Bölüm 1

50 10 58
                                    

İyi okumalar

¯☯¯☯¯☯

Yataktan sıçrayarak uyandım. Kabus görmüştüm. Gerçi görmesemde uyanırdım çünkü her gece saat 4 de uyanma gibi bir rutinim vardı . Bir kaç gece saat 4 de uyanmıştım o zamandan beri saat 4 olunca uyanıyorum . Hayır alarm falan kurmuyorum öyle uyanıyorum.

Uyandıktan sonra kitap okuyorum ya da yeni hikaye yazmaya çalışıyorum bazen kitabım için yeni bölüm yazıyorum . Okurlarım sabırsızlar . Evet , ben yazarım.
Komidininin üzerindeki su dolu bardağı aldım . Her gece böyle hazır bırakırdım. Suyu içeceğim sırada bir gürültü duydum. Sanki bir şey yere düşmüştü. Kaşlarımı çattım ve suyu komidininin üzerine geri bıraktım. Yorganı üzerimden çektim ve yataktan çıktım.
Evde annemle yalnız yaşıyorduk.

Babam ? O yok. O ben daha doğmadan bizi bırakmış. Daha doğrusu onun kızı olduğuma inanmamış. Neden mi inanmamış ? Galiba annemin takıldığı tek erkek olmadığı için.. Evet, annem pek iyi biri değil hatta benim annem olup olmadığınada emin değlim bana asla kızım demedi mesela ya da..asla neye ihtiyacım olduğunuda sormadı. Hep yalnızdım aslında. O bana anne olmadı ki.

Kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açtım. Odadan çıktığımda kendi odamın yanında olan annemin odasının kapısı açıktı ve içeriye baktığımda içerinin boş olduğunu fark ettim. Annem bu saatte hep uyurdu. Şimdiyse odasında değildi. Derin bir nefes aldım ve banyoya baktım ardında mutfağa ama ikiside boştu. Son olarak salona yürüdüm . Salona girdim ve bir kaç adım atmıştım ki çıplak ayaklarımda ıslaklık hissettim. Yere baktım ama ışıklar kapalı olduğu için neye bastığımı anlyamadım.
Işığı açmak için anahtara doğru yürüdüm. Ve ışığı açtım . İlk baktığım yer demin durduğum yer oldu. Yerde kırmızı bir sıvı vardı ve yavaş yavaş akıyordu. Gözlerimi kocaman açtım ve o kırmızı sıvıyı takip ettim. Nerden geldiğini gördüğümde nefesimi tuttum. Annem..yerde kanlar içinde yatıyordu ve gözleri açıktı. Yutkundum. Annem...o...yerde.
Sol göğsünden kan akıyordu ve gözleri açıktı. Kıpırdamıyordu. Aman Allah'ım! Annem yerde kalar içerisinde gözleri açık kıpırdamadan yatıyordu !

Gözletimi salonda gezdirdim ve pencerenin önünde duran telefonu fark ettim. Hemen oraya doğru koştum ve telefonu aldım. Elim ayağım titriyordu. Annem..
Nefes alamakda zorlanıyordum. Polisin numarasını yazdım ve arayacağım sırada gözlerim pencereye kaydı. Dışarıda evin önünde iki adam vardı. Biri simsiyah giyinmişti diğeti bembeyaz. Garip görünüyorlardı. Karşı karşıya durmuşlardı. Bir şeyler konuşuyor gibiydiler. Beyaz olan bir şeyler anlatıyordu ve siyah olansa tepkisiz bir şekilde dinliyordu.

Yüzlerini görmek imkansızdı çünkü gözlerine kadar bir maske vardı ve bu yüzlerinde sadece gözlerinin görünmesine sebep oluyordu. Sadece gözlerini görüyordum. Saçlarını bile göremiyordum çünkü şapkaları vardı.

Pencereyi hafif araladım ve bu sefer seslerinide duymaya başladım. Sesleri...sesler garipti çatallıydı. Sanki..seslerini değiştiren bir şey vardı. O an akalıma seslerini değiştirmek için cihaz kullana bilecekleri geldi. Onları daha fazla incelemeye başladım. Ama cihaza rastlamadım.

Sonra siyah olanın sesiyle irkildim. Çok garip ve korkunçtu.

" Yaşam, biliyorsun ben kötü biri değilim. Onu öldürmem gerekiyordu öldürdüm." dedi .

" Ödürmen gerekiyordu ? Ölüm ! İsmin ölüm diye her kesi öldüremezsin ! Biz normal insanlarız ! Lan bize niye bu aptal isimler verildi inan bilmiyorum ama.."

" Ben biliyorum ve sana söylüyorum . Yaşam, ben hep ne derim? " dedi beyaz olanın sözünü keserek .

Beyaz olan sinirle nefesini verdi ve " 'Ölüm yaşamı tanır ama yaşam ölümü tanımaz. Ölüm her şeye hakimdir ama yaşam..yaşam her şeyden habersizdir.' bu aptal sözü kendinden uydurduğunu biliyorum ! Ölüm, sen iyi değilsin. Bak eğer dediğin gibi bu aptal isimlerin bir anlamı olsa bende insanları yaşatırdım.."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölümle Yaşamın hayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin