Siyah , beyaz ve yıldızını düşünürken nihayet bitti diye düşündü.. Artık bitti kaçmama gerek yok ne olacaksa olsun. Gözlerini kapattı sımsıkı ve gelecek acıyı bekledi, bekledi.. Ne kadar beklediğini bilmiyordu çünkü burada zaman kavramı farklıydı bundan emindi. Gözlerini açtı yavaş yavaş, biraz da korkarak. Neredeydi ? Ne yapacaktı ? Çevresini incelemeye başladı.. Tanıdık görünüyordu gözüne bulunduğu yer. Kaçarken gördüğü yollar gibiydi. Gözünün görebildiği her yer aynıydı biraz loş , duyabildiği tek ses nefes alışıyken hissettiği o kaçma arzusu... Sanki bir alev alıp yangınlar başlatıyordu içinde. Pes etmişken, zamanın sayılamadığı bu yerde zamana karşı durmuşken şimdi her şey en başa mı dönmüştü ? Kaçmak ya da pes etmek ikisi de aynı sona mı bağlıydı yoksa? Var olmasının tek amacı kaçmak mıydı? Acılarından, umutlarından, kendisinden, hayattan, yüzleşemediği aynalardan? Pes etmesine bile izin yok muydu? Acı tatlı bir sona, biraz soluklanmaya...
Nefes alışverişleri gittikçe sıklaşırken daha ne kadar diye düşündü. Daha ne kadar kaçmak zorundayım ? Yüzleşsem bile peşimi bırakmayan bu aynalardan daha ne kadar kaçmak zorundayım? Bu döngüden, insanların sonsuzluk dediği hapishaneden ne zaman kurtulacağım?
Hayır , hayır ... Ben şuan var değilim. Var olma amacım da kaçmak değil. Tüm yaptığım sayısız seçeneklerle dolu yollarda bir son bulmaya çalışmak. Benim var oluşum , sonu bulmakla başlayacak . O siyah aynalarla yüzleşmek yetmiyor, onlardan kaçmak yetmiyor.
Onları delip geçmeliyim diye düşündü. Onları delip geçmeliyim ama nasıl?
Ayakları onu daha önce defalarca uğramaktan kaçındığı bir çıkmaz sokağa sürükledi.
Ve aynalar siyah parıltılarla ona doğru uçarken o avuç içlerini kanatacak kadar kenetlemiş, son ümidinin gerçekleşmesini bekliyordu.
Heyecanlıydı, hatta neredeyse mutluydu. O kadar karanlık olmasaydı yüzünde bir tebessüm oluştuğuna dair bahse girebilirdiniz.
Aynalar ona doğru yaklaşırken o kaçmadı. Bekledi , bekledi... Ve sonra bir anda yıldızının olması gereken yere baktı. Ondan umudunu çalan aynalara karşı tüm gücüyle koştu.
Sonra bir çarpma sesi duyuldu, ardından bir kırılma sesi. Ve sonra aynalar yere düşmeye başladı. Parçalanıyorlardı.
O'ndan geriye ise hiçbir şey kalmamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Yıldız
Short StoryBinbir aynalı şu evrende beyazların arkasında fark edilmeyen siyah aynalardan oluşan bir hikayedir bu. Biraz oyun , bir tutam da yıldızın eklendiği.. Okuyup beğenmeniz, sizin de kendi aynanızla yüzleşmeniz dileğiyle... @LeeJeki'ye kapak, ve bölümler...