Minho'
Yine her zamanki gibi cinayet işleriyle uğraşıyordum. Bu sefer en büyük düşmanım olan Min-gyu'nun evine gidiyordum, kapının önüne gelince arabadan indim ve arka bahçeye gidip camdan içeri girdim. Saat gece 3 olduğu için herkes uyuyordu, Min-gyu'nun odasına girdim. Karısıyla uyuyordu,belimdeki bıçağı çıkardım ve yaklaştım. Bıçağı tam kalbine sapladım ve kanların fışkırmasını izledim.
"Ne kadar da yazık,oysaki bir çocuğun ve bir karın vardı. Kendine yazık ettin Min-gyu."
Güldüm ve karısına baktım,hala uyuyordu. Eşi yanında can veriyor bu hala uyuyor,ne kadar komik. Bıçağı karısının boynuna sapladım ve odadan çıktım. Merdivenlerden inerken kapı açılma sesi geldi,arkamı dönüp baktım. Uykulu gözlerle bana bakan genci gördüm.
"Hey,sende kimsin..?"
Mırıldanarak konuştu, kıkırdadım.
"Neden uyandın küçük? Git uyu."
Eliyle gözünü ovarak yanıma yaklaştı. Bir süre yüzüme baktı.
"Hırsız mısın sen?"
"Ordan bakınca hırsıza benzer bir halim mi var?"
"Evet,bu saatte neden geldin ki? Annemlere haber vereyim."
Odalarına gidecekken kolundan tuttum.
"Hey,onlar uyuyor olmalı. Bu saatte uyandırma."
Omuz silkip gidince peşinden gittim, kapıyı açtığında gördüğü manzarayla bütün hayatının başına yıkıldığını anlamak zor olmamıştı. Yaklaşıp gözlerini kapattım,avucumun içi ıslandı.
"Sakin ol,benimle gel."
Kollarından tutup odadan çıkardım ve kucağıma aldım,onun odasına gidip kapıyı kilitledim. Yataga oturup yanıma oturttum. Hıçkırarak ağlıyordu.
"Sen yaptın dimi? Onları sen öldürdün!"
Omuzlarıma vurmaya başlayınca ellerini tuttum.
"Sakin ol dedim sana,ben birşey yapmadım."
Yalan söylüyordum fakat zorundaydım,çünkü ona bu günden sonra ben bakacaktım,bana da guvenmezse kimsesiz kalacaktı.
"Ama... Kim yaptı o halde? Sen evdeydin ve onlar öldü,kim yaptı... Gördün mü?"
Ellerini sıkıca tuttum,titriyorlardı.
"Hayır, görmedim. Şimdi sakin olmanı istiyorum."
Kafa sallayıp derin nefes aldığında gülümsedim,göz yaşlarını sildim ve yanaklarını oksadım.
"Yaşın kaç senin?"
"17."
Kafa salladım, küçükmüş daha.
"Bende 25 yaşındayım. Okula gidiyor musun?"
"Evet."
Saçlarını okşayıp gülümsedim. Tatlı bir çocuktu.
"Polis çağıralım."
Dediği şeyle kaşlarımı çattım.
"Hayır, çağırma."
"Ama neden? Katilin kim olduğunu öğrenmek istiyorum."
"Bulunur,çağırma."
Usulca kafa salladı. Derin nefes alıp ona döndüm.
"Yat uyu,sabah seni evime götüreceğim."
"Ama seni daha tanımıyorum bile,kimsin?"
"Bana minho de,bu kadar bilgi yeterli."
"Peki,bende Jisung."
Gülümsedim ve yataga yatırdım,yorganı üstüne örtüp odadan çıktım.
________________________
İlk ficim değil ama yinede heyecanlıyım lan.
Yorumlarda fikirlerinizi yazarsanız sevinirim~