4. Bölüm

63 14 16
                                    

Beni arabaya sert şekilde bindirdiler ve gözlerime siyah bir kumaş bağlayıp ellerimi bağladılar yaklaşık iki saat o şekilde yolculuk yaptıktan sonra araba durdu adamlar beni yaka paça arabadan indirip ittirerek yürütmeye başladılar

Bir süre sonra bir kilit sesi duyuldu beni bir yere soktular ardından bir süre yürüyerek merdiven inmeye başladım
Yine kilit sesi geldi beni içeriye iteklediler dengemi zorla koruyup ayakta kaldım

"Yavaş olsanıza piç kuruları kum torbası mıyım"

"Kum torbasını patron gelince göreceksin"

"Selamı mı da söyleyin"

Adamın biri beni sertçe bastırıp sandalyeye oturttu

"Gelince kendin söylersin"

"İnşallah yolda geberir"

Adamlar kahkaha atarak

"Çok beklersin"

Çok bekletmeyeceğine emindim oysa ki beni sandalyeye iyice bağladılar ve kapıyı kapatıp çıktılar

Ertesi sabah

Kapı kilidi sesi duyunca irkildim sanırım celladım sonunda gelmişti sabaha kadar korkuyla beklemiştim ama gelmemişti diken üstünde olduğum için uyku da tutmamıştı

Kapı sert şekilde açıldı gözlerimde ki kumaş çözülünce gözlerim karanlığa alıştığı için gözlerimi kırpıştırdım ve bir süre kapattım

"Aç gözlerini"

Gözlerimi açınca hafif bulanık görsemde yüzüne baktım

"Bartu'yu bulamadın değil mi"

Bora'nın zengin olması bu konuda işe yaramıştı anlaşılan

"Kapat çeneni nerde o"

"Giderken adres bırakmadı üzgünüm"

Alphan derin nefesler alarak gözlerini kapatıp açtı
Elini yüzüme koyup sıkmaya başlayınca acıyla tısladım

"Yakışıklı yüzümden ne istiyorsun lan senin yüzünden kızlar beni beğenmeyecek"

Alphan yüzümü inceleyip

"Kapat çeneni"

Yüzümü sertçe bırakıp

"Bartu'nun yerini söylersen gitmene izin vereceğim"

Lan yerini gerçekten bilmiyordum ki
Bilsem de söylemezdim o ayrı bir konu ama

"Akıllı bir adama benziyorsun ama bin kere bilmiyorum dedim yine de anlamıyorsun bilmiyorum bilmiyorum aynı dili konuşmuyor muyuz hey"

Yüzü her saniye daha da sertleşiyordu birazdan ağzından ateş çıkarsa hiç şaşırmayacaktım arkasını dönüp yürümeye başladı bir çekmece açıp içinden küçük bir alet çıkardı bana doğru yürümeye başlayınca korkuyla olduğum yere sindim

"Nedir o"

Yüzünde şeytani bir gülümseme oluştu

"Korktun mu"

"Yok ne korkacağım acı çekmek en zevk aldığım şey hatta arada mafyalara giderek beni dövüp üzerimde farklı aletler deneyin diyorum"

Tek kaşı havalandı

"İşte istediğin ayağına geldi"

Ay kışt

"Son kez soruyorum Bartu nerde"

Biraz sessiz kalıp zaman kazanmaya çalıştım ama adam kurnazdı

"Cevap ver"

"Bilmiyorum lan koduğumun mafyası"

Alphan sinirle makineyi çalıştırıp omuzumu açtı ve aleti bastırdı vücuduma giren titreşimle Alphan'ın ebesinden başlayıp doğmamış çocuğuna kadar küfür ettim

Alphan boş durur mu titreşimi hızlandırıp ebemi belledi bir süre sonra acıdan bayıldım uyanınca kesinlikle sövmeye devam edecektim tabi uyanabilirsem

Kaç saat uyudum bilmiyorum ama üzerime dökülen bir kova suyla kendime geldim

"Hay o kova gö..tünüze girsin insan böyle mi uyandırılır"

"Kapat lanet olası çeneni"

Alphan'ın sesini duyunca bi resetlendim

"Yav kardeşim anlamıyor musun yerini bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorummm nedir küsmüş çocuk gibi yumrukluyor bide elektrik veriyorsun elimi kolumu çöz teke tek dövüşelim öleceksem şerefimle öleyim oyun mu oynuyoruz burda"

Alphan'ın kaşları çatıldı

"Sen Bartu'ya dua et yoksa çoktan ölmüş olacaktın hoş onu bulunca yine seni öldüreceğim ya neyse"

Bir şey değil üşümeye başlamıştım yemek yemediğim için zaten soğuk olan vücudum iyice üşümeye başlamıştı bir süre sonra titremeye başladım
Sessizliği mi koruyunca konuşma gereği duymuş olmalı ki

"Bartu nerde"

"Ebenin şeyinde"

Yüzüme gelen tokatla zaten soğuk olan yüzüm iyice acımıştı
Daha yüzüne bakmayıp yüzümü yanda bıraktım
Kapı kapanınca derin bir nefes aldım odada tek kalmıştım ve gerçekten üşümeye başlamıştım

Bedel +18 (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin