Elindeki siyah dosyayı sıkı sıkı tutan Hyunjin yavaş adımlarıyla dışarıya çıktı. Kimsenin olmadığı dar koridorda elindekini Jisung'a uzatıp önden ilerlemeye başladı.
Burada olmak, bu gürültüye maruz kalmak Hyunjin'i inanılmaz yormuştu. Şu an tek istediği evine gidip uyuyabilmekti ama sabah uyuduğundan uykusu yoktu.
Ailesinin kaybından beri geceleri uyuyamıyordu. Gökyüzünden yerin dibine o kadar şiddetli çakılmıştı ki umutsuzluğun zincirlerinde kalıvermişti. Çok zorladı kendini, gezmediği psikolog denemediği tedavi bırakmadı ama bir işe yaramadı.
Sonra kendisine dürüst olmadığını fark etti. Söylediği yalanlara o kadar inandı ki gerçeklik algısı yok oldu.
Kendine yalan söyleyen biri iyileşebilir miydi?
Gece uyuyamama sorununu çözmek yerine yaşam tarzını değiştirdi Hyunjin. Hava aydığı an uyur karanlık çökerken ise yapması gereken işlerini yapardı. Adeta bir baykuşa dönüşüvermişti.
Pandora'nın mahzeninden çıkana kadar kimse tek kelime etmedi. Jisung ve Felix, Hyunjin'i gördükleri andan beri ne olduğunu sormak istese de buranın yeri olmadığını biliyorlardı.
Sakin adımlarla yanına vardıkları beyaz SUV aracın kapılarını açtı Felix. Kendisi sürücü koltuğuna oturduğu an diğerleri de yerlerine yerleşmişti.
"Biraz daha susarsan orta yerimden ikiye ayrılacağım. Bir Jisung mu iki mi derken kafayı yersin."
Felix arabayı çalıştırırken yanındaki kıvırcığa gülmeden edemedi. Çift kişilikli bir manyak gibiydi kendisi. Bazen çok sessiz ve panik halindeydi bazen ise inanılmaz derece dışa dönüktü. Ortası yoktu onun.
"Kabul etti." dedi Hyunjin istifini bozmadan.
"Ya onu halinden anlıyorum zaten, gereğinden fazla belli." Boynundaki kırmızılıklara yapıştırdı imayı Jisung. "Detay ver bana."
Arka koltuktan gelen oflamayı kulak arkası edip hevesli halini bozmadan Hyunjin'e döndü. Meraklı gözleri ile Hyunjin'den olayı anlatmasını bekliyordu Jisung.
"Bir şey olmadı, sadece onunla sex yapacağımızı sanmış."
Felix'in yaptığı ani frenle öne doğru uçtu Hyunjin. Çatık kaşlarıyla Felix'e bakarken aynı şekilde Felix de ona bakıyordu.
"Anlamadım?"
"Oha!"
Karşısındaki ikili otobanın ortasında ani frenle durmamışlar gibi davrandığından Hyunjin'in bütün sinirleri gerildi.
"Sanmış dedim, sanmış. Ayrıca trafikte durulmaz hareket ettir şu arabayı."
Yanlarından kornaya basarak geçip giden araca dikti gözlerini. Huysuz bir çocuk gibi davrandığının farkındaydı ama engel olamıyordu kendine. İçindeki kurtlar onu kemirdikçe Hyunjin başka şeylere saldırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raven & Owl | Hyunchan
Fanfiction"Sana bir hikaye anlatmama izin ver." dedi arkasını döndüğünde. "Uzun zaman önce kuzgun ve kar baykuşunun beyaz olduğu o dönemde birbirlerini boyamaya karar verdiler. Baykuş hareketsiz durdu kuzgun ise onu binlerce benek ile süsledi." Devam etmek i...