3

100 4 0
                                    

(Medya-Selinin kıyafeti)

"Derya, Gs atkım nerede?"

Makyajını yaparken gözlerini aynadan çekip bana döndü.

"Her zamanki yerinde tabi ki."

Bunu düşünemeyecek kadar panik olduğum için kendimi şu an aptal gibi hissettim.

"Sakin olur musun biraz?"

Derya haklıydı, sakin olmalıydım. Sabahtan beri stresten nefes nefeseydim, sürekli bir şeyler eksik mi diye kontrol ediyordum. Muhabir olarak çıkacağım ilk maçta mükemmel olmalıydım.

"Ya Derya nasıl sakin olayım? Ya kameralar önünde kekelersem ya da hiç konuşamazsam, offf kafayı yiyeceğim."

Derya yanıma oturup bana sarıldı, buna çok ihtiyacım olduğunu şimdi anlamıştım. Daha sıkı sarıldım.

"Ben yanında olacağım, tamam mı?. Her şey harika olacak, bunu kafana takmadığında ne kadar kolay olacağını anlayacaksın."

Burukça gülümsedim, o ise yüzümü avuçları içerisine aldı. Derin bir nefes aldım.

"Sen olmasan ne yapardım ben ya."

Tekrar sarıldım ona. Küçüklükten beri böyleydi, Derya bana hep annelik yapardı annem olmadığı için. Sakinleştiğimi hissettiğimde ondan ayrıldım.

"Hadi hazırlanalım."

Daha iyi olduğumu görünce gülümsedi. O makyajını yaparken ben de çantama eşyalarımı yerleştirmiştim. Saat 4 tü ve bizim 1 saat içerisinde tesislerde olmamız lazımdı. Hazırlandığımızda beklemeden yola çıktık. Galatasaray maçları öncesi hep Derya'nın evinde kalırdım, bu da bizim totemimiz gibi bir şeydi. Hem de evi tesislere yakındı. 10 dakika içerisinde varmıştık tesise.

Arabadan indiğimizde Galatasaray otobüsü stadyuma gitmek için hazırlanıyordu ama oyuncular daha binmemişti. Derya ile tesise giriş yaptığımızda koridordan oyuncular geliyordu. Barış ile bakışlarımız buluştuğunda bu sefer gözlerimi kaçırmamıştım. Hafifçe gülümsedi. Bir kolunu Berkan'ın omzuna atmış, yanımıza geliyordu.

Deli Oğlan | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin