayallerimi kaybettim. Ama en önemlisi ne biliyor musun sevgilim, ben o gün seni kaybettim. O anı hatırladığımda kalbimin nasıl çırpındığını, nasıl parçalandığını hissediyorum.
Her şeyin sensiz nasıl anlamsız olduğunu söyleme ihtiyacı duymuyorum artık. İnsanlar zamanla iyileşeceğimi söylüyor, ama iyileşmek gerçeği sessizce kabul etmek değil midir sevgilim? Ne zaman senin yokluğuna alışmaya başlasam gözümün dalıp gittiği rastgele bir yerde seni görüyorum. Seninle geçirdiğim zamanların, hatıraların üzeri toprakla örtüldü; her anı, her yaşanmışlığı hatırlamak bir kâbus gibi.
Ve karanlık, her şeyin üstüne çöküyor. Senin yokluğun, her gün, her an, her saniye içimi kemiriyor. İçimdeki boşluk, bir kara delik gibi genişliyor ve beni içine çekiyor Henry. Hayat, artık yaşanmaya değer bir şey değil, beni ayakta kalmaya iten son şeyi, senin koşulsuz sevgini aylar önce yanına gömdüm. Her anı seninle paylaşma isteği, seninle geçirdiğimiz anların değerini daha da derinleştiriyor.
Beni anlamanı istiyorum. Bu acı, hayatın bana sunduğu son büyük hediye gibi; senin yokluğuna alışmak zorunda kaldım ve artık bu yükü taşımak mümkün değil. Her şeyin seninle birlikte sona erdiğini kabul ediyorum. Bu mektubu yazmak, belki de sana olan son veda sözlerimdir Henry. Bilirsin, veda konuşmalarında iyi değilimdir. İçimden geçenlerin büyük bir kısmını bu kağıda dökemedim, ama sana olan aşkımın kelimelere veya cümlelere ihtiyacı yok zaten.
Eminim şuan her nerdeysen beni çok özlemişsindir sevgilim.
Sonsuz sevgilerle,
Seni kendini sevdiğinden bile fazla seven biricik sevgilin Chris04.07.2024.
___________________________________
Chris elinde tuttuğu kağıda düşen bir damla göz yaşını izledi dakikalarca. Ayağa kalktı ve alıcısı bile olmayan mektubunun üzerine kocaman bir öpücük kondurdu. Mektubu Henry'nin yastığının altına koyduktan sonra banyodan getirdiği tabure ile salona doğru ilerledi ve avizeye bağladığı düğümlü halata dolu gözlerle baktı.
Ayakları ondan izin almadan avizeye doğru adımlamaya başlarken tek bir silüet vardı Chris'in karşısında. Henry. Henry aylar önce solmuş olan çiçek saksısının arkasından bir kendisine bir önündeki saksıya hayal kırıklığı ile bakıyordu. Oysa ki birlikte büyüyecektik o çiçekleri sevgilim diye geçirdi Chris içinden.
"Biraz daha bekle sevgilim, bitiyor bu hasret. Kendi büyüteceğimiz çiçek bahçemizde sonsuzluğu kucaklayacağız."
Chris çıktı o taburenin üstüne. Çıplak ayaklarına değen plastik taburenin soğukluğu Henry'nin yokluğu kadar üşütmese de içini titretmişti.
Düğümlü halata attı ellerini. Henry'nin ucuna alyans geçirdiği kolyeyi boynuna taktığı gün geldi gözünün önüne. Tek hamlede geçirdi halatı boynundan. Yüzünün bir santim önüne kadar gelmişti Henry, dudaklarını uzatsa tenini okşayacakmış gibi hissetti o an Chris. Ama denemedi bile.
Ayağının altındaki sandalyeden zıplayıp sandalyeyi ufak bir hareketle geriye savururken havada asılı kaldı Chris. Asılı şekilde geçirdiği her saniye bir ömür gibi gelmeye başlarken gözünün önündeki görüntüler yerini siyah bir sis bulutuna bıraktı. Vücudu hissizleşse de kalbindeki acı Chris'i son ana kadar bırakmadı...
•
Oneshottaki karakterleri gözünüzde böyle canlandırabilirsiniz:
Henry
(Saksının arkasından Chris'e bakarken)Chris
(Yazdığı mektubu Henry'nin yastığının altına koyduktan sonra)İçimde bitmeyen bir angst merakı, sevgisi var. Bu karakterlere de uzunca bir fic yazıp sonunu böyle bitirmeyi çok isterdim ama bununla uğraşacak enerjiyi kendimde bulamadım.
Kendinize çok iyi bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fourth Of July | bxb
Short Story"Biraz daha bekle sevgilim, bitiyor bu hasret. Kendi büyüteceğimiz çiçek bahçemizde sonsuzluğu kucaklayacağız." Kısa bir hikaye zaten, okurken Fourth Of July dinlemenizi tavsiye ediyorum Angst Oneshot Ship kitabı değildir.