***
Zor hayatlar...Biz insanlar hayatın hep zor olduğuna inanmış, başa çıkmak için sarf etmişizdir. Bazen ' yeter ' diye bagirdimiz, bu hayatı cekemdigimiz zamanlar da olur.
O hayatlar bizim hayatımızdi... O hayatlar içinde nice acılar olan hayatımızdi.
Mutfaktan gelen tıkırtı sesi ile hemen odadan koşar adım çıkmış mutfağa geçmiştim. Tamda tahmin ettiğim gibi babam eliyle ocağı yakmış üzerine tavayı koymaya çalışıyordu.
" Baba ne yapıyorsun?" Diye yanına gittim. Benim sesimi duyduğu an durdu.
" Sucuklu yumurta yapmaya çalışıyordum küçüğüm. Ama yapamadım." Dedi mahçupca.
Yanına geldim. Kolundan nazikçe tutup sandalyeye oturttum. Önüne diz çöküp ona baktım. Babama!
" Hani sen bana ne söz vermiştin?" Dedi hatırlatmaya çalışarak. " Ben işe ilk girdiğim zaman sana kendi ellerimle sucuklu yumurta yapacağım demedim mi?"
Babam usulca başını salladı. " Dedin kızım, ama benimde sorfa da katkım olsun istedim." Dedi.
Gözlerim sulanmaya başladı. Babam herşeyim en nadide çiçeğim, bunu bile benim içim yapmak istiyordu. Ah sen ne güzel babasın öyle!
Ayağa kalkıp ocağın başına geçtim. Tavaya doğramis olduğum, sucukları tek tek dizdim. Daha sonra yumurtayı kırıp iyiyce pişirdim.
Tavayı alıp masanın ortasına koydum. Yeni aldığım taze ekmekten bir parça koparıp sahanin içinde yumurtadan bandirip babama uzattım.
" Heyecan var mı, kızım?" Diye sordu yemeğini yerken.
" Biraz.." dedim bu sefer. Vardı hemde acayip vardı. Korkuyordum ya yapmasam diye..
" Burun uzayacak, kızım."
Gözlerim babama kitlendi. Bana bakıyordu ama görmüyordu. Karanlık bir dünyası vardı. Ne bir rengi görebiliyordu, nede duygusal olduğum an neler hissettiğimi.
" O nedenmiş?" Dedim duygusal andan çıkmak için.
" Çünkü heyecanlısin, heyecanlı olduğun zaman yemek yemesin sen."
Buruk bir sevinç yaşandı bir anda. Bir baba düşünün gözleri görmese bile kızının o anki ne yaşadığı bir duygu varsa, hissediyordu. Bu tarif et deseler dâhi edilemez bir durumdu.
" Aslında bir konuda haklısın."
" Ne konuda yavrum?"
" Bazen beni şaşırttıyorsun ve ben bazen iyiki benim babamsin diyorum."
Babam sempatikce güldü. " Bazen bende Allah'a şükür ediyorum. Senin gibi altın kalbi bir kızı bana verdiği için." Dedi. Ve ekledi. " Ve annene de teşekkür ediyorum, iyiki seni benden almadığı için."
Açelya, babasına baktı. O an katili olan kalbi büyük bir kinle atıyordu. Annesi... Annesi onları yıllar önce hiç umursamadan, haince çekip gitmişti. Neden yaptı, niçin yaptı hiç bilmiyordu ama, tek bildiği o günden sonra bir daha babası asla toparlanammisti.
O kadını Zuhur mahşere kadar affetmeyecekti!
" Neyse.." dedi konuyu kapatmak adına. " Ben çıkacağım babam, benden bir şey istiyor musun?"
Babası başını salladı. " Yok kızım, kolay gelsin."
Babasının yanına gidip yanağına sulu öpücük kondurdu. Daha sonra da üstünü başını düzeltip evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öfke Ve Hırs
Teen FictionHer kadının içinde bir öfke, bir öfkenin içinde bir hırs vardır. Açelya Yorulmaz. tamda adamına göre biriydi. Yorulmaz ve asla pes etmezdi....