Evcilik Anlaşması

97 5 6
                                    

"Girin." Sekreter heyecanlı bir şekilde içeri girdi.
"Ceylin Hanım babanız şirketten ayrıldı ve sizin de yarım saat içinde evde olmanızı söyledi." Başımla onayladım.
"Çıkabilirsiniz Şeyma Hanım." Sekreter çıkınca ayağa kalktım ve deri ceketimi giydim. Çanta taşımayı sevmediğim için telefonumu arka cebime yerleştirdim ve cüzdanımı ceketimin cebine koydum. Çekmecemden çıkardığım silahı da belime yerleştirdikten sonra masadaki dosyaları dikkat çekmeyecek bir şekilde topladım. Beni neden çağırdığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. İçimden kötü birşey olmaması için dua ederken şirketten çıktım. Rüzgârda dağılan saçlarımı elimle zapt etmeye çalışırken bana çarpan kişi tarafından yere düştüm.

"Höşt!"

"O ne biçim bi tepki ya?"

"Sanane benim tepkimden?" Gözlerini devirdi.

"Bundan sonra önüne bak yürürken." Ben hâlâ bir özür beklerken gitmeye kalkışınca yakasından tutup onu durdurdum.

"Güç gösterisi taslama bana! Hatalı olan sensin. İnsan gibi özür dileyemez misin?" Yavaşça bana döndü.

"Özür dilerim." dedi ağzında yayarak. Küfretse böyle etki bırakmazdı.

"Özrün kabul edildi." dedim kabul edilmediğini belli ederek.

"Umrumda değil." diye mırıldandı ve bir çırpıda elimden kurtulup hızlı adımlarla benden uzaklaştı.

"Çattık ya!" diye mırıldandım. Kaba herif!

***
Kapıyı açan Günnur Hanıma kısa bir baş selamı verip yavaş adımlarla salona girdim. Kim bilir yine ne olmuştu. Ama işimi bile ertelememi istiyorsa kesin benim için iyi şeyler olmayacaktı. Bu kadar kötü mü demeyin. Siz onu tanımıyorsunuz. Yani babamı. Yeterinceden fazla kötüdür.

Babamın ofisine açılan kapıdan ilk önce iyi giyinimli yaşlı bir adam çıktı. Ardından gelen kişi ise tamamen süpriz olmuştu benim için.

"Kaba herif." diye mırıldandım. O da beni görünce şaşkınlıkla dudakları aralandı.

"Selçuk Bey bu güzel kız benim kızım Ceylin." Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Şimdi burada rezalet çıkartırsam benim için sonuçları hiç iyi olmazdı.

"Ceylin, bu misafirlerimiz Selçuk Bey ve oğlu Akın." Yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirdim.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk kızım. Tanıştığıma memnun oldum." Bu adamda nedense Lale Devri'ndeki her kadını hamile bırakan Çınar'ın babası Necip Bey tipi vardı.

"Ben de." Tanışmasak da olurdu hani. Akın da elini uzattı.

"Tanıştığıma memnun oldum." Hareketleri o kadar iticiydi ki. Her şeyi zorla yaptığı çok belliydi.

"Ben de memnun oldum." Seni Tarkan kılıklı Nuri Alço tipli kaba velet!

"Bize birkaç dakika verir misiniz lütfen. Ceylin'e henüz bu konuyu açmadım." Noluyo ya?

"Ne konusu baba?"

"Odama geçelim tatlım. Günnur Hanım misafirlerle ilgilenir misiniz lütfen?" Yavaş adımlarla babamın arkasından ileledim. Bu kadar kibar olduğuna göre önemli biriydi şu Selçuk Bey. Ya da karısını ayartmıştı. Kapı kapanır kapanmaz sert yüz ifadesine döndü.

"Akın'la evleneceksin Ceylin."

Yok, eben.

"Ne?"

"Bu konu tartışmaya açık değil Ceylin. Akın'la evlenmek zorundasın."

"Ne saçmalıyorsun sen baba?" Gizli kelimeyi söyleyince gözleri karardı. Ona zorunda kalmadıkça baba demem bu kadar koyuyordu işte. Bileğimi sıkıca kavradı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Evcilik Antlaşması.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin