(Medya-Selinin kıyafeti)
"Ya baba emin misin?"
Aynı soruyu kırkıncı defa sorduğumdan babam ya sabır diyerek iç çekti.
"Kızım senin için en iyi yer orası. Hem aile dostumuzun oğlu Ayaz da orada çalışıyor. Sen merak etme, orada sana yardım edecekler."
Aynı cümleleri tekrar tekrar duymaktan bunaldığım için ofladım. Aslında ne kadar ailem ciddi bir işte çalışmamda ısrar etseler de Galatasaray'da spor muhabiri olmak küçüklüğümden beri hayalimdi, ama korktuğum tek bir şey vardı, Barış Alper'e olan hoşlantım yüzünden işime odaklanamamak. Herkes tamtersini isterdi açıkçası ama benim için kariyer her zaman ilk sıradaydı.
"Selin gülümser misin kızım sanki zorla götürüyorum."
Babamın söylediğine kıkırdadım. Ne yapayım yüzümdeki endişeli ifadeyi silemiyordum. Araba Florya tesislerinin önünde durduğunda arabadan indik.
"Hoş geldiniz Murat Bey."
Babam valeyi kafasıyla selamladı ve anahtarını uzattı. Babamın burada bir sürü arkadaşı olduğundan onu çok severlerdi. Dursun Özbek'in kapısını tıkladığımızda içeriden gelen gel sesiyle babam kapıyı açtı.
"Oo hoş geldin Murat. Kaç aylardır gözükmüyordun, özlettin kendini."
"Hoş buldum. Ben de sizi özledim valla."
Tokalaşıp sarıldılar. Dursun amca beni fark ettiğinde gülümseyip elimi sıktı, bende ona karşılık verdim.
"Nasılsın Selin kızım?"
"İyiyim Dursun amca, sizler nasılsınız?"
"Sizi gördüm daha iyi oldum. Ee, sen işe girmek istemişsin, baban aramıştı."
"Şey evet. Spor muhabirliği için."
"Bizde de eksikler vardı, tam vaktinde yetiştin."
"İşe alındım yani?"
"Tabi ki de, bu da soru mu yahu."
Babamla gülüştüler. Hem heyecandan hem stresten ellerim titriyordu.
"Bugün çalışmaya başlayabilirsin istersen. Bizimkiler sana burayı gezdirir."
"Olur, olur."
Kapının tıklatılmasıyla Dursun amca girmesini söylemişti. İçeri giren Barış ile gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Gözlerim bir an onu süzdü. Üzerinde siyah polo yaka bir tişört altında da bej rengi palazzo bir pantalon vardı. Niye bu kadar karizmatik ve yakışıklı bu çocuk ya? Sanki iç sesimi duymuş gibi gözleri beni buldu. Kısa göz temasını gözlerimi kaçırarak bozdum. Beni süzdüğünü hissederek sertçe yutkundum. Biraz daha böyle davranmaya devam edersem bir şeyleri fark edecekti.
"Başkanım beni çağırmışsın."
"Evet Barış ama sonra konuşalım, şimdi misafirlerim var."
Barış başını salladı, tam çıkacakken Dursun amca ona seslendi.
"Barış, bekle oğlum. Bu Selin, yeni spor muhabiri. Tesisi gezdir kıza, olur mu?."
Sıçtık, Selin. Ne yapacaktım şimdi? Of Dursun amca ya.
"Olur, gezdiririm. Buyrun."
Kapıdan geçmem için geri çekilip eliyle yolu gösterdi. Yanından geçerken kalbim hızlı atıyordu. Koridorda yanyana ilerlerken arada bir bana bakıyordu.
"Adın Selindi değil mi?"
Adımı söyledi ya Dursun amca niye tekrar soruyon gerizekalım. Neyse, belki konu açmak için sormuştur. İç sesimle konuşmaya devam edersem çocuk beni asosyal sanacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Oğlan | Barış Alper Yılmaz
ChickLitBarış Alper'e olan aşkı yüzünden Galatasaray'da spor muhabirliği yapan Selin Karaca.