-
taehyung:
jungkook
✔️
burayı hergün günlük olarak kullanmaktan yoruldum
✔️
taehyung:
tek ihtiyacım olan sensin
kimseyi değil
sadece seni istiyorum
sadece sana sarılmak
sadece seninle ağlayıp gülmek istiyorum
ama bir tek sen yoksun
✔️
senin bi serçe parmağın çizilse kanasa canım çok yanardı
şimdi benim kalbim her gece kan ağlıyorken sen bana nasılsın diye bile sormuyorsun ya
canımı en çok acıtan şey bu
✔️
neden gittiğini sana sorsam sen bile cevap veremezsin
kalbuki en çok merak ettiğim şeyde bu
neden gittin jungkook
✔️-
"Tamam Jimin oyala biraz hocayı girişteyim." adımlarımı hızlandırırken hocanın azarlarından nasıl kurtulacağımı düşünüyordum. Gece çok düşünmekten uyuyamamış, sabahta bu yüzden kalkamamıştım.
O sadece sınavlara gelir bana gözükmeden geri giderdi. Öyle çok özlemiştim ki. Hani derler ya, 'Herkesin gülüşü onun bi çatık kaşlarının yerini doldurmuyor.' öyleydi işte.
Kapıyı tıklatıp sınıfa girdiğim anda sınıf sustu ve tüm bakışlar bana çevrildi. Matematikçiye başımı eğip, "Geç kaldığım için üzgünüm gece geç uyumuşum." gibi özürlerimi sıralarken sonunda, "Tamam, geç." dediğini duydum ve hızlıca sırama Jimin'in yanına geçtim. "Ne anlatıyordu ben gelmeden önce?"
"Ses yarışması düzenleniyormuş. Bende katılayım mı belki Yoongi izler beni orda görür." deyip uzaklara aşkla bakan Jimin'e kıkırdadım. Ses yarışması.. "Katıl sesin çok güzel." dedikten sonra ekledim, "Yoongi'nin de hayran kalacağına eminim." bunu dememle Jimin sessiz çığlık atmaya çalışarak kollarımdan sallamaya başladı. Bu halleri çok komikti işte.
"Ses yarışmasına katılmak isteyenler şimdi gitsin isimlerini yazdırsın." Hocanın sesiyle Jimin beni çekiştirmeye başladı ve bizle beraber sınıftan birkaç kişi daha çıktı.
"İşte orda bak görüyor musun Taehyung bak." Kafamı gördüm anlamında salladım. Sanırım kayıtları Yoongi yapıyordu. Jimin'in benimde kayıt olmamı istediğinden emindim ama söylemezdi çünkü biliyordu katılmayacağımı. Ben şarkı söylemeyi çok uzun zaman önce bırakmıştım. Herkes hikayemi bilmez, Jimin'de ben üzülmeyim diye konusunu açmaz o şekil.
"Hadi Taehyung gidelim çok utandım." Yoongi'nin yanına Jimin'in çekingen adımlarıyla gittik. "Aa Jimin sende mi katılacaksın?" Yoongi'nin sesini duyduğu an kolumdan çıkıp masaya doğru eğilen Jimin'e kıkırdadım. "Evet Yoongi olamaz mı?"
"Hayır o anlamda demedim yanlış anlama. Şaşırdım sadece. Hadi kayıt edelim seni." Jimin ve Yoongi konuşurlarken onları baş başa bırakıp kenarda duran sandalyelerden birine oturdum.
Konferans salonu bana çok şey hatırlatıyordu. Beraber yarışmaya hazırlandığımız günleri, dersleri asıp burada vakit geçirdiğimiz günleri, beraber koltuklarda uyuyakaldığımız günleri, şarkıları benim gözlerime bakıp söylemesini, detone olup üzüldüğümde bana üzülmemem için kızmasını bile... Şimdide üzülmemem için kızsaydı söz o zaman ki gibi şakacıktan küsüp salonu terketmezdim. O gitti benide bunca anının altında bıraktı.
Konferans salonunun ortasına sırt üstü yatıp gelecek için hayal kurmalarımız... Beraber kurduğumuz bunca hayal boşuna mıydı cidden? Daha şarkı çıkaracaktık. Nothing like us. Benim için yazmıştın. O günden beri bir kere açıp dinlemedim, dinlemem.
Acaba rahat mısın böyle ayrı kalmaktan? İyi eğleniyor musun? Bir gün öncede, "Seni seviyorum bırakmam." diyordun. Çok sevdiğinden mi bıraktın? Beklemek cehennem. Ama ben beklerim seni.
Son zamanlarda çok değişmişti. Ailevi sorunları çoğalmış, içine kapanmaya başlamıştı. Evden kaçıyor ne eve gidiyor ne benim yanıma geliyordu. Üstüne gelmek istemesemde son zamanlarda üstüne çok gitmiştim. Çünkü insan üzgün anında yanında sevdiklerini, sevdiğini ister. O 'sonra konuşuruz' deyip gidiyordu. Arada gelip benimde fikrimi sormadan başka şehirlere gitme fikirleri sunmuştu. O çok değişiyordu.
"Kafam karışık Taehyung. Benim derdim bana yeter." bana karşı son sözü bu oldu onun.
"Hallettim!" Heyecanla yanıma gelen Jimin'e döndüm. "O kadar yakışıklı, kibar, samimi, tatlı, karizmatik, yakışıklı- onu söylemiş miydim olsun. O her şeyiyle kusursuz." Jimin gene aşka gelmişti anlaşılan.
"Ses yarışması 1 ay sonraymış. Ve daha önemlisi Yoongi bana beraber söylemeyi teklif etti!" Sessiz çığlık atmaya çalışması çok komikti. Yoongi iyi biriydi, yani öyle duruyordu. En güvendiğini bile tanıyamayınca insan kimseyi tanıyıp güvenemiyor. "Taehyung ne düşünüyorsun gene? Biliyorum ben ama konusunu açmak istemiyorum." gülümsedim. "Biliyorum bir şey düşünmüyorum sıkıntı yok. Gidelim hadi."
Telefona bakarak ilerken üstten gelen o bildirimle kafam karışmıştı.
*Seo-Yeon 1 bildirim*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
onsra.
Teen Fictiononsra; bir daha aşık olamayacağını anladığında gelen kalp kırıcı hissi ve son aşkı anlatan kelimedir.